“ Küçük Hanımlar, Küçük Beyler!
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız!
Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz.
Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek,
Ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şey bekliyoruz.”
Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açılmıştır. Ulu önderimiz bu milli ve mutlu günü, Türk çocuklarına armağan etmiştir.
Birleşmiş Milletlerin, 1979 yılını, “ Dünya Çocuk Yılı “ olarak kabul etmesinden 59 yıl önce, Atatürk Ulusun Egemenlik Bayramını çocuklara adayarak, onlara ne denli önem ve öncelik verdiğini; dünyada ilk kez göstermiş ve örnek olmuştur.
23 Nisan ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı son yıllarda okullara hapsedilmiş olsa da çocuklar bu 23 Nisan günü de sevinip, mutlu olacaklar kuşkusuz. Peki, ya büyükler? Büyükler “ övünüp, kıvanç duyacaklarmı? Ya da Büyüklerin ne kadarı övünecek, kıvanç duyacak acaba”.
TBMM’nin 23 Nisan 1920’de açılışının 97.yıl dönümündeyiz. İlk Meclisin açılışı, Mustafa Kemal’in imkânsızı gerçekleştiren inanç, irade ve dehasının eseridir. Bunun için dünya demokrasi tarihinde
Mazlum milletlerin bağımsızlık hareketlerinin öncüsüdür. Atatürk’de “ Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.” Diyerek mazlum ülkelere ve bizlere ışık tutmuştur. TBMM’nin açılması ile Ulusal Egemenlik sağlanmıştır.
Ulusal egemenlik kavramı, bir ulusun kendi kendini yönetmesi anlamına gelmektedir. TBMM’ni kurduktan sonra 1 Kasım 1922 yılında saltanata yani yönetim hakkının babadan oğla geçtiği sisteme son veren Mustafa Kemal Atatürk, ulusa seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Böylece doğuştan gelen padişahlık ortadan kalkmış ve herkes, halk, milletvekili, başbakan ve cumhurbaşkanını seçme hakkını kazanmıştır. Halkın kendi kendini yönetmesi anlamına da gelen ulusal egemenlik kavramı, tüm halka yönetme hakkı da vermektedir. Böylece herkes yöneticileri seçebildiği gibi, yönetici olabilme hakkına da sahiptir.
Bu günün ve bütün bu çalışmaların özeti Atatürk’ün şu sözünde hayat bulmuştur:
“ Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur, yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdani ve mevcudiyetidir.”
Geleceğimiz Çocuklarımız için Laik Türkiye Cumhuriyetini yaşatacağız.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramının 97.Yılı kutlu olsun.