HİŞŞTTTT YER AÇIN, BEN GELDİM…

ÖZET: Memleket toz duman… Hükümeti ağacın tepesindeki bi dala oturtmuşlar, zamanında onu o dala koyanlar hep beraber olup başladılar ağacı sallamaya… Ahalinin bir kısmı “Hehhhh şimdi düştü düşecek” diye beklerken, diğer kesim “Dik dur eğilme, ahali seninle” sloganlarıyla ağacın dalındakilere destek derdinde… Koy bunları kenara; gel Kentime, Karabük’üme… Rafet Vergili ile Mehmet CEYLAN arasındaki seçim stratejileri ince bi çizgi üzerinde devam ediyo…

Ya yıllar oldu Titrettin Abi’yi tozlu raflara kaldırdık… Ahalinin yoğun baskısı, içimizdeki yazı yazma merakı, birazda kendime boş zaman yaratma çabasıyla birleşince düştük yeniden yollara… Bendeki şansa tüküreyim ki memleketin tamda karıştığı zamana denk geldi benim yazı yazma hevesim… 10 senedir memleket yönetiminde bulunan hükümet, ciddi anlamda silkeleniyo şu sıralar… Bilen bilirde, bilmeyen “Bu işin altından Titrettin Abi çıkarsa şaşırmamak lazım” deyip bu ihaleyi de bana bırakırlar diye korkuyom…

KOKTU BU AYAKLAR KOKTUUUU…

Ayakkabı kutularından çıkan rengarenk, tomar tomar paraları görünce haliyle işkilenmedim değil… Koşup “yastık altındaki kumbaramı mı çaldılar yoksa lan benim?” diye düşündüm… Elimi yastığımın altındaki kumbaraya uzattım, kumbaram yerinde.. Elime alıp salladım, şıngır şıngır bozuk para seslerini duyunca ferahladım… Sonradan örgendim ki ayakkabı kutularındaki paralar, sattıkları evin parasımıymış neymiş, öyle bişey dediler… Şahsi kanaatim o satılan ev mev değil, en fazla “EVCİK” falandır… Karabük’te bile en baba ev 200 bin lira zor ediyo… Ki o da en fazla bi James bond çantaya sığar zaten… Neyse koku yapmaması için ayakkabı kutularını fazla açık bırakmamak lazım deyip, ayakkabı kutusunu müsaadenizle kapatıyom…

İSTİFALARIN ARKASINDA BEN YOKUM

Ayakkabı kutularından çıkan paraların akabinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, bakanlık görevlerinden istifa etti. O gün, o vakit, Spor Gazetecileri Derneği’nin kıymetli başkanı Semih GÜLEN’le göz göze geldik… “Yok abi valla benim etkim yok bu istifalarla… Tamam istifalardan 2 gün önce Ankara’ya gitmiş olabilirim.. Bakanlıklar civarındaki mobeselerde görülmüş olabilirim ama kuran çapsın bu istifalar konusunda benim etkim olmadı” dedim… O da “Yok yok, onu biliyom.. Ben Karabükspor 2. Yarıda 50 puanı bulabilir mi onu düşünüyodum” dedi… Heyyy hey… Memleket yıkılmış Semih GÜLEN’in umrunda bile değil…

İSMAİL AKÇA’NIN TAVIRLARI, TAVRIM OLABİLİR Mİ?

O esnada içeri gazetemiz imtiyaz sahibi İsmail AKÇA girdi… “Titrettin 18 gündür bi yazı yazacan, burnumuzdan getirdin. Noldu yazına?” dedi… Al birini vur ötekine… Memlekette hükümet sallanmış, Dolar, Euro almış başını gitmiş, altın fırlamış gidiyo bu da yazı derdine düşmüş… “Fırsatçıııı, stokçuuuu, krizden nemalanmaya çalışan sermaye sahibiiiiii… Sen ki geçen ay aldığın 2 tane eski tarihli küçük altının zamlanmasından nemalanmaya çalışıyoken garip gurebanın hakkı nolacakkkk” diye haykırmak geldi içimden… Ancak ortamı germeme adına yutkundum… “Bitmek üzere yazı sayın AKÇA” dedim sadece…. Adamın umrunda değil memleket meseleleri… Hatırlıyom da 28 Şubat darbesi olduğunda da , “İsmail AKÇA nasıl yorumluyon Sincan’dan geçen tankları?” demiştim…
“O tankların bakım zamanı gelmiş, tankların bakımını yaptırmak için sanayide usta aramaya çıkmışlar..” dediydi… Hey yarabbim…

YEREL SEÇİMLERE DOĞRU

Memleket yukarıdan karışınca haliyle Yerel Seçim muhabbetleri biraz ikinci plana itildi… Çoğu dönem iktidara paralel bi çizgide giden Karabük’üm geçen yerel seçimde iktidarı değilde muhalefeti seçtiydi… Yerel yönetimde Rafet VERGİLİ’yle yola devam dediydi… Bu dönemde uzaktan fotoğraf çekince Rafet Vergili’yle bi dönem daha devam edecek gibi görünüyo… Bekleyip görecez…
DİP NOT: Şimdilik HOŞBULDUK… Bu şarkı burada bitmezzzz… Devamında da görüşecez…