Gazetecilik/Yazarlık….

 

 

 

 

Gazetecilik Yazarlık
Gazetecilik namuslu vatandaşın çığlığıydı eskiden.
Şimdi kalbi kasıklarında atan tufeylilerin oyuncağı.
Gazetecilik babayiğidin harcıydı eskiden,
Şimdi tetikçiliğin-borazancılığın haracı!

Gazetecilik cebi bulutların beyazlığıydı eskiden,
Şimdi fişi kesilmeyen yazar kasa.
Gazetecilik soğan ekmekle geçinmeyi göze alan aşk evliliğiydi.
Şimdi ihaneti parayla ölçmeye yarayan sarraf,

Gazeteciler eskiden yazdıklarıyla gurur duyardı,
Şimdi milyon dolarlık hırsızların yağdanlıkları olmakla övünülür oldu.

Gazetecilik kültürdü, hünerdi, tek başına orduydu.
Şimdi kukla, para ve ihanet çemberinde kıskaç.
Gazetecilikte kalmış birkaç İstisna hariç…
Onlarda bıkmış, çaresiz…

Her yolun bir başı vardır..Bizim yollar hep dardır..
Bazen buz, kardır, Bazen tadına doyulmaz baldır…
Her yolun birde sonu vardır. İstesen de, istemesen de,
Kaderin kendisi yaşamdır, Aldığımız dersler tamdır…

27 seneyi aşkındır yazarız, Bazen top yekun azarız,
Bazen yazdığımızı yalarız, Yazamadıklarımızı anarız…
Buralarda gazetecilik, yazarlık, Ya yalakalık, Ya yağdanlık,
Bir kap yemek yada bir paket sigara, Olmadı borazansın patrona …
İstisnalar kaideyi bozmaz dersin, Soygun düzenine isyan edersin,
Tarafını doğru seçersin, Adam olur, boş gezersin…

Çoğumuz bilir bu Şiiri, Kimi eğilir, Kimi kıyısından değinir,
Meslek çile dolu çekilir…

Ülkedeki basın özgürlüğünün felç olması,
Bazı yayın yönetmenlerinin kendilerini kral sanması,
Her ayrı dönem güçlünün yanında yer alması,
Gazete sayfalarının yağmalanması ile başlar ….

Milyonları cebine indiren tetikçi köşe yazarlarının;
Gazetelerin internet  sitelerin en değerli şahıslar sayılması.
İstediğini, istediklerinden alamadıkları zaman, saldırması.
Adamlıktan nasiplerini alamaması İle devam eder…

Gazeteciliğin toplumu yozlaştırması,
Kalemşörlükten sonra başlar..
Ahlaksızlığın patlaması.
Emeğin, alın terinin anlamının kaybolması
Her fırsatta kafayı bulan beleşçi gazeteciler İle sürer gider….

Kalbi kasıklarında atan yazarların,
El üstünde tutulması.
Popüler mekanların, grev çadırlarından daha değerli olması
İşsizlerin yok sayılıp, Emeklinin köle kılınması,
Gazetelerin birinci sayfalarının, sıradan haberlere bırakılması İle bugünlere gelinir…

Bugün bakıyoruz….!
Bir Paket sigaraya bir tas çorbaya
Mesleğini doğrayan cahiller yanı sıra ,
Emeğin alın teri üzerinde , keyif çatanlar,
Banka hesaplarında ve konaklarda sözde basın özgürlüğünden korunanlar 
Saltanat sürenler  varsa,  görebiliyorsak,
Geçmiş olsun Hepimize….

Geçmiş olsun…

10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER Günü mutlu olmasa da ,  kutlu olsun..

 

 

 

 

 

ARŞİV 2010