Sadakat, bir kişiye veya nesneye her koşulda güvenmek ve samimi bir şekilde bağlanmaktır. Sadakat, gerek bireysel yaşamda gerekse toplumsal ilişkilerde insanların en çok ihtiyaç duyduğu bir olgudur.
Sadakat olmadan insan, mutlu ve huzurlu olamaz. Sadakat, öncelikle insanın kendine olan güveniyle başlar. Buna da öz sadakat denir. Öz sadakat, bireyin kendi ebedi ruhi özüne sadık olması demektir. Yani birey, artık kendini bedenle özdeşleştirmez ve özüne olan farkındalığını korur.
Dünya Değişim Akademisi’nde “Hainliğe Son” Değişim Programı sayesinde insan, bedensel ihtiyaçlara teslim olup, bedene kölelik yapmaz. Fani bedene değil, ebedi özüne sadık kalır. Varoluşsal sadakat anlamına gelen gerçek sadakat sayesinde birey, kendisinin her an ebedi, bilinçli,ruhi varlık olduğunun bilincinde olur ve buna yönelik eylemlerde bulunur. O zaman kişi, bedensel ihtiyaçlarla ilgilenmez.
“Hainliğe Son” Değişim Programı”nın işleyişinden biraz bahsedelim. Bu program sekiz çalışmadan oluşuyor. Her çalışma kırk beş dakika sürüyor. Her çalışmada gerçek sadakatin nasıl olması gerektiği ile ilgili derin, kapsamlı teorik bilgilendirmeler ve pratik uygulamalar yapılıyor. Pratik uygulamalar ise nefes, vücut çalıştırma teknikleri ve gerginliği atma tekniklerini kapsıyor. Her çalışmanın uygulanışı dinamik olup, teknikler ardı sıra gelen duruşlardan oluşuyor.
Değişim Teknikleri Değişim Uzmanları rehberliğinde bilimsel, sistematik ve yöntemli şekilde uygulanıyor. Beden hareketleri nefeslerle birlikte dinamik uygulandığında duygu ve düşünceler yatışıyor. Geçmiş ve gelecekle ilgilenmiyorsunuz. Bu da anda ve şimdi kalmayı kolaylaştırıyor. Bedendeki uyuşukluk gidiyor. Böylece canlanıyorsunuz ve enerjiniz yükseliyor.
“Hainliğe Son” Değişim Programı sayesinde birey, öz varlığına hainlik yapmaz. Ruhsal ihtiyaçlarla ilgilenir. Yani insan artık beden için değil, ruh için çalışır. Birey kendini tekamül yoluna adar ve herşeyi tekamül için yapar.
Varoluşsal sadakatin sonu ebedi varoluştur. Bu tür sadakat sayesinde birey, hayatı boyunca tekamül eder ve değişimin içinde yer alır. Her an yenilenerek, negatif düşüncelerden ve eylemlerden arınır. Birey, tekamülü herkesle paylaşır ve artık acı çekmez.
Her gün uygulanan değişim ve tekâmül teknikleri sayesinde birey, doğru zamanda ve doğru yerde bedenini bilinçli olarak terk ederek maddi evrenin ötesine geçer. Böylece ebedi varoluşa geri döner ve tekrar varoluşsal kutlamaya katılır.
Varoluşsal sadakat, tekamül yoluna sadık olmakla ve adanmışlıkla başlar.
Sonra da ebedi öze, varoluşa olana doğru devam eder.
Böylece birey, an be an gerçeğin içinde olur, aydınlanır ve ebediyen huzurlu, mutlu olur.
Mutlu değişimler…..