“ Beyaz Zambaklar Ülkesi” Kitabını birçoğumuz okumuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün de ilk çevirisini yaptırdığı kitaplardan biridir. Bataklılıklar ülkesinin nasıl beyaz zambaklar ülkesi haline geldiğini anlatır.
Neden bu konuya girdim. Geçenlerde Eğitimci Yazar, Figen Atalay’ın Cumhuriyet gazetesindeki Finlandiya notlarını okudum. Bu yazıdan etkilenerek, eğitimde farklılıklar konusunda sizleri bilgilendirmek istedim.
- Fillandiya’da Öğrenciler Açık havada çok uzun zaman geçiriyor;
- Anaokulunda çocuklar her gün iki kez dışarı çıkıyor. Çocuklar 5-10 dakikalık kısa molalar yerine,1-2 saat buzlu karlı zeminde oyun oynuyor.
- Sonra da içeri girerek yaş gruplarına göre bir etkinliğe başlıyorlar
- Öğretmen her günü planlarken çocuklara danışıyor.
- Tabii ki burada çoğunluğun dediği oluyor. Çocuklar küçükten Demokrasiyi öğreniyor.
Öğretmen öğrencilere ne yapmak istersiniz diye soruyor. Hergün her çocuğun fikri alınıyor. Çocuklar neyle ilgileniyorsa o konu ediliyor.
Proje bazlı çalışılıyor. Bura da öğretmene büyük sorumluluk düşüyor. Günün nasıl organize edileceğine öğretmen, mutlaka çocukları dinleyerek karar veriyor.
Okulda her yaş grubunun programları var.
İlgimi çeken başka bir konuda, Her çocuk, her yönden gözlemleniyor. Anne-babalarla düzenli toplantılar yapılıyor. Velilerle “ kahve buluşmaları” yapılıyor. Bu etkinliği benim okulum Karabük TED Koleji yıllardır dedeler, anneanne ve babaannelerle yapıyor.
Örneğin yemekhanede çocuklar tabaklarını ve kaşıklarını kendi alıyor, yemeği tabaklarına kendi istedikleri kadar koyuyor. İsterlerse tekrar alabiliyorlar.
Yemeğini bitiren çocuk, tabağını götürüyor, başka bir tabak’da orman meyveli, yoğurtlu ama şekersiz tatlısını alıp tekrar masaya geliyor. En sonunda tabak, bardak ve kaşıklarını servis masasına yerleştirip öyle çıkıyorlar yemek salonundan.
Tabii ki bu başarıların arkasında ülkede yaygın olan Kütüphaneler var.
Finlandiya’da kütüphaneler 10-14 yaş çocuklarının %97 sine ulaşıyor. Başkent Helsinkide 37 kütüphane,2’de mobil kitaplık var. Finlandiya Eğitim bakanlığı, çocukların kitap okuma oranlarını daha da artırmak için, köpeklerden yararlanmaya başladı.
Çocuklar eğitilmiş köpeklere kitap okuyor. Köpek çocuğu eleştirmiyor,”hata yaptın” “yavaş okudun” demiyor, sadece ve ilgili bir biçimde dinliyor. Çocuklarda mutlu oluyor.
18 OCAK 2019’da Eğitimde Birinci Dönem Sona Eriyor, Yarıyıl Tatilinde, Sevgili Öğrenciler,
Sayın öğretmenlerim ve sevgili veliler, araştırın okuyun, dünyayı keşfedin ve eğitimde harikalar yaratın. İyi Tatiller