“Çağımızda Yaşanan Büyük teknoloji devrimine ülkemi zinde ayak uydurabilmesi ve geri kalmaması için toplumun her kademesi gibi eğitiminde yeniden tasarlanmaya ihtiyacı var.”
Geçmişle kıyaslandığında bilginin çok kolay ulaşabilir olduğu günümüzde, öğrencilere kullanıp kullanmayacakları meçhul bilgileri yüklemeye çalışmak geçerliliğini yitiriyor.
Eskiden sadece kütüphaneler dolusu kitaplardan edinebileceğimiz bilgiye akıllı telefonumuz ve internet bağlantısı sayesinde saniyeler içinde ulaşabiliyoruz.
Özetlemek gerekirse;
Öğrencilere eleştirel düşünce, iletişim, iş birliği ve yaratıcılık gibi yaşamsal becerileri edindirmeye çalışmak çok daha gerekli.
Çağımızdaki hızlı değişime ayak uydurabilme, yeni şeyleri öğrenebilme ve teknolojinin getireceği alışılmışın dışında akli dengeyi koruyabilme gibi becerileri de yeni nesillere verebilmek önem taşıyor.
Eğitimin temelini bilim, teknoloji, mühendislik ve Matematik dersleri oluşturmalı. Toplumlar ayakta kalabilmek için hayat boyu öğrenmeye hazır bireyler yetiştirmek zorunda.
Biyoteknoloji vebilgi teknolojileri alanlarındaki akıl almaz gelişmeler yakın gelecekte daha fazla zihinsel esneklik ve duygusal denge gerektirecek. Öğretmenlerinde bu özelliklere ihtiyacı var.
Artık Öğrenen makineler çağına girdik. Örneğin; Google tebbüsü, ALPHAZERO isimli yapay zekâ, dört saat içinde kendi kendine santraç oynamayı öğrenip, STOCKFİSH adlı efsane bilgi saray santranç şampiyonu programı yendi.
Bu teknolojik gelişmeler eğitim alanında da büyük bir devrimin habercisidir. Artık aynı yaş grubundan öğrencileri, örnek sınıflara doluşturup, aynı müfredat üzerinden ilerleme günlerini geride bırakmak zorundayız.
Büyük bir bilgi akışı devrindeyiz ve gelecekte bu akışa en fazla dahil olabilen toplumlar olamayanlara göre büyük stratejik ve ekonomik avantaj sağlayacaktır.