Nöbetçi Eczaneler
ÖZET: Gazeteci olarak 1 Mayıs’ta olsa, tatilde olsa biz çalışmaya devam ediyoruz. Meydanlarda olmasa da Gazete büromuzda Emek ve Dayanışma Günümüzü kutluyoruz.. Ateş için odunu kapan buyursun gelsin… Gelen, pasta börekte getirirse çok makbule geçer… Kutlu olsun tüm işçi, emekçi ve alın teriyle çalışan herkese…
** – **
1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN…
Bugün, eski ismi İşçi Bayramı olan, daha sonrasında Emek ve Dayanışma Günü olarak isim değiştiren 1 Mayıs.. Kutlu olsun… Emeğiyle geçinen, alın teri döken, hizmet veren, maaş karşılığı iş gücünü kiralayan, çalışma hayatı içerisinde işçisiyle, memuruyla, yöneticisiyle emek veren herkesin bayramı kutlu olsun…
Biz de Karabük Gündem Gazetesi emekçileri olarak lokal bazda bayram yapıyoruz gazete ofisimizde… Sokaklara çıkmadan, gazete büromuzda 1 Mayıs’ı halay çekerek kutluyoz… Halay başı benim. Muaz KARAÖZ, Soner MANAV ve Veysel DAYI halay ekibinde…
Sabah 09:00’da gazetemiz ofisindeki Atatürk Posterinin önünde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduk hep beraber.. Ardından İstiklal Marşını okuduk… Ardından ceketimin üst cebindeki mendili elime alıp başladık halay çekmeye, 17:00 de bırakacaz…
ATEŞTE YAKARIZ, ÜSTÜNDEN DE ATLARIZ…
Muaz kardeşim “Titrettin Abi 8 saat durmadan halay çekersek, ben buraya yığılıp kalırım” dedi…
Olsun aslan parçası görev şehidi olursun, durmak yok devammm, diye gaz vermeye devam ediyoz şimdilik…
Soner MANAV, “Öğlen ofisin ortasında ateş yakıp üzerinden atlayalım”, diye yeni bi fikir attı ortaya… İyi de ateşi neyle yakacaz ki? Odunu nerden bulacaz?
O sırada aynı anda üzerinde solmuş çiçeklerin olduğu sehpaya gözü diktik… Alternatif bulamazsak saat 12:00 gibi sehpayı yakma ihtimalimiz yüksek…
Her ihtimale karşı kapı kapanmasın diye dekor amaçlı ofiste bulunan yangın söndürme tüpünü de ateşi yakmadan bi kontrol etmek lazım… Neme lazım, sehpa diye başlayan Emek ve Dayanışma ateşi sönmeden, bakarsınız ateşin üzerine patronun kullanmadığı makam masasını da atma ihtimalini de Veysel DAYI ortaya atarsa, söndürmesi zor olur.. O yüzden yangın söndürme tüpünü her ihtimale karşı, tedbirli ve kontrollü bi köşe yazarı olarak benim bi kontrol etmem lazım…
SAYIMIZI ARTIRARAK DEVAM EDECEZ…
Teyyy, teyyy tey… Devam arkadaşlar, bugün bizim bayramımız… O sırada Karabük Net Haber’den Özenay KAHRİMAN aradı… Bi elimde halay mendili, diğer elim Muaz’ın omzunda olduğu için, telefonu açıp sağ omzumun üzerine koyup “Efendimmm” dedim nefes nefese kalmış bi vaziyette…
“Hayırdır Titrettin Abi, soluk soluğasın, köpek mi kovalıyo, koşuyon mu?” dedi…
-“Yok Özenay halay çekiyoz ofiste… Emel KAPLAN’ı da kapta gel… Akşama kadar halay çekip bayram yapacaz. Öğlende ofisin ortasında ateş yakacaz.. Gelirken Mercedesli patronun Ergun BAŞKAYA’nın koltuğunu da kapta gel, ateşe atarız” dedim…
“Tamam, Emel ablayla koltuğu kapıp geliyoruz, hatta Mercedes’in bagajından stepneyi de alalım, lastik güzel yanar” dedi… Bekliyoz bakalım…
ÇALIŞARAK BAYRAM KUTLAMAK…
Yaklaşık yarım saat oldu halaya başlayalı, benim de bugün ki yazımı yetiştirmem lazım, “Arkadaşlar 15 dakika çay ve ihtiyaç molası verelim mi?” dedim“
–Abi biz hazır havaya girmişken terimiz soğumasın, biz halay çekerek tuvalete gidip gelelim, sende o sırada yazını yaz” dediler… Zıplaya zıplaya çıktılar odadan…
Sözde bugün Resmi Tatil ama işte gazetecinin tatili matili olmuyo… Her hâlükârda hem yazımızı yazıp, hem de ofiste bayram kutluyoz… Biz gibi tatil gününde çalışan tüm emekçi kardeşlerimize kolaylıklar diliyoruz.
PAZARTESİ YAZIMI EDİRNE’DEN YAZACAM…
Malum KARABÜK GÜNDEM gazetesinde her Pazartesi ve Perşembe günleri yazıyom. Halka mal olmuş, yurdun dört bi yanında okunan köşe yazarı olarak Edirne’den davet geldi… KAKAVA ŞENLİKLERİ varmış 5-6 Mayıs’ta.. Özel olarak şahsımı Şenlik Komitesi yetkilisi aradı bizzat…
“Lütfen buyrun, şeref verirsiniz” dedi.. Bensiz şenlik olur mu? Olmaz..
“Tabi ki gelirim” dedim… O yüzden yazımı ordan yazıp gönderecem Pazartesi günü SORUMLU KÖŞE YAZARI olarak…
Haftaya yazacağım Pazartesi ve Perşembe yazılarım Yol Hikâyeleri ve KAKAVA Şenlikleri üzerine olacak… O zamana kadar herkes kendine iyi baksın…