Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kadı Ak Saray’ın Konuğu Oldu

KBÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr

KBÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr İbrahim Kadı

Aksaray’ın konuğu oldu.

 

604161_1003453289670979_5507229967548312275_n

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Yönetmeliği”nde, hizmet ve eserleri ile Türk kültür ve sanat hayatının gelişmesine ve tanınmasına katkı sunan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişi ve kurumları, Devlet adına onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri törenine Karabük Üniversitesinden Rektör Yardımcısı Prof.Dr İbrahim Kadı katılım yaptı.

 

Kadı kendi sosyal paylaşım sitesinden yaptığı açıklamada ; “Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Dünya’ya Açılan Kapıları ve Ülkemizin 2023-2071 Hedefleri Şüphesiz ki Allah, nimetinin eserini kulunun üzerinde görmekten hoşlanır.” olarak verdi.

Prof.Dr İbrahim Kadı Ak Saraydaki izlenimlerini şöyle paylaştı ; “Halkın sahip olduğu zenginlik Dolaylı olarak Devlete de yansır. Yüzlerce yıl önce yapılmış dim dik ayakta duran tarihi eserler incelendiğinde inşaa edildiği dönemdeki teknolojisini, Kültür’ünü ve devletlerin zenginliğin izlerini görmek mümkündür. Gelecek nesillere bırakacağımız en büyük eser iyi yetişmiş vasıflı genç kuşaklar yanında yüzlerce yıl ayakta kalabilecek Yapılar olacaktır. Yaşadığımız Çağda Materyalizmin oluşturmuş olduğu tüketici toplumunda yapılan eserlerde kullan at niteliğinde olup, bir sonraki yüz yıla vurmadan yıkılıp yerine yenileri yapılacak yap kullanım süresi dolumuzda yık tipi eserlerdir. Dünya’daki canlı cansız herşey israf sınırlarını aşmadığı sürece Allah insanoğlunun istifadesini sunmuştur.

604161_1003453293004312_5890827051894144946_n

Başkent Ankara’nın nüfusu, ekonomik duruma ve siyasi olayların gelişimine uygun biçimde çoğalmış veya azalmıştır. Nüfusu 1522’de 12 bin-16 bin, 1600’da 23 bin 29 bin, 1700’de 45 bin,1830’da 22 bin 500, 1900’de 32 bin, 1920’de 28 bin iken Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak kabul edilişinden itibaren hızlı bir artış göstermiştir.

1927 Yılında 74 bin 558 olan şehir merkezinin nüfusu, 1990 yılı sayımına göre 2 milyon 641 bin 852 ye yükselmiştir.1990 Yılında ilçeleriyle birlikte nüfusu 3.231.782’dir. 1997 yılı genel nüfus tespiti kesin sonuçlarına göre ise, şehir nüfusu 3.294.220 iken, ilçeleriyle birlikte 3.693.390’a yükselmiştir. 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre ise; Ankara’nın nüfusu 3 milyon 540 bin 522 kişiye yükselmiştir. İlçeleriyle birlikte nüfus ise 4 milyon 7 bin 860 kişidir. Ankara nüfusu 2013 yılına göre 5.045.083’dir.

Türkiye’nin nüfusu, kurulduğu ilk yıllardan bu yana artış göstermektedir. 1927 yılında yapılan ilk resmî nüfus sayımıyla 13.648.987 olarak belirlenen nüfus, 1940’da 17.821.543’e, 1960’da 27.755.532’ye, 1980’de 44.737.321’e ve 2000’de 67.804.54, 2013’de 76.667.864 olmuştur.

1923 40-50 bin Anakara nüfusu ve 13-14 milyon ülke nüfusuna göre yapılaşmaya Başlayan Ankara, özellikle kamu binalarının çarpıklığı, dağınıklığı ile ülkemizin 2023 ve 2071 vizyon ve hedeflerini karşılamaktan uzaktır.
Ankara’nın açık ve kapalı alan olarak önemli bir kısmı kamu kurum ve kuruluşlarına ait olmasına rağmen, Başbakanlık ve Bakanlıklara bağlı bir çok merkezi idari birimleri adeta apartman/iş yerinden dönüştürülmüş, yeterli otopark Alanları olmayan, bakanlıklara yakışır toplantı salonları yetersiz, şehir içerisinde dağılmış, önemli toplantıların olduğunda trafiği kilitleyen, adeta katılımcılara ve Ankaralılara çile çektiren bir vakaya dönüşmüş durumdadır. Toplumun tüm kesimi MEB den hizmet almakta, oysa birbirine kilometrelerce uzaklıkta onlarca yerde hizmet binaları mevcuttur. Diğer bakanlıkların durumuna MEB den farklı değildir.

