Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Barlas,Romatizma Hastalarını Uyardı !

  Özel Medikar Hastanesi

ortopedi-selim-barlas

 

Özel Medikar Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Selim Kamil Barlas“Ankilozan spondilit her yüz kişiden biri kişi de görülür”

Ankilozan spondilit, omurgada hareket kısıtlılığına neden olan mikropsuz iltihaplı bir romatizma hastalığı olduğunu belirten Özel Medikar Hastanesi Ortopedi ve travmatoloji uzmanı  Op. Dr. Selim Kamil Barlas bu rahatsızlık yaklaşık her yüz kişiden 1’inde görülür. diyerek şu açıklamalarda bulundu;

” Ankilozan spondilit, omurgada hareket kısıtlılığına neden olan mikropsuz iltihaplı bir romatizma hastalığıdır. Yaklaşık her yüz kişiden 1’inde görülür. Ankilozan spondilitin belirti ve bulguları tipik olarak 40 yaşından önce, özellikle 20’li yaşlarda başlar. Kadınlarda bazen 30’lu yaşlara kadar gecikebilir. Ancak mutlaka 40 yaşından önce bulgu verir. Çocukluk çağında da başlayabilir. Omurga dışında hastalığa bağlı, göz ve bağırsaklar gibi vücudun diğer bölümlerinde de iltihap gelişebilir. Ankilozan spondilitin kesin tedavisi yoktur, ancak tedaviyle şikayetlerin azalması veya kaybolması ve hastalığa bağlı sakatlığın önüne geçmek mümkündür. Bu nedenle ne kadar erken tanınır ve tedavi başlanırsa, o ölçüde başarılı sonuçlar alınır.

gundemHastalığın ilk işaret ve bulguları; özellikle sabahları yataktan kalktıktan sonra veya uzun süreli hareketsizlik sonrasında belin aşağısında ve kalçada gelişen ağrı ve tutukluk (katılık) hissidir. Bu belirtiler o kadar yavaş ve sinsi gelişir ki başlangıçta pek fark edilmez veya önemsenmez. Hastalık bazen alevli bazen de yatışık seyreder. Zamanla belirtiler kötüleşebilir, artabilir veya düzensiz aralıklarla seyredebilir. Hastada ayrıca bazen sağ bazen sol kalçada gelişen değişici kalça ağrısı, topuk ağrısı, derin nefes aldığında göğüs kafesinde ağrı ve kaburga üzerinde hassasiyet, gözde ağrı ve kızarıklık, uzun süreli karın ağrısı, kronik (uzun süreli) ishal, kilo kaybı gibi yakınmalar olabilir. Eğer;

  • Üç aydan uzun süren istirahatteyken gelişen bel ve kalça ağrınız/tutukluğunuz varsa,
  • Hareketle ağrılarınız azalıyor veya geçiyorsa,
  • 40 yaşından genç iseniz,
  • Ağrı kesici aldığınızda azalıyor veya kayboluyorsa
  • Boyun-bel hareketlerinde ve her nefes alıp verdiğinizde göğüs kafesinizde ağrı ve kısıtlılığınız (katılık hissi) varsa; ankilozan spondilit veya başka bir romatizmal hastalıktan şüphelenip mutlaka doktora başvurmalıdır.

Ankilozan spondilit her hastada aynı seyretmez. Belirtilerin şiddeti ve hasar/sakatlık gelişimi de kişiden kişiye değişir.

  • Omurganın esnekliğini kaybetmesi ile, başa ve vücuda yön vermede zorluk, boyunda ve belde düzleşme, sırtta kamburluğa neden olur.
  • Uveit (göz iltihabı); ankilozan spondilitin en sık görülen komplikasyonlarındandır. Hızlı gelişir, genellikle tek taraflı olup gözde kızarıklık, ışığa hassasiyet ve görmede bulanıklaşma olur.
  • Çökme kırıkları; Ankilozan spondilitte omurgalarda hem iltihabın hem de hareketlerin kısıtlanmasıyla; kemikte mineral yoğunluğunun azalmasına bağlı (osteoporoz=kemik erimesi), omurgada çökme kırığı oluşur. Bu da hastanın duruşunu bozar (kamburluk gelişimi gibi), bazen omurilik sinirine ciddi baskı oluşturarak, şiddetli ağrı ve fonksiyon kaybına neden olabilir.
  • Akciğer tutulumu; akciğer kapasitesinde azalmaya bağlı, nefes darlığı ile bulgu verir. Kaburgaların göğüs kafesine önde ve arkada tutunmalarını sağlayan bağların, iltihabına bağlı olarak göğüs kafesi yeterince solunumla esneyemez. Akciğerlere her nefes almada yeterince havanın girmesi ve çıkışı zorlaşır. Nadiren akciğerin her iki üst lobunu tutan inflamasyon (iltihap) gelişebilir.
  • Böbrek tutulumu: Nadir olmakla birlikte, uzun süreli ve kontrolsüz hastalığa bağlı böbreklerde protein atılımının arttığı amiloidoz denen bir hastalığa bu da üremiye ve böbrek yetmezliğine neden olabilir.
  • Cilt: Sedef benzeri deri döküntüleri görülebilir.
  • Barsaklar: Ankilozan spondilit hastalarında zamanla iltihaplı barsak hastalığı (Ülseretif kolit veya Crohn) gelişebilir.
  • Kalp problemleri; ankilozan spondilitte nadir gelişmekle birlikte, kalpten çıkış noktasında aortta genişlemeyle, aort kapağında yetmezlik ve buna bağlı kalp yetmezliği gelişebilir.

Kauda ekuina sendromu; nadir olmakla birlikte ciddi bir nörolojik bulgudur. Ciddi sinir basısı nedeniyle cerrahi tedavi gerektirir.

Tedavinin amacı, ağrı ve tutukluğu gidermek, omurgadaki deformite (sakatlık) ve komplikasyonları (hastalığa bağlı kötü sonuçları) önlemek veya geciktirmektir. Kalıcı hasar gelişmeden erken dönemde verilen ankilozan spondilit tedavisi, çok başarılıdır.

Tedavi edilmezse veya geç tedavi edillirse tipik olarak hastalığa bağlı omurgaya esneklik sağlayan bağların ardışık kemikleşmesiyle, omurga adeta alçıya alınmış gibi sabitlenir. Bu da kişide bel ve boyun hareketlerinde kısıtlanmaya ve öne doğru kamburluğa neden olur. Daha ileri evrelerde, boyun hareketlerindeki ciddi kısıtlanmayla, baş hareket edemez, görüş alanı daralır ve kişi ancak tüm vücudunu çevirerek başına yön verebilir.

CERRAHİ TEDAVİ

Cerrahi tedavi ancak ileri vakalarda  omurga veya diğer eklemlerde meydana gelen deformiteleri düzeltmek amaçlı yapılan tedavilerdir. Omurgada gelişen kifozu düzeltmek amaçlı omurgalardan açılı omurga kemik çıkarma ve tekrar düzgün açıda sabitleme ameliyatları ( vertebral osteotomiler ) yapılır. Ancak bu ameliyatlar omurgadaki hareketliliği tekrar kazandırmaz.  Kalça, diz gibi eklemlerde gelişen deformiteler için protez ameliyatları yapılır.