Bakan Yardımcısı Ceylan: “Temel Amacımız Ekonomik Gelişmelere Engel Olmadan Çevre Değerlerimizi Korumaktır”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ev sahipliğinde, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezince (MAM) yürütülen Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Projesi kapsamında, denizlerdeki kirlilik durumunun ele alındığı “1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu” düzenlendi.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmaları hızla sürdürdüklerini söyledi.
Bakan Yardımcısı Ceylan, “Temel amacımız ekonomik gelişmelere engel olmadan çevre değerlerimizi korumaktır. Çevreyi gelecek nesillere karşı bir sorumluluk bilinciyle ele almakta ve bir emanet olarak görmekteyiz. Çevresel, ekonomik ve sosyal etkenleri bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, sürdürülebilir kalkınma anlayışımız ile enerjiden sanayiye, ulaştırmadan tarıma, şehirleşmeden ormancılığa kadar birçok sektörde 2023 yılına yönelik çalışmalar gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz.” diye konuştu.
Çevre konusunda yapılan çalışmaları hatırlatan Mehmet Ceylan, şöyle devam etti:
“2005 yılında 36 istasyon ile başlayan hava kalitesi izleme ağını 81 il merkezine ve 249 istasyona genişlettik. Hedefimiz, 2017 yılı sonu itibarıyla 330 istasyona ulaşmaktır. Hava kalitesi ölçüm sonuçlarını ve hava kalitesi indeksini internet adresinde ve LED ekranlar aracılığıyla kamuoyu ile anında paylaşmaktayız. 8 adet Bölgesel Temiz Hava Merkezi kurma çalışmalarımız tamamlanma aşamasına geldi. İstanbul, Ankara, Erzurum, Samsun ve Konya Temiz Hava Merkezlerimizin kurumsal yapıları da tamamlanarak daha kaliteli bir hava hedefiyle çalışmalarına başladı. Adana, İzmir ve Diyarbakır Temiz Hava Merkezlerinin kurumsal yapılanmalarını da çok kısa süre içerisinde tamamlayacağız.”
Bakan Yardımcısı Ceylan, havanın daha da kaliteli olması adına yapılan çalışmaların aralıksız devam edeceğini de dile getirerek, denizlerin yoğunlaşan kentleşme, turizm faaliyetleri, hızla artan endüstriyel faaliyetler ve deşarjları, deniz taşımacılığı ve iç bölgelerden yüzeysel sularla taşınan evsel ve endüstriyel kirlilik gibi nedenlerle kirlenmeye maruz kaldığını anlattı.
Deniz ve kıyılarının araştırılması, etkin yönetimi, denizlerin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve buna yönelik politikaların geliştirilmesine önem verdiklerini belirten Mehmet Ceylan, şunları kaydetti:
“2011 yılından itibaren deniz izleme çalışmaları ‘Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme’ adı altında yürütülmektedir. 26 izleme noktasında başlanan deniz izleme çalışmalarında izlenen nokta sayısı 272’ye yükselmiş, 2014-2016 dönemini kapsayan izleme çalışmaları TÜBİTAK MAM ile birlikte geniş kapsamlı olarak yürütülmüştür. Projenin 3 yıllık maliyeti 12 milyon lira olmuştur. Denizlerimizde mikroplastik çalışması 2013 yılında ve radyoaktivite çalışması da 2014 yılında ilk defa yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca, 2015 yılı itibarıyla tüm denizlerimizde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile iş birliği halinde deniz suyunda radyoaktivite çalışmaları da yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar neticesinde, izlenen 272 noktada tüm denizlerimizin kirli ve temiz bölgeleri ortaya çıkarılmıştır.” Sempozyum, ilgili kurum ve kuruluşlardan uzmanlar ve akademisyenlerin sunumlarıyla 3 gün sürecek.