Bir yıl önce bir Bakanlık’ta komisyon üyesi olarak toplantıya davet edildim. Toplantının yeri Ankara merkezde bir otel olarak görülmekteydi. Kendi kendime bu bakanlığı toplantı yapacak bir salonu yokmu ki milletin Parasını oteller harcıyorlar diye içimden geçirdim. Toplantıya gittiğimizde aynı bakanlığın aynı otelde onlarca toplantısı vardı. Iki ay önce tekrar bir proje nedeniyle aynı Bakanlık’ta yine toplantıya davet edildik. Davet yazısında en fazla dört kişinin toplantıya alınacağı yer sıkıntısı nedeniyle toplantıya daha fazla katılımcının alınmayacağı yazmaktaydı. Ben bu nota bir anlam verememiştim. Toplantı ilgili bakanlığın merkez binasındaki, toplantı katıldığımda gerçekten toplantı yapılan bakanlık binasındaki toplantı salonunun daha fazla Kişiyi alamayacağını bir fiili öğrendim. Daha önceki toplantılarında neden otellerde düzenlendiğini bir fiili görerek, yaşayarak öğrendim. Ayrıca toplantı daha sonuçlanmadan salonda başka bir toplantı olacak gerekçesiyle toplantıda gerekli Tartışmalar tamamlanmadan toplantı bitirildi.

Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar bu ülkenin Dünya’ya açılan yüzüdür. Ülkenin Dünya’ya açılan yüzünün bu şekilde olması ülke hakkında olumlu bir intiba bırakmadığı bir gerçektir. Ayrıca aynı bakanlığın farklı birimlerinin birbirine uzak yerlerde olması hizmet alan Vatandaşlara da eziyete dönüştüğü, Yönetenler açısından koordinasyon ve denetiminin zorlaştırdığı bir gerçektir. Bakanların ve önemli misafirlerin Geçişi esnasında trafiğin durdurulması, güvenlik gerekçesi ile Yolların kapatılması halka verilen çok büyük eziyettir.

Bu gün “2014 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri” Ödül Töreni Ve resepsiyonu nedeniyle aylardan beri Tartışma konusu olan Cumhurbaşkanlığı Sarayını yerinde görme fırsatı oldu.

604161_1003453289670979_5507229967548312275_n (1)

Daha önce Cumhurbaşkanlığı ve bir çok bakanlık binasına gittiğimde daha Kapıdan girmeden park sorunu ile birlikte devletin sert, tepeden bakan asık suratı ile karşılaşılmaktaydı. Yeni Cumhurbaşkanlığı Saray’ına girişte polislerin yol Gösteren güler yüzü, araçtan inişte Görevlileri Aracın kapısını dahi açıp klavuzluk etmesi, güler yüzü ile karşılaştık, trafik sorunu, park sorunu hiç birisi yaşanmadı. En çok Takdire şayan olanı ise resepsiyonda servis yapan stajyer bir bayan öğrencinin sürekli güler yüzü ile servis yapması, bu husus dikkatimizi çekti ve masada bulunan konuklardan birisinin sorusuna “Siz bizim müşterimizsiniz,….” sözüdür. Bu söz ülkemizde Vatandaşa hizmet veren kamu kuruluşlarındaki zihniyet değişimine en güzel örnektir.

Cumhurbaşkanlığı’na, Başbakanlığa, Bakanlıklara gelen üst Düzey yabancı misafirlerin caddenin trafiğe kapatılarak yol ortasında karşılanması, bu ülkenin refah seviyesine ve 2023-2071 hedef ve vizyonuna hiç uymamaktadır.

Cumhurbaşkanlığı yeni sarayı ülkemizin 2023-2071 vizyonu ile örtüşen bir yapıdır.

Ülkemiz 2023 ve 2071 hedeflerini gerçekleştirebilmesi için öncelikle Ankara daki kamu kuruluşları, Başbakanlık ve diğer bakanlık binalarınızda belli bir Master plan dahilinde tamamının şehir dışına taşınarak ülkemizin 2023-2071 hedef ve vizyonuna uygun bir yapılaşmaya gitmenin zamanı gelmiştir. İl nüfusunun 40-50 bin olduğu, ülke nüfusunun 15-20 milyon olduğu zamandaki binalar ve yönetim yapısı ile 2023-2071 hedeflerini gerçekleştirmek o kadarda kolay olmayacaktır.

Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı ülkenin gelişmişliğine, 2023 ve 2071 Vizyonuna düşünülerek projelendirilmiş, T.C. gelecek nesillere bırakacağı en önemli bir eserdir. Dilerim buna benzer projelerle Ankara’daki tüm bakanlıklar ülkemizin 2023-2071 hedef ve vizyonuna uygun bir yapılaşmaya gider. Bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmak isteyen devlet ve kurumlar kısa, orta ve uzun vadeli alternatifli plan ve stratejiler geliştirir ve uygular. Geçmişte birinci Boğaz köprüsüne, ikincisine, üçüncüsüne, tüp geçit projeleri gibi projeleri eleştirenler olmuştur, ancak yıllar geçtikçe burnlarımdan yeterli olmadığı görülmüştür.

Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere bir T.C. Vatandaşı olarak teşekkürlerimi sunarım.”