Kurtuluş savaşımız başladığında, yeni devletin bütçesi sıfır noktasındaydı. Nakit Sovyet yardımı ve İstanbul’dan Ankara’ya çevrilebilen vergiler, ilk gelirleri oluşturdu. Denk bütçe hazırlamak, Cumhuriyet devletinin ilk bütçesinden başlayarak temel amaç oldu ve büyük oranda gerçekleştirildi.
Gereksinimlerin baskısına karşın, karşılıksız para basımına gidilmedi. Hazinenin tümden boş olduğu günler geçirildi. Mali bağımsızlığa, siyasi bağımsızlığın temeli olarak büyük önem veriliyor, Mustafa Kemal “ Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlıkla gerçekleştirilebilir” diyordu.
“ Cumhuriyetin İlk bütçesi 1 Mart 1924’te yürürlüğe girdi. 1924 Bütçesi 118 254 222 liraydı.”
1923 yılında bankacılık alanında yetişmiş Tür eleman yoktu. Çünkü Türk Bankası Yoktu. Ziraat Bankası Osmanlıdan kalan geleneklerle yönetiliyordu
İşte, Cumhuriyet Döneminin ilk ulusal bankası olan İŞ BANKASI, Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri ile İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu.
İş bankasının ilk genel müdürü Celal Bayar oldu. Önce iki şube ve 37 personelle işe başlandı. Nominal sermayesi 1 milyon TL’ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL’lik bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılandı. Ayrıca Hint Müslümanlarının Kurtuluş savaşına gönderdiği yardımlar ve parası olan eş ve dostlardan sağlandı.
İŞ Bankasının Kuruluş Amacı; “ vatanı kurtaracak ve yükseltecek önlemlerin başında yer alan ve oluşumu, halkın değer ve güvenine dayanan, tam anlamıyla çağdaş ve milli bir banka yaratmak “ olarak açıklandı.
İş Bankasının kurulduğu yıl, Çıkarılan bir yasayla Ziraat bankasına her türlü bankacılık işlemi yapma yetkisi verildi. Bu bankaları, Sümerbank, Etibank, Emlakve Kredi Bankası Kuruldu. 11 Haziran 1930’da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kuruldu.
1938 yılında Türkiye, mali sorunlarını da tümden çözmüş değildi. Ama büyük bir atılım ve gelişme sağlandı. Kendi gücüne dayalı, sürekli sürekli bir gelişme süreci başlatılmış; Türk halkında, her türlü zorluğa karşı çıkacak bir ulusal bilinç yaratılmıştı.
Tam bağımsızlık ve kendi kaynaklarına dayanma esas alınmıştı. Her alanda olduğu gibi, para politikaları ve bağımsız maliye konusunda da alışılmış olan mesafeyi ölçmek için,yalnız nereye varılmış olduğuna değil,aynı zamanda nereden başlandığına bakmak gerekir.
Uygulanan para politikalarına bu gözle bakıldığında, yapılan işlerin gerçek boyutu daha iyi görülecektir.
Atatürk’ün vefatından sonra vasiyetnameye uygun olarak Atatürk hisseleri CHP’ne devredilmiş,yine vasiyete uygun olarak hisselerin oy hakları CHP tarafından kullanıldı.
Hisselerden kaynaklanan temettüler, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna ödendi.
İŞ BANKASININ ORTAKLIK YAPISI;
Atatürk Hisseleri- % 28.09
Halka Açık Hisse- %31.79
İş Bankası Çalışanlarının
Üye olduğu Sandık – %40.12
CHP %28 Hisseye sahip olduğu halde, İŞ Bankasından herhangi bir para almıyor, Yönetim Kurulunda 4 üyesi bulunuyor, bu üyeler bankadaki hissenin gözetimini yapıyor.
18 Eylül 2018’deki SÖZCÜ Gazetesine göre; Hükümette,3 Kamu Bankasında AKP’li yönetim Kurulu üyeleri bulunduruyor. Bu Habere göre, Ziraat Bankasında iki yönetim Kurulu Üyesi, Vakıf Bank’da 4 Yönetim Kurulu Üyesi, Halk Bank’da ise 3 AKP Yönetim Kurulu üyesi bulundurmaktadır.
İş Bankasından yapılan açıklamaya göre ise; Atatürk Hisseleri CHP ve Hazine tarafından temsil edilmektedir. Ancak bunun bankamız faaliyeti üzerinde etkisi söz konusu değildir.
İŞ BANKASI, Genç Cumhuriyetin ve İktisadi Bağımsızlığın simgesi olmuştur.