Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

EĞİTİM SEN “Geleceğimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz”

“Eğitim Sen olarak, uzun vadede standartlaşmış merkezi sınavların kaldırılmasını, kısa vadede de MEB ve YÖK’ün alınan kararları gözden geçirmesini ve yaşadığımız dönemin gerçekliğine uygun şekilde yeniden bir planlama yapması gerektiğini düşünmekteyiz.”

"Eğitim Sen olarak, uzun

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu YKS ile ilgili basın açıklaması yaparak,”Yapılması gereken, sınavların içerik, biçim, uygulama şekli dahil olmak üzere yeniden değerlendirilmesidir. Uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilerin yaşayacağı mağduriyeti giderecek şekilde sistem yeniden kurgulanmak durumundadır.” ifadelerine yer verdi

Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu imzası ile yayımlanan açıklamada şöyle dendi, “Öğrencilerimizin Eğitim Hakkı, Sağlıkları ve Gelecekleri İçin Mücadeleyi Sürdüreceğiz!


25-26 Temmuz 2020 tarihine ertelenen YKS’nin 27-28 Haziran’a alınmasını; ayrıca salgın tamamen ortadan kalktıktan sonra yapılması gereken LGS’nin 20 Haziran tarihinde yapılmasına karar verilmesini anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. Sınav tarihlerinin, öğrencilerin üstün yararı ve aynı zamanda da öğrenciler, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığı gözetilerek planlanması gerekirdi. Ancak, siyasi iktidarın öncelikleri ile eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin önceliklerinin aynı olmadığı görülmektedir. Sınavların Haziran ayı içerisinde yapılması kararının alınması, siyasi iktidarın insan ekonomik öncelikleri insan sağlığına tercih ettiğini bir kez daha göstermiştir. Bu kararın, yaşanan ekonomik krizin etkilerinin emekçiler açısından hafifletilmesine katkısının olmayacağının bilinmesi gerekir.


Dünya genelinde ve ülkemizde bir ekonomik kriz yaşanmaktadır ve buna karşı acil önlemler alınması gerekmektedir. Ancak, söz konusu krizden sermaye çevrelerinin çıkarlarını koruyan; krizin tüm yükünü emekçiler başta olmak üzere geniş toplumsal kesimlerin üzerine yıkan politikalar ve uygulamalarla çıkılması mümkün değildir. Buradan çıkış için atılacak ilk adım, devletin sosyal sorumlulukları ve görevlerini yerine getirmesi olmalıdır. En önemli olan konu ise, uygulanan ekonomik politikaların emekçilerin ve halkın yararına olacak şekilde yeniden kurgulanmasıdır. Vergide adaletin sağlanması ve desteklenmesi gereken kesimlerin kamu kaynakları ile desteklenmesi yine yapılması gerekenler arasındadır.
Krizle ilgili gerçekçi adımlar atmak yerine, kısa vadede turizm gelirlerinin artması için sınavları öne almak siyasi iktidarın tercihlerini bir kez daha ortaya koymaktadır.


Yapılan tercih ve alınan karar öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğinden yana değildir. Yapılan tercih öğrencilerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığından yana değildir. Yapılan tercih uzaktan eğitime erişimi olmayan yoksul öğrencilerden yana değildir. Yapılan tercih sınav kaygısı yaşayan öğrencilerimizden yana değildir. Yapılan tercih eğitim aracılığıyla yaşamını belirlemeye çalışan öğrencilerimizden yana değildir.
Yapılan tercih çocukların iyi bir geleceği olması için çırpınan velilerimizden yana değildir.


YKS’nin yeniden Haziran ayına alınmasına dönük tepkilerden sonra YÖK tarafından yapılan açıklama ile TYT süresi uzatılmış, yerleştirmeye esas baraj puanı 180’den 170’e düşürülmüş ve 12. sınıfın ikinci dönem konuları sınav kapsamından çıkarılmıştır. Son anda yapılan bu değişikliklerin kamuoyunda oluşan tepkinin azaltılması amacıyla yapıldığı görülmektedir. Bu değişikliklerin sonuçları etkilemeyeceği de bilinmelidir. Yine LGS’de ilk defa her öğrencinin kendi okulunda sınava gireceği sanki büyük bir yenilik gibi kamuoyuna sunulmaya çalışıldı. Ancak, MEB yetkililerine bunun daha öncede uygulandığının hatırlatılması gerekmektedir. Öğrencilerin ve eğitimcilerin taleplerini, sağlıklarını, kaygılarını dikkate almadan karar alınmasının kabul edilebilir bir tarafı yoktur.


Meselenin sadece bir takvim meselesi olmadığının görülmesi gerekmektedir. Yapılması gereken, sınavların içerik, biçim, uygulama şekli dahil olmak üzere yeniden değerlendirilmesidir. Uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilerin yaşayacağı mağduriyeti giderecek şekilde sistem yeniden kurgulanmak durumundadır. Var olan durumda yapılacak sınavlara tüm öğrenciler eşit koşullarda hazırlanmadığı için, bu sınavlar yoksul öğrenciler açısından olumsuz sonuçlar üretecektir. Standartlaşmış ve merkezileşmiş sınavların yarattığı eşitsizlikleri yok sayarak kararlar alınmamalıdır.


Eğitim Sen olarak, uzun vadede standartlaşmış merkezi sınavların kaldırılmasını, kısa vadede de MEB ve YÖK’ün alınan kararları gözden geçirmesini ve yaşadığımız dönemin gerçekliğine uygun şekilde yeniden bir planlama yapması gerektiğini düşünmekteyiz. Öğrencilerimizin geleceğini belirleyecek bu sınavların, salgın tehdidinin tamamen ortadan kalktığı bilim insanları tarafından açıklanana dek yapılmaması gerekmektedir. Öğrencilerimizin eğitim hakkı için verilecek mücadele aynı zamanda ortak geleceğimiz içindir. Geleceğimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz.”