Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İYİ PARTİLİ ÖZATA’, AKŞENER’NE “ACİLEN SİYASETİ BIRAKMALI, BU ÜLKEYE VE DEMOKRASİSİNE DAHA FAZLA ZARAR VERMEMELİSİNİZ!!”

Özata’nın İyi Parti ve Meral Akşener üzerine çok ses getirecek. “Mesela Karabük’ e mv adayı . Ve Safranbolu ‘ ya belediye başkanı adayı seçerken olduğu gibi.. Hani siz Türk siyasetine parti içi demokrasiyi getirecektiniz . “And olsun,şart olsun “diyordunuz. Parti içi demokrasi çekirdek aile de mi oluyor??”

Özata'nın  İyi Parti

Karabüklü İş İnsanı Mustafa Özata İyi Parti siyasetini sonlandırırken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e çok ağır eleştiriler getirdi. Özata , “Safranbolu ‘ ya belediye başkanı adayı seçerken olduğu gibi!. Hani siz Türk siyasetine parti içi demokrasiyi getirecektiniz . “Ant olsun, şart olsun “diyordunuz. Parti içi demokrasi çekirdek aile de mi oluyor?? Acilen siyaseti bırakınız” çağrısı yaptı.

İYİ Parti de istifa süreçlerinin arttığı bu dönemde, Özata’nın, kendi sosyal medya ağı üzerinden yaptığı açıklama dikkatleri çekerken Akşener’e yakın isim olarak yaptığı eleştiriler ülke gündeminde yer tutacağı ifade edildi

İşte Mustafa Özata’nın o AKŞENER açıklamaları,

2014 Yerel Seçimlerinden sonra siyaseti bırakma kararı almıştım.. Siyasetin tabanı yok saydığı, hemen her parti genel merkezinin tabanı kullandığı, suistimal ve istismar ettiği, tabanın onların gözünde bir dolgu malzemesinden öteye geçemediği gibi düşüncelerle sadece Tv karşısında iktidar uygulamalarına isyan eden bir adam olmuştum.

Bir sabah eşim seslendi; “Koş koş bak aynı senin söylediklerini söylüyor, izle” Meral Akşener konuşuyordu, ve tam da benim fikir ve hislerime tercüman oluyordu.
O arada eşim, ”sen siyaset yapmak istiyorsun, illa yapacaksan onunla yap “ Dediğinde çoktan arkadaşımı aramak için numarasını bulmuştum. 30 Kasım 2015 gününden parti kurulana kadar geçen süreçte tüm çalışmalara katıldık. Parti kurulurken herhangi bir görev talebimiz olmadı ve zaten teklif eden de olmadı..
Çünkü; parti kuruluş aşamasına kadar hiçbir yerde olmamış, hiç emek harcamamış, hiç görmediğimiz ,hiç tanımadığımız bir sürü insan ,kurucu ,şu ,bu gibi sıfatlarla ön saflarda çoktan yer almıştı.
Sorun değildi ,parti demokratik olarak mücadelesini versin, öngördüğü hedeflere ulaşsın da kiminle olduğu çok önemli değil di .
Sonuçta onlar da bu vatanın evlatları idi.
Ancak; teşkilatların kuruluş aşamasında çok zayıf bir liderlik profili ile muhatap olduğumuzu keşfettik. 2 yıla yakın karış karış dolaştığımız memlekette her il için en az ikişer, üçer il başkanı adayımız olacağına dışarıdan birilerinin talep ve telkinleriyle atamalar yapıldığına tanık olduk.
Örneğin Karabük için yanlış yapıldığını daha atama yapılmadan tüm yönleriyle yaklaşık bir saat başbaşa bizzat genel başkana anlatmaya çalıştık. Bizim hiç bir talebimiz yada aday önerimiz yoktu.
Aldığımız yanıtlar çok şaşırtıcıydı. Çıkışta eşim “seni yönlendirmiş gibi oldum,özür dilerim,çok yanılmışım, buradan hiç bir şey olmaz “ dedi.
Kuruluş aşaması,belki bilmediğimiz konular vardır, bu kadar emek harcadık,
Onbinlerce km yaptık,1,5 yıl harcadık, belki düzelir diyerek devam ettik. Demiştim ki ; bu kişi ilk seçimde aday olmak için burada ,lütfen atamayın. Dediğim gibi oldu,ilk seçimlerde atadığı teşkilat yöneticilerinin bildiğim kadarıyla % 70 ‘i adaylık için istifa etti. Ve teşkilatlar deyim yerindeyse çorba oldu.
Düzelir mi?
Düzelmedi .

