Karabük KBÜ Yerleşkesi içinde “Kampüste Refaha, Katliama Dur De..!” yürüyüşü gerçekleşti
Karabük Filistin’e Destek Platformu, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki göstermek için Karabük Üniversitesinde yürüyüş düzenledi.
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki göstermek için düzenlenen yürüyüşe Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, Gençlik ve Spor İl Müdür Coşkun Güven, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Karabük Üniversitesi Sosyal Yaşam Merkezinde bir araya gelen akademisyen ve öğrenciler, taşıdıkları Türk ve Filistin bayrakları ile İsrail aleyhine sloganlar attı. Yürüyüş, Karabük Üniversitesi Teknoloji Fakültesi önünde sona erdi.
Teknoloji Fakültesi önünde basın açıklaması yapan Karabük Genç İHH Başkanı Mehmet Ali Kuru, “7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında yaklaşık 8 aydır insanlık tarihinin en vahşi katliam ve soykırımının yanı sıra yine insanlık tarihinin en şerefli ve en sebatkâr direnişlerinden birine tüm dünya olarak şahitlik etmeye ve adeta insanlık, bir vicdanın mahkemesinde yargılanmaya devam ediyor” dedi.
Gerçekleşen yürüyüş sonrası basın açıklamasını yapan Karabük Genç İHH Başkanı Mehmet Ali Kuru; “Değerli kardeşlerim, 7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında yaklaşık 8 aydır insanlık tarihinin en vahşi katliam ve soykırımının yanı sıra yine insanlık tarihinin en şerefli ve en sebatkâr direnişlerinden birine tüm dünya olarak şahitlik etmeye ve adeta insanlık bir vicdanın mahkemesinde yargılanmaya devam ediyor. Tarihteki tüm önemli dönüm noktalarında olduğu gibi bugün de Gazze’de süregelen bu katliam ve soykırım ve bu vahşetin karşısındaki şanlı direniş; doğruyu yanlıştan, hak ile batılı, zalim ile mazlumu, izzeti zilletten ayırt eden fert fert Furkan bir müslüman bir mümin olarak karşımızda duruyor.” dedi
Kuru açıklamalarına şöyle devam etti; ” Esfele Safilini zorlayan Siyonist zalimler, Filistin’de sadece bir halkı değil, aynı zamanda insanlığın tüm ilke ve değerlerini sistematik bir şekilde katlediyor. Başta ABD olmak üzere Batılı devletler bu katliama göz yummanın da ötesinde İsrail’i açıktan desteklemekten çekinmiyor. Katil devleti, soykırım silahlarıyla donatan ABD, Gazze’deki mezalimin bizatihi faili konumunda olmayı sürdürüyor.
Emperyalist ABD, Gazzeli mücahitlerin zillete uğrattığı Siyonistleri koruyup kollarken, son günlerde dünyanın bir çok kentinde Siyonizm karşıtı gösterilerin yoğunlaştığına ve Siyonist soykırımın bizatihi hamisi olan ABD’ de de zalim yöneticilerine hakkı çekinmeden haykıran binlerce vicdan sahibine şahitlik ediyor. Bizler de hepinizin malumu olduğu üzere 7 Ekim’den bu yana vicdan sahibi insanlar olarak, tüm dünyada dalga dalga yayılan Filistin eylemlerine devam ediyoruz. Biz biliyor ve inanıyoruz ki küçük büyük yapılan her eylem gösterilen her duruş katil Netenyahu ve hamilerini rahatsız ediyor.
Değerli Kardeşlerim,
Yakın tarihin en örgütlü kötülüğü olan Siyonizmle mücadele sathının daha da genişlemesi için artık elimizden ne geliyorsa açık yüreklilikle yapma devam etmeliyiz. Dünyanın tüm vicdanlı halklarını adalet ve iyilikte buluşmaya ve Zalimlerin zulmünü suratlarına haykırmaya davet etmeyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.
Biliyoruz ki; dünyanın dört bir yanı artık Gazze’dir -Filistin’dir. Titreyen Her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemde duada ve kıyamdadır. Ve inanıyoruz ki: “İnsanlık vicdanı çok yakında Siyonizmi Yenecek ve bu beladan kurtaracak Bizler, Özgür Filistin davasını sadece yüreklerde ve dillerde değil hayatımızın her alanında Tüm Türkiye’de ve Karabük’te, üniversitemizde, fakültelerimizde ve yetiştireceğimiz nesillerde yaşatmak zorundayız.
Bu gün buradan bir çağrı daha yapıyoruz. Gelin bugünü bir milat olarak belirleyip Mescid-i Aksa’nın bahçesinde 7’den70’e Filistinli tüm kardeşlerimizle vatanlarında, evlerinde özgürce bir araya geleceğimiz günlere kadar; durmadan yorulmadan, inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden bu davanın birer ferdi olacağımıza hep birlikte söz verelim.
Ey Filistin seni unutmayacağıma söz veriyorum
Ey Kudüs
Ey Kudüs
Unutursam seni Rabbimde unutsun beni
Ey Kudüs unutursam seni Rabbimde unutsun beni
Müslüman ve vicdanlı bir fert olarak verdiğimiz bu sözü yerine getirebilmek adına atacağımız ilk ve kuvvetli adım boykotu sürdürmek olsun. Dünyayı sermayesi ile yönetebileceklerini düşünen bir avuç siyoniste ders vererek zulme ortak hale gelen marka ve ürünler aynı Resulullah efendimizin yapmış olduğu gibi müslüman ve insan olmanın verdiği sorumluluk gereği boykot etmeye devam edelim. Bizler sözümüzü veriyoruz. Ve bu yolda ne tek başımızayız ne de yalnızız. Bütün dünya ve bütün insanlık zulme karşı artık bir arada. “Eylemden ne olur, yürümekten ne olur” demeden her gün ve her saat Filistin için ribatta nöbette olalım. Bu azim ve bu sebat mutlaka devlet yönetimlerini harekete geçirecektir. Bunun en büyük örneği geçtiğimiz günlerde 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda İspanya ve Norveç’in Filistin’i özgür bir devlet olarak tanıması oldu. Bundan sonra da inşallah Biz inanıyoruz ki bu eylemler çığ gibi büyüyecek ve tüm dünya ülkelerinin meclislerini sarsacak ve bütün devletler artık Filistin’i özgür bir devlet olarak tanıyacak. Bu süreç yeni bir dünyanın başlangıcı da olacak. Ve biz yine inanıyoruz ki bundan sonra artık başkenti Doğu Kudüs değil Başkenti bütün bir Kudüs’ün kendisi olan ve içerisinde herkesin barış içinde yaşadığı Filistin Devleti kurulacak. Üstat Nuri Pakdil’in dediği gibi yürüdüğü zaman ayağına Kudüs gücü gelen bütün kardeşlerim. Asla zafere olan inancınız azalmasın. Sizleri bu temenni ve dualarla ile selamlıyor ve sözünü bir biat bilip, bu sözü gerçekleştirinceye kadar yolumuzdan dönmemek üzere sizleri Allah’a emanet ediyor, Buradan Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında bu eylemleri gerçekleştiren tüm insanlığa selamlarımızı gönderiyorum.
Yaşasın Özgür Filistin
Yaşasın Özgür Filistin
Yaşasın Özgür Filistin”