ARŞİV
Çocukluğumuz da Sadri Alışık filmleri oynardı sinemalarda. “Bu da mı gol değil buda mı gol değil” diye sitem ederken mesajı verirdi..
O beyaz perdede gördüklerimiz hepimizin ana ilkesi olurdu. Doğruluk, yardımlaşmak, sevgi temelleri üzerine kurgulanan senaryolar hep beğenilirdi..
Filmlerde dürüstlük hep kazanırdı, mert ve namert kim yüz ifadesinden anlaşılırdı Küçük düşünceler hep büyük hayallerin önünü keserdi.. Onun için beyaz perde de siyah beyaz anılar hep saf ve temizdi O dönem İnsanların dili de, yüreği de..
Bir Çin Ata sözü vardır “Güçlü bir ateş, küçük bir kıvılcımdan sonra çıkar.” diye, Türkler bu Atasözüne karşılık, “ o kıvılcımın çıkardığı ateşi göğüsleyecek Büyük adamlar gereklidir” der.
Karabük’te küçük kıvılcımlardan büyük ateşler çıkıyor ama zaman zaman büyük adamlar da çıkıyor..
1948 de MR Lain… Bu memlekete spor aşkını İngiliz kültürü ile aşılayan isimdir..
Karabük tarihinde kaç kişi bilir bu ismi..? Karabükpor vitrininde isim yapmak isteyerek ahkam kesenlere sorun bir, Yorgancı Selahattin’i kaç kişi tanır… Maraton Hamdi’nin kulüpte ki yeri nedir…!
Bir dönem Karabük’ün hatta ülke demir çelik sektörünün kalbi olan İstasyondan kimler gelip geçmiştir.. Bugün o isimlerden kaç kişiyi anımsar bu kent?
Uzak değil yakın tarihe bakın.. Karabük DÇ İşletmeleri 1 TL satılırken kimler taşın altına elini hatta gövdesini koymuştur.. O Fabrika yapan fabrika unvanını kimler vermiş, bugün üretimin yapılmasını kimler sağlamıştır..
Bakın, Karabük Üniversitesi 13.yılını doldurdu. Üniversite bu kentin ilk yıllar lokomotifi oldu. Ama bu kentte, O Üniversite kurulsun diyerek kimler ne uğraşlar verdi ve O uğraş verenler bugün nerede ? Üniversite de makamları işgal edenler bilir ve dua eder mi geçmişe ?
Ahde vefa nedir bilirler mi?
Kaç kişi konuşuyor bunları, yada bir adım ötesi biliyor bu tarihi..
Kaç gazeteci bu yukarda aşağı konu olan olayları, konuşma, tartışma, anlama, yazma bilgi verme becerisine sahip?
Laylaylom o ne ala Mualla..
Ahşap merdivenlerden günün hoş yorgunluğunu tadarak çıkan o beyaz perde kahramanlarını beğenmeyenler, şimdi yürüyen merdivenlerde birbirini iterek çıkan hanzoları kendinden sayıyor!
Liboşluğu marifet sanan, harama cilve yapıp başkalarının kanını emerek kendilerine sükseli hayat kurmaya çalışanlar değer kazanırken bu arada varlığı fark edilmeyen güzelliklerin yokluğu da kimseyi ilgilendirmiyor.
Bir zamanlar bu ülkede ahlaksızı parmakla gösterirdi, Ne gariptir ki, şimdi namuslu adamları parmakla gösteriyorlar..
Geçmiş olsun..