Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

“Basın Özgürlüğü için Mücadele Günüymüş”

Basın Bayramı veya Basın

Basın Bayramı veya Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü, Türkiye’de sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanır..

Basının  bugün ki bölünmüşlüğü, birbiri arasında ötekileştirilmeye çalışıldığı bir dönem ogünlerde yoktu ve  o günlerde  İstanbul’da çıkan gazeteler, Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet’in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü sansür memurlarını içeri sokmama ve gazetelerini sansüre yollamadan basma kararı vermişti.

Bu olayın yıldönümü, yine o dönemlerde tek çatı örgütü olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 1948 yılında aldığı kararla Basın Bayramı olarak ilan etmişti..

1971’de “bayram” olmaktan çıkmış ve adı, “Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” olarak değişmiştir.

Yani aslında bu 24 Temmuz Basın Bayramı değil, Mücadele günüdür..

Neyin Mücadelesi?

Özgürlüğün!

Basın Özgür müdür?

Bir kere basın kendi içinde özgür değildir. Tek yumruk olamamış tek örgütlü güç edinememiştir.

Bugün Türkiye Genelinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteler Federasyonu, Gazeteciler Konfederasyonu ve son olarak da Gazeteciler Konseyi gibi 4 ayrı çatı örgütü ile örgütleme çalışmaları yapmaktadırlar

Bunları haricinde İrili ufaklı bir çok bağımsız Gazeteci STK da var oda ayrı tabi..

Şimdi bu ortamda GAZETECİLER Özgürlük savaşı mı yapacak? Yapabilecek..

Bakınız Karabük’ümüzde bile Dernekler masasına bağlı AGSYD, (KGC) Karabük Gazeteciler Derneği, (KGİD) Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği ve Radyo Televizyonculara ait İletişim Derneği ile İnternet Medyasına ait KİGMED var.

Bir araya gelebiliyor muyuz.. Sonra Özgürlüğümüzü, haklarımızı savunalım..(!)

Karabük’te bile bu STK lar bir BASIN KONSEYİ oluşturabiliyor mu?

Haklarını aramak adına, örgütlü güçlerini korumak adına bir araya gelebiliyor mu?

….?

Bir basın günü oluşturulması önerisi, 1946 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluşu ile gündeme gelmişti.

Başlangıçta, Türkiye’de ilk gazetenin çıkış tarihinin Basın Bayramı olması düşünülmüştü, ancak ilk gazetenin çıkış tarihi tartışma konusu oldu.

O günde ortaya farklı düşünceler/görüşler atıldı ve  Kimileri 1831’de Takvim-i Vakayi’nin yayınlamaya başladığı günü Türkiye’de ilk gazetenin çıktığı tarih olarak kabul ederken, kimileri resmî gazete olduğu için Takvim-i Vakayi’nin ilk gazete sayılmayacağını, 1861’de çıkan Tercüman-ı Hakikat’in Türkiye’de ilk gazete olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürmekteydi.

İlk gazete konusunda anlaşma sağlanamayınca gazeteci Refik Halit Karay, Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet’in ilan edilişinin yıldönümü olan 24 Temmuz gününü Basın Bayramı olarak kutlamayı önerdi ve  24 Temmuz günü 22 yıl boyunca meslek örgütler tarafından “Basın Bayramı” olarak kutlandı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 12 Mart 1971 Muhtırası sonrası baskıların İstibdat Dönemi’ni hatırlattığı gerekçesiyle “Basın Bayramı” ifadesinin kaldırılmasına karar verdi.

“Basın Bayramı”, “Geleneksel Gazeteciler Günü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” adını aldı.

Bu özel gün, Türkiye de Gazetecilerin  meslek örgütleri tarafından kutlanmakta..

Basın Bayramında basın meslek örgütleri, sendikalar, siyasetçiler basın özgürlüğü ve sansür ile ilgilerde açıklamalarda bulunmakta..

Bugün bulunmakta yarın aynı tas aynı hamam devam etmekte…

Olayın Özeti bu..

Web Tasarım & SEO: Best4SEO