Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Karabük Valisi Fuat Gürel’i makamında ziyaret etti.
İHA-Milli Türk Talebe Birliği tarafından düzenlenen ‘Duruş Konuşmaları’ konferansına konuşmacı olarak katılmak üzere beraberinde eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Karabük’e gelen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu Karabük Valiliğini ziyaret etti. Burada Karabük Valisi Fuat Gürel tarafından karşılanan Davutoğlu, şeref defterini imzaladıktan sonra valilik makamına geçti.
Konferans katılmak üzere kentte geldiğini söyleyen Davutoğlu, görevine yeni atanan Vali Gürel’e hayırlı olsun dileklerinde bulunarak, “Karabük Türkiye’nin kalkınma ve çağdaşla sürecinde çok önemli bir sembolik bir şehirdir. Daha önce ilçe bile değilken, Karabük Demir Çelik Fabrikalarının kurulmasıyla birlikte Türkiye’nin gelişmesine paralel olarak gelişen, önce ilçe sonra İl olan Karabük adıyla da aslında Türkmen aşireti ismini vilayete taşıyan güzel bir şehir. Safranbolu ile birlikte ikili oluşturdular ki, bir tarafta sanayi şehri diğer tarafta ise sadece Türkiye’de değil Dünyada maruf Türk ev mimarisinin en güzel örneklerinin sergilediği bir biblo kültür şehri olarak Safranbolu. Birlikte aslında gelenek ile modernleşmenin, kalkınma ile sürdürülebilir kültür anlayışının çok güzel örneğini teşkil eder. Birçok kez dinlenmek için Safranbolu’ya gelip kaldık. Dışişleri Bakanı olarak imkan buldukça Safranbolu evlerinde dinlenme imkanını hiç kaçırmadım. Son olarak Başbakan olarak geldiğimde Karabük’te gördüğümüz gelişme bizi her zaman mutlu etmiştir. Yükselen bir ilimiz. Benim akrabalarımın da olduğu Türkiye’nin her kesiminden fabrikaya rızık için gelen bir şehir. Zamanla sadece bölge için değil değişik yerlerden göç almış bir şehir. Her zaman gözbebeğimiz olan güzide şehrimize tekrar gelmekten mutluluk duydum” dedi
Daha sonra Milli Türk Talebe Birliği tarafından Karabük Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte “Duruş Konuşmaları, Bilgi, Bilinç ve Ahlak” konulu konferans veren Davutoğlu, Karabük’ü akademik hayatı boyunca ilgi ve sosyolojik gözlemle takip ettiği bir şehir olduğunu belirtti.
Davutoğlu; “Üniversite hayatında iken tam bir doğal, gerçek bir geleneğimizin ev mimarisi ortamında birkaç gün geçirmek istediğimizde Safranbolu’ya sığınırdık. O zamandan beri zihnimde Karabük ile Safranbolu ikilisi gelenek ile modernleşmenin yan yana yaşadığı iki model gibi gelir. Nerede olursanız olun bulunduğunuz mekanın ruhuna nüfuz edin. Safranbolu’daki o güzel ev mimarisinin içinde teneffüs ettiğiniz her havadaki doğallık ile ve modern dönemde Türk sanayileşmesinin belki de en çarpıcı sosyolojik zemini teşkil eden Karabük’te ki insan ile kuracağınız bağ burayı anlamanıza sebebiyet verir” dedi.
Davutoğlu, gençlerin 1930’lara kadar küçük bir köy olan Karabük’ün KARDEMİR’in kurulmasından sonra nasıl bir değişim geçirdiğini anladıklarında Türkiye’nin sosyo ekonomik tarihinin de kavranabileceğini ifade etti.
“15 Temmuz gecesi yüzyıllarca sürecek gurur gecesini yaşadık”
“Duruş” kitabının yazım serüvenini anlatırken 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Davutoğlu, “15 Temmuz gecesi bir millet olarak en ağır imtihan ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi. O gece bir taraftan ulusal kanallara çıkıp halkımızı hainlere karşı direnişe çağırırken silahlı kuvvetlerin onurlu subaylarını da bu haince teşebbüse katılmayıp direnmeye çağırırken, diğer taraftan uluslararası kanallara çıkıp ‘ülkede darbe oldu’ diye neredeyse şen şakrak yayın yapan kanallarda ‘bu geceyi bizim için karanlık bir gece olarak görebilirsiniz ama yarın aydınlık bir güne hep beraber uyanacağız’ diye seslenirken bir taraftan da düşündüm. O gün meclisimizi bombalayan o masum vatandaşlarımıza keskin nişancılarla saldıranlarda geçmişte bu toprakların çocuklarıydı. Bir hain çete tarafından yanlış yönlendirildiler ve bir robotik ihanet çetesine dönüştürüldüler” diye konuştu.
“O yiğit insanlara vefa borcum var”
15 Temmuz gecesi aynı aileden insanların karşı karşıya geldiklerini ve bir daha böyle bir örgütün gençlerin arasına nüfus etmemesi için bir çalışma yapmaya karar verdiğini açıklayan Davutoğlu şunları söyledi:
“Gençlerle yüz yüze, gençlerle sohbet. Diğer taraftan da o gece şehit düşen o yiğit insanlara bir vefa borcum var. Bu şehre geldikten sonrada ilk ziyaretimi 15 Temmuz şehidinin evine yaptım. Sizden de tavsiyem onları yalnız bırakmayın, ziyaret edin.”
“Duruş” kitabını o gece yazmaya nasıl karar verdiğini aktaran Davutoğlu, daha sonra kitabında yer alan konu ve prensiplerini anlattı.
Konferansa Sare Davutoğlu, Karabük Valisi Fuat Gürel ile eşi Özlem Aras Gürel, diğer protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.