“Kara yüzlüye ha sabun, ha kara boya”

OSG/Penceresinden

Kaç kişi hatırlar bilmiyorum ama PTT önün de satılan siyah beyaz yılbaşı-bayram tebrikleri üzerinde yazılanları ben hiç mi hiç unutmam..

“Yoksulluk kader olamaz” ve “Umuttur yarınlar” kartlarını da halen saklarım..

Artık İnsanlıktan kestiğimiz umudu farklı olgularda arıyoruz..

Hayvanlarda, Çiçeklerde, kapalı dünyalar arkasında kocaman sevgimizi yumak yapım içimizde saklıyoruz..

Dün dost dediğin bir ufak yanlışında düşman oluyor, düşmanın para kokusunu alınca dost olmuş sarıyor..

Artık, arkası sağlam, dayısı olan iş bitiricilerin yanında hayat.
Asgari ücret skalasında iş bulamayan Üniversiteli işsizler ordusuna her gün yenileri ekleniyor..

İş diye kapı kapı gezen gençler tabak yıkamayı mühendislik sonrası okumanın tecrübesi olarak sayıyor..

Patronu tanıyanlar bir gün sonra ‘ALIM YOK’ denen fabrikanın kapısından ‘hamili yakınımdır’ olarak iş başı yapıyor..

Yere serdikleri kartonların üzerinde yatanlar, bir avuç ekmek parası için çalışanlara kılını kıpırdatmayanlar kazanıyor yine..

Siyaset, bürokrasi iç içe girmiş, fakslarla alınan milyarlık ihaleler masa başında ‘Bu bizdendir’ denerek paylaşılıyor..

İnsanlık ölüyormuş kimin umurunda!
Ye iç yat ne güzel dünya..

Kazan kazanla hayat devam ediyor nasıl olsa…

Ekmeğini taştan çıkaranlar ile ihalede kayıranlar arasındaki uçurumu ne güzel dolduruyorlar.

Bakıyorsun onlara, Cumaya, bizden önce koşuyorlar.

Günümüz de İnsanlar televizyon dizilerinde mışıl mışıl ne güzel uyutuluyor….

Kimin eli kimin cebinde, daha dün Dallas dizisine ‘bu ne yahu!’ diyenler bugün Türk dizilerinde ki aymazlıkları hayatın gerçekleri olarak bakıyorlar..

Bir de düşmanlıkla bir tutuluyor fikir uyuşmazlığı! Oysa, Kadın katillerinin çocuk tacizcilerinin, ihalelerde fesatlık yapanların, iş bilenin kılıç kuşananın diyenlerin, at oynatmalarını destekleyen isimleri duvarlara yazılmalı, yetmedi kocaman resimleri de asılmalı,

Bir gün herkesin buluşacağı Araf adlı bir meydan da tanıyalım diye..

…

İnsanlık adına 2020 iyi gelmedi.

İşte ilk 6 ayı geçti, son 6 ayı da mücadele edilecek belli..
Şimdi moda Covid-19 salgını üzerinden prim yapmak..

İşlerine geldiğinde sert yaptırımlar yapmak..
İşlerine geldiğinde yaptırım yok haydi halaya demek marifet oldu..

Bilim Kurulundan çıkan yasaları sosyal medyadan duyurup basına kopi-pas yapmak yeterli oldu

Ne denetim ne uygulama hak getire..

Ne demiş Mevlana; “Kara yüzlüye ha sabun, ha kara boya.”

–