TGF 10 OCAK AÇIKLAMASI
“2019 kara bir yıl olarak tarihe geçti”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, basın mensuplarının kamuoyunun bilgilendirilmesindeki en önemli unsurlardan biri olduğunu vurguladı. Karaca, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 10 Ocak 1961 tarihinde çıkarılan ve gazetecilere önemli kazanımlar sağlayan 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana, 10 Ocak’ın ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak tanımlandığını belirtti.
Karaca sözlerini şöyle sürdürdü.
“Gazetecilik, büyük bir özveri gerektiren, gerçekten zor bir meslektir. Hatta
gazetecilik bir meslek olmanın da ötesinde büyük fedakarlıklar gerektiren adeta
kendine özgü bir yaşam biçimidir. Meslektaşlarımız toplumun bilgilendirilmesi
sürecinde çok önemli görevler üstlenmiş birer haber neferleridir. Ancak, Meslektaşlarımız
günümüzde pek çok hakkı elinden alınan, baskı altında olan, neredeyse sıfır
güvenceyle çalıştırılan, bir kalemde işsiz bırakılan, basın özgürlüğünün dibe
vurduğu, halkın haber alma hakkının kalmadığı, düşünceyi açıklama ve ifadeyi
yayma hürriyetinin yerinde yeller estiği bir atmosferde görevlerini yapmaya
çaba göstermektedirler. Bütün bu nedenlerle de 10 Ocak’lar meslektaşlarımız
için ne yazık ki bir kutlama vesilesi olamamaktadır.
Geçtiğimiz yıl ülkemizde 125 gazete, 40 civarında televizyon kanalı kapanmıştır. Bu yıl da gazete kapanmalarının devam edeceği görülmekte, bu da işsiz gazetecilerin artmasına neden olmaktadır. 2019 yılı maalesef mesleğimiz açısından kara bir yıl olarak tarihe geçmiştir. Dileğimiz, içinde bulunduğumuz olağanüstü dönemin bir an önce sona ermesi, gazetecilerin hak ettikleri güvencelere kavuşturulması, mesleğin eski itibarının sağlanmasıdır.
Bugün maalesef gazetecilik bir suç gibi görülerek, meslektaşlarımız cezaevlerinde çile doldurmaktadır. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda dünya ülkeleri arasında en alt sıralarda olmamız, cezaevindeki gazeteciler sıralamasında da en üst sıralarda yer almamız bizleri üzmektedir.
Bu ortamda, basın meslek örgütlerinin de dağınık bir görüntü vermesi gücümüzün bölünmesini beraberinde getirmektedir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen halen umudumuz vardır. Bir dayanışma ve güçlerimizi birleştirme günü olarak değerlendirdiğimiz bu 10 Ocak’ın gücümüzü ve mücadele azmimizi arttırmasına vesile olmasını, 2020 yılının basın çalışanlarının sorunlarının aşıldığı bir yıl olması dileğiyle Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum.”
ASGD’DEN BİRLİK ÇAĞRISI…
ASGD’nin açıklamasında, gazeteciliğin büyük yara aldığına vurgu yapıldı ve aslında bir kamu görevi gören gazetecilerin, son yıllarda her türlü güvenceden yoksun kaldığına değinildi.
Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu adına, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir açıklama yapıldı.
Özellikle yazılı basında yaşanan ve çok sayıda gazetenin kapanması, yüzlerce gazetecinin de işsiz kalmasıyla sonuçlanan dramatik gelişmelerin büyük travmalara neden olduğunun ifade edildiği açıklamada, “Basın emekçileri yüzyılın sahipsizliğini yaşıyor” denildi.
ASGD adına Genel Başkan İbrahim Erdoğan’ın yaptığı açıklama şöyle:
“Son yıllarda, geleneksel gazeteciliğin teknolojik değişime kurban gittiğini, gerçek gazetecilerin de yalnız bırakıldıkları üzülerek görüyor, bu hazin gerçeği gün be gün yaşıyoruz. Aslında gazetecilik sıradan bir iş değil, korunup kollanması gereken bir kamu görevidir. O nedenle de öncelikle iş güvencelerinin tesis edilmesi gereken çalışanların başında gazeteciler gelir.
Çünkü bir ülkede halkın haber alma hakkının ve demokrasilerdeki özgürlük anlayışının en büyük güvencesi gazetecilik mesleğidir. Ne yazık ki, gazetecilik, ülkemizde en zor yapılabilen görevlerden biri haline gelmiştir. Meslektaşlarımız son yıllarda, iyice yalnız bırakılmış ve iş güvenceleri de tamamen ortadan kalkmıştır. Çok zor şartlarda hayat mücadelelerini sürdüren basın emekçilerimiz, bugün aynı işe devam edip edemeyeceklerinden dahi emin değildirler. Böylesine zor koşullarda çalışan meslektaşlarımızın sorunlarının kolay çözülemeyeceğinin de bilincindeyiz. Ancak meslekte güç birliği yapılırsa, bu sıkıntıların büyük oranda giderilebilir diye düşünmekteyiz. Bu gün biliyoruz ki, gazetecilerin çoğu asgari ücretle çalışıyor. Bir çoğu da çalışmanın asgari karşılığını dahi alamıyor. Daha hazini ise büyük bir bölümü çalışma imkanı bile bulamıyor. 10 Ocak’larda, yetkililer gerekli açıklamaları yapmalarına rağmen, bir gün sonra her şeyin unutulduğunu görüyoruz.
Hiç bir güvencesi olmayan ve çok zor koşullar altında görev yapmaya devam eden tüm basın emekçilerine ciddiyetle sahip çıkılmalıdır. Gazetecilik, halkın gerçeklere ulaşması için yapılması gereken kutsal bir kamu görevidir ve gerçek gazeteciler için insani çalışma koşulları şarttır.
10 Ocak 1961 yılında çıkarılan 212 sayılı basın yasası ile kazanılan haklar ne yazık ki bugün ortadan kalkmıştır. Bu hakların yeniden kazanılması için güç birliğinin zaman geçmeden yapılması gerekmektedir. ASGD olarak, elimizi taşın altına koymaya her zaman hazır olduğumuzu ve
tüm meslek kuruluşlarının da güçlü bir dayanışma örneği göstermeleri gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. 10 Ocaklar’da hatırlanan gazeteciliğin öneminin, yalnızca bir gün değil, her gün bilincinde olunmalıdır. Saygılarımızla.”