Çıkmaz sokaklara açılıyor Karabük caddeleri.Bir tek gülen insana rastlamıyorsun sokaklarda.Kızlarımız mutsuz,oğullarımız mutsuz,gençlerimiz mutsuz…
Gazetemde ki ve internet sayfamdaki köşemde gerçekleri aktardığımda bir çok dostum “ amma karamsarsın” dediklerinde hep acıyla gülümsüyorum yüzlerine.
Yaşamım boyunca güzeli,güzellikleri,hayatı,insanları,çocukları sevdim hep.Oysa insan kendisine şu soruyu sormalı;
Mutluluk toplumsal mı ? yoksa bireysel mi?
Eğer bireysel diyorsanız”ben mutluyum,paralıyım,evim,arabam var başkaları beni ilgilendirmez “ diyorsanız yaşadığımız zaman parçası bunun böyle olmadığını hepimize gösteriyor.
Yaşadığımız kentin,ülkenin acılarını,hüzünlerini,üzüntülerini,yoksulluğunu,işsizliğini yüreğinizde hissetmem diyebiliyormusunuz?
Sonuçta bu kenti elbirliği ile bu hale getirdik.Gün geçmiyor ki “Abi senin çevren geniştir.benim oğlana,bizim kıza bir iş” diyen dostlarıma çaresizlikle bakıyorum.
Onun için mutluluk toplumsal mı yoksa bireysel mi diye bir sorun kendinize.Sonra çocuklarımızın güneşli günleri görmek için uzunca bir süre bulutlu günlere ve gri renkli gökyüzüne bakmak zorunda kalacaklarına bizi yönetenlerle birlikte seyirci kalacağımızı unutmayın…
Çünkü yaşayarak göreceğiz ayrı dünyaları.Çıkın Karabük caddelerine ÇIKMAZ SOKAKLAR’da kayboluyor insanlar…