Karabük’te sanırım 8. İl başkanı görevde…

Hayatında bir kişiyi bile yönetmemiş yönetici ve adaylar mı dersiniz, Kendi yaşamını bile düzene sokamamış aday ve yöneticiler mi dersiniz,
Toplumda maddi manevi sıfır itibar yönetici ve adaylar mı dersiniz, Daha düne kadar iktidar partisi üyesiyken gelir gelmez il/ ilçe başkanı yapılan mı dersiniz…her şey oldu…izledik..
Savrulmalar bitmedi, bunları yazarken şu an dışarıda müthiş bir fırtına var, ama sanırım İyi Parti deki fırtınayı hiçbiri yakalayamaz.
2019 yerel seçimlerinde adaylık başvurusu yapmamıştım.
O dönemki il/ilçe başkanlarının adımı adayımız olarak yayınlatmaları ve aşırı ısrarları sonucu adaylığım açıklandıktan sonra başvuru yaptım. O günkü konjonktür ,Safranbolu da ittifaksız seçim kazanmanın imkansız olduğunu açıkça gösteriyordu . Defalarca yazmama, beyanat vermeme, muhataplarla görüşmelerime rağmen hiç bir yaklaşım göremedim. Sonuçta; aslolan kişiler ve onların edineceği etiket ve makam değildi.
Ben ise koltuğa hasret değildim. Memleketini seviyorsan siyaseti bunun için yaptığını iddia ediyorsan gereğini de yapmalısın. Öyle yaptım.. ülkede bildiğim kadarıyla kendiliğinden ,hiç bir görev ve talepte bulunmadan “ ittifak şartı” ile ittifak lehine çekilen tek aday benim.. Seçim çalışmalarına da bilfiil katılarak seçimin kazanılmasına katkıda bulundum. Karabük’ te il bazında ittifak yok diyen liderler, seçim kazanıldıktan sonra bir kaç kez Safranbolu’yu ziyarete geldiler… Havaları iyiydi ,Safranbolu’yu kazandık diye nutuk atıyorlardı ..Sanki bu ittifakı kendileri yapmış ve başarmış gibi… Başkalarının özverisinin, emeğinin, masraflarının sonuçlarını sahiplenmek kolaydır.. Asıl, siz ne yaptınız? Nasıl bir savrulma içindesiniz ona bakmak lazım..
Son genel seçimlerle ilgili bu kez adaylık başvurusu yaptım, bir çok aday adayı gibi.. Sanırım 14 kişi idik.. Kendisine ilk günden beri çok yakın olan üst düzey bir yetkiliye konuyu açtığımda Paran var mı? Diye sordu.. Bende, var tabii . Kendi kampanyamı yaparım kimseden bir talebim yok dediğimde; Onu sormuyorum,o iş zaten öyle de partiye … dedi.
Parti zaten başvuru ücreti almıyor muydu??? Verdiğim cevabı buraya yazmayacağım..
Seçimlerden sonra, çok yakınındaki bu kişiyi de görevden aldığını duydum.. Karabük için oluşan aday listesini biliyorsunuz???
Şimdi; bu yazıyı okuyanlardan bazılarının “ ne var bunda, her partide böyle şeyler oluyor” dediğini duyar gibiyim. Olmayacak arkadaş!!! Biz bu türden kabulleri oluşturduğumuz için siyaset simsarları ve sahtekarlar bu tür uygulamalara devam ediyorlar . İl/ilçe yöneticisi olmak için neredeyse cinayet işleme derecesine gelen kişiler bu görevi alınca parti binasının kirasını bile ödemeyip, partideki çaycıyı ücretini istedi diye darp edip, her yere parti adına borç takıp, nasılsa bir aptal aday olur ona ödetiriz yaklaşımıyla protokollerde en önü kapma yarışına devam ediyorlar. Veya ,isim yapmak isteyen vasıfsız tiplemelerden nemalanıyorlar . Sonra toplum siyasetten nefret ediyor.. Tam olarak yumurta, tavuk hikayesi.. Düzgün insanlar siyasetten uzak durdukça bu sahtekarların borusu ötmeye devam ediyor..
