Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Göz önemli

Özel Medikar Hastanesi Göz


Özel Medikar Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı Op.Dr. Emre Hayırcı yaşlılıkta en sık görülen üç göz hastalıkları   hakkında bilgiler verdi..

Hayırcı; Katarakt, Glokom, Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (AMD) konusunda uyarılar yaparak şu bilgileri aktardı.

 

” Bazı görme zorluklarının asıl nedeni ciddi göz hastalıkları olabilir. Katarakt, Glokom ve Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonudur (AMD). Erken teşhis ve tedavi çok önemlidir, çünkü bu hastalıklar körlüğe neden olabilir.”

Katarakt

Göz merceğinin matlaşması, şeffaflığını kayıp etmesi ile teşhis edilen göz hastalıklarına katarakt adı verilir. Günümüzde yaklaşık her yaşlı insanda Katarakt oluşmaktadır. Katarakt dünyada körlüğe yol açan önde gelen hastalıklardan biridir. Aşırı ışık yansımaları ve gittikçe artan görme bozuklukları bu hastalığın habercisidir. Hastalığın ileri safhalarında hasta çevresini buzlu camdan bakar gibi algılar. Çok yavaş ilerleyen bir süreçtir bu. Bu yüzden hastanın göz doktoruna gitmekte gecikebilir. Doktor hastaların görme yeteneğini ölçer. Göz Mikroskobu ile Katarakt’ı kolayca görebilir. Pupilayı açmak için, ölçümden önce damla kullanabilir.
Katarakt hastanın görme simülasyonu
Katarakt hastalığının tedavisi ilaç ile mümkün değildir, ancak ameliyat ile tedavi edilir. Katarakt ameliyatı günümüzde en az risk taşıyan yöntemlerden biridir ve lokal anestezi ile en fazla 15 ile 20 dakika arasında sürer. Bu ameliyatta şeffaflığını kaybeden göz merceği çıkartılıp yerine yapay bir mercek yerleştirilir.
Daha farklı göz rahatsızlıkları mevcut değilse, tam görme gücünü tekrar kazanma şansı çok yüksektir.
Kataraktı önlemenin yolu olup olmadığı henüz kesin tespit edilmemiştir. Ancak, birçok faktörün Katarakt gelişimini etkileyebileceği kesindir. Çoğunlukla yaşlanma sebebi ile gelişir.

Glokom

Glokom ile Katarakt tamamıyla farklı hastalıklardır. Glokomun en önemli farkı: Glokom hastalığı yüzünden kayıp edilen görme yeteneği bir daha asla yerine getirilemez. Bu yüzden erken teşhis tedavi için çok önemlidir. Glokom görme sinirinin dejenerasyonuna yol açar. Bunun sebebi çoğunlukla yüksek göz tansiyonudur. Göz tansiyonunun oluşması ise göz içindeki sıvının akmaması ve sürekli yeni sıvının oluşmasından kaynaklanmaktadır. Bu sıvı göz içindeki basıncı arttırır ve çok hassas olan görme sinirinin tahribine yol açar.
Glokom hastasının görme alanı simülasyonu
Görme sınırındaki ve retinadaki kan dolaşımı da sebep olabilir. Göz tansiyonu normal olan Glokom hastaları da vardır.Sinir dokularının bozulması ile tipik görme alanlarının kaybı oluşur. Hastalığın teşhisini zorlaştıran kritik durum; hastalar ancak görme siniri ciddi tahribata uğradıktan sonra görme alanlarının kaybını fark eder. Beyin görme engelini uzun zaman dengeleyebilir. Glokom hastalığına yakalanan hasta bir yıl içerisinde kör olabilir.
Risk yaş ile artmaktadır. 40 yaş ve üzeri kişiler senede bir kez göz muayenesi yaptırmalıdırlar. Özellikle ailede Glokom görünen kişiler ve miyopla için geçerlidir. Göz doktoru göz içi tansiyonu ve görme alanını kontrol ediyor. Göz siniri bir kere zarar gördüyse, bir daha iyileştirilemiyor. Ancak göz damlalarıyla, ilaçlarla, lazerle veya cerrahi müdahalelerle hastalığın ilerlemesi engellenebilir veya durdurulabilir.

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (AMD)

Endüstri ülkelerinde ileri yaşta görünen ve merkezi görmeyi etkileyen en sık göz hastalığı “Yaşa Bağlı MakulaDejenerasyonu”dur. 80 yaş ve üzeri kişilerin yaklaşık yarısında görülmektedir. Makula Dejenerasyonu ileri safhalarda dahi körlüğe sebep olmaz. Ancak hastalar araç kullanma yeteneğini ve okuma yeteneğini kaybeder ve kişileri tanımakta zorluk çekerler. AMD önce bir gözde oluşur fakat birçok kişide hastalık beş yıl içerisinde diğer gözde de oluşur.
Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonun iki çeşidi vardır: ıslak ve kuru tipi. Islak Makula Dejenerasyonu genellikle çok hızlı gelişir. Retinada kontrolsüz bir şekilde sürekli yeni kan damarcıkları oluşur ve bu damarcıkların oluştuğu yer de görmenin en net oluştuğu yerdir, makula. Kan damarlarından çıkan sıvılar makulanın hassas dokularına zarar verir. İlk olarak retinada oluşan resim deforme olur, yani hasta düz çizgileri eğimli görmeye başlar. AMD hastalarının yaklaşık % 15’i bu şeklinden etkilenir. Bazı durumlarda yeni oluşan damarlar lazer yöntemi ile yakılarak tedavi edilir.
AMD’nin kuru tipi, yaklaşık %85’inde görünmektedir. Çok yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Zamanla retinanın merkezindeki dokular ölür ve bu da görmenin zamanla bozulmasına yol açar. Henüz etkili bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Yeni ve ümit veren bir metot ise, makulayı retinanın sağlam bir bölgesine taşımaktır, ancak bu yöntem henüz deneme aşamasındadır.
Görme gücü azalmadan önce başlayan bir makuladejenerasyonunu tanıyabilmek için kişinin kendini çok iyi analiz etmesi gerekir. En geç 55 yaştan sonra iki veya üç haftada bir Makula testi Amsler Testi ile yapılması gerekir. Böylece görme alanlarındaki değişiklikler erkenden teşhis edilebilir.
KIRK YAŞ ÜSTÜ BİREYLERDE GÖZ MUAYENESİ
Sağlıklı bireylere 40 yaşında ayrıntılı göz muayenesi yapılmalıdır. Kırk-54 yaş arasında olup, herhangi bir yakınması veya risk faktörü yoksa (sistemik hastalık, aile öyküsü), hastalar 2-4 yıl arayla muayene olmalıdır. Elli beş-64 yaş arasında önerilen muayene sıklığı 1-3 yıldır. Altmış beş yaşından büyük bireyler ise her 1-2 yılda muayene olmalıdır.