Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

BİR SENİ SEVDİM, BİR DE İFTAR SAATİNİ…

  ÖZET: Mübarek Ramazan ayının hanelere, işyerlerimize, tüm İslam alemine

 

ÖZET: Mübarek Ramazan ayının hanelere, işyerlerimize, tüm İslam alemine hayırlar ve bereketler getirmesini temenni ediyorum… Rabbim şu mübarek ayda yapılan ibadetleri de, tutulan oruçları da misliyle kabul etsin inşallah…

Ramazan ayı boyunca da yazılarımız devam edecek. Şu mübarek günlerde biraz olsun yüzlerde tebessüm bırakabilirsek, ne mutlu bize…

 

**         –          **

 

HOŞGELDİN ŞEHR-İ RAMAZAN…

11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayına bizleri kavuşturan yüce Rabbime şükürler olsun…  Şimdiden söylemiş olayım, Ramazan da sinirli olan, agresif olan okurlarım bana uzak dursun…  Yüksek sesle “Aslında var ya, şu sigara ve çay serbest olsa 30 gün değil 60 gün oruç tutarım ben” diyenler ile işyerinde Ramazan gelince akşama kadar uyku sersemi gibi koltuğunda pinekleyenlere de Allah kolaylık versin…

Genel prensip olarak yılların tecrübesi ile şunu söyleyebilirim ki Ramazan’ın ilk haftası kolay kolay kimseye bulaşmam… Hele Birol TAŞKIRAN gibi doğuştan agresif tiplere Ramazan’dan 10 gün önce irtibatı keserim… Adam daha Ramazan gelmeden Ramazan psikolojisine girip gerginleşiyo… Kendisine de söylüyom “Sende gizli şeker var” diye… Açlığa dayanamıyo… Selam versen selama bahane buluyo, nasılsın desen “Sana neee” diyo…

Eski ulu patronum Necati KARAOĞLU’nun oğlu Sedat KARAOĞLU’na sorarsan, “Birol oruç tutmasın… Aklı baki değil bunun.. Buna oruç farz değil” diyo…  Bunu söyleyen ben olsam demediğini bırakmaz… Ama Sedat söyleyince gülüp geçiyo… Zannımca Birol’un bu gergin tavrı sadece bana karşı… Çokta tınnnnn… Umrum değil…

 

NERDE O ESKİ RAMAZANLAR…

Yaşı orta yaşı geçmiş insanlarla da mümkünse Ramazan aylarında irtibatı kesin… Onlarında her konu da olduğu gibi ağızlarından çıkan ilk cümleler “Nerde o eski Ramazanlar” diye başlıyo… Ne alakaaa?? Eskiden sahur ile iftar arası daha mı uzundu?? Yada her ramazan ayında mahallende Ramazan panayırı mı kuruluyo du?? Hacivat ile Karagöz sizin mahalleye mi geliyodu?? Yooo… O zamanda sahurda yemeğe kalkıp Allah ne versiyse yiyip içiliyordu, şimdide öyle… Eskiden de iftardan sonra kimi teravih namazına gidip dua ediyodu, kimi de kahveye gidip arkadaşlarıyla pişpirik oynuyodu davulcu gelene kadar… Şimdide öyle… Değişen ne ki? Tek değişen geceleri mahalleye gelen davulcu değişti… Senin zamanındaki davulcular emekli oldu, yenileri geldi.. Değişen sadece bu…

 

DAVULCULARI MAHALLELİ SEÇSİN…

Ramazan ayı gelince eskiden beri değişmeyen geleneğimiz Ramazan Davulcuları… Şu yaşıma geldim geleli hala geceleri davulcuyu görecem diye her akşam bi heyecan basıyo beni… Nedendir bilmiyom ama sevgilisini görmek için heyecanlanan 15 yaşındaki ergen gibi Ramazan geldi mi o davulcuyu görecem diye bi heyecan yaşıyom… Gören bakan da sanır ki dünyanın en ünlü davulcusu John BONHAM gelip mahallede davul çalacak… Yok öyle bişey… 11 ay mahalle çaycısında çalışan çaycı Ahmet, Ramazan ayı gelince boynuna davulu takıp dümbe de güm gümm davul çalıyo… Yani bunun benim abarttığım kadar bi cazibesi yok…

Ama burdan yerel yönetimlere çağrım var… Demokratik bi ülkede mahalleli kendi davulcusunu seçebilmeli… Ramazandan bir hafta önce kendine güvenen davulcular mahalleye gelip orda Ramazan Manileri ile şovlarını yapsın… En çok alkış alan davulcu bir ay boyunca sahurdan önce davulunu çalıp mahalleliyi uyandırsın… Ramazan ayında da ona göre bahşişini vermeli mahalle sakinleri…

Ben tanımadığım bi davulcuyla uyanmak istemiyom belki… At hırsızı gibi tipler gelip benim mahallemde davul çalmasın… Nasıl fikir amaaa?? Hem zihin açan, hemde IQ’su 160 a vuran araştırmacı soruşturmacı köşe yazarınız olarak engin fikirlerimi sizlere de aktarıyom, değerinizi bilin…

 

RAMAZAN PİDESİ 25 LİRA…

Ramazan ayının diğer güzel bi tarafı da Ramazan Pidesi… Sadesi 25 lira, yımırtalısı 30 lira… Bana pahalı geldi.. 15 lira olaydı iyiydi..  Yapacak bişey yok, öyle uygun görülmüş… Küçükken sade pideyi Bağlar gazozla birlikte yemeyi çok severdim… Hala severim..

Tek sevmediğim, iftardan 1 saat önce fırına gidip kuyrukta beklediğim Ramazan pidesini fırından çıkar çıkmaz sıcak sıcak aldıktan sonra, iftara kadar pidenin soğuması… Mis gibi de kokar mübarek eve gidene kadar…

Bazen aklıma fırının önüne bi masa atıp iftarımı orda açayım diye gelmiyo değil… İftara 2 dakika kala fırından sıcak sıcak çıkan pideyi direk iftar masama koysam benden mutlusu olmaz… Not alayım şuraya “Ölmeden yapılacaklar listeme” ekleyeyim bunu..

Neyse mübarek günde yazıyı daha fazla uzatmayayım… Diğer yazıda görüşene dek kendisine mukayyet olun.. Tekrar hayırlı Ramazanlar…