Konuyu biraz dağıttık..
Tekrar dönersek;
Ülke yönetimi oyuncak bir iş değildir!! Daha doğrusu hiç bir devlet görevi, kişinin ruhsal durumuna emanet edilemez. 1-1,5 yıl onlarca toplantı yapıp, onu konuşmadık diyerek sıyrılamazsınız!! Devlet ; ciddiyet ister, öngörü ister, canı gönülden özveri ister .. Kibire,öfkeye,dengesizliğe ,artistliğe, menfaate ,adam kayırmaya, ikiyüzlülüğe, kabadayılığa, ihanete vb. Yer yoktur!! İlk günlerde hiç bir sıfatınız yok iken ( eski bakan ,eski mv) “ Parti içi demokrasi” diye yola çıkan Sayın Meral Akşener, Üstünde başında olmayan, cebinde yol ve yemek parası bulunmayan, bir paket sigarayı 4-5 kişi paylaşan ,sadece ve sadece size ve verdiğinizi iddia ettiğiniz mücadelenize inanarak, belki de evine yiyecek ekmek parası bırakmadan/ bırakamadan sizin peşinizden koşan, bu yüzden işini kaybeden, yolculuklarda kaza geçirip hayatını kaybeden, sakatlanan ve bir çok olumsuzluğa maruz kalan samimi vatandaşların hakkı ve vebali üzerinizdedir.
Mesela biz, hakkımızı asla helal etmiyoruz.
Ayrılıklar yaşanıyor, hep siz haklısınız … Hep siz haklı olamazsınız , diyelim ki bu ayrılanların hepsi kötü.. Onları o makamlara , en yakınınıza alan siz değil misiniz??? Demek ki insan seçme konusunda ciddi sıkıntınız var..
Mesela Karabük’ e mv adayı . Ve Safranbolu ‘ ya belediye başkanı adayı seçerken olduğu gibi.. Hani siz Türk siyasetine parti içi demokrasiyi getirecektiniz . “Ant olsun, şart olsun “diyordunuz. Parti içi demokrasi çekirdek aile de mi oluyor??
Safranbolu’ya aday açıkladınız… Adaylık süreci mi başladı??? Kiminle istişare ettiniz?? Anket mi yaptınız ?? Yoksa bilmediğimiz başka bir konu mu var?? Aceleniz ne idi ?? Chp ‘ye kızgınlığınızı Safranbolu’ya mı ödetmek istediniz ?? Türkiye’nin ve dünyanın en güzide şehirleri nden birini ve oranın halkını sinek gibi mi gördünüz ??
Bu ülke; sizin öfkenize, çıkarınıza veya ruhsal gel/gitlerinize kurban edilemeyecek kadar değerli ve kutsaldır.
Bence ; acilen siyaseti bırakmalı ve bu ülkeye ve demokrasisine daha fazla zarar vermemelisiniz!!
Biz!! Sizinle gönül bağımız zaten kuruluşta Karabük il başkanı atamanızla kopmuştu, İlk günden içinde olduğumuz için sizinle kıdem olarak eşit olduğumuz bu oluşum, bizim baştaki ve hayal ettiğimiz oluşuma tamamen taban tabana zıt bir hal almıştır.
Bu süreçte yani sekiz yıldır, sizi ve çalışmalarınızı överek ikna ettiğimiz , etmeye çalıştığımız , vaktini aldığımız , başını ağrıttığımız herkesten çok özür diliyoruz .
Bilemedik, yanılmışız!!
Bunları yazmasam içime dert olacaktı..
Özetle; “hiç bir şey ve hiç kimse göründüğü gibi değilmiş”
Mustafa Özata
11.11.2023
Karabük”