Nostalji 2

 

Demirin Piyasası

 

Kardemir AŞ Yeni bir İdari yapılanmaya bürünüyor.
Karabük bu yapılanma içinde nerede olacak onu ilerleyen günlerde göreceğiz .
Bizim hayretle takip ettiğimiz “Kör Ölür Badem Gözlü Olur” derler ya ..
Bu gidiş –geliş sürecinde yaşananlar…

Bir kurum ki Karabük’ün canı.
Kalbi adeta..
Pompaladığı kanla tüm şehre hayat veren, durma  tehlikesi yaşadığında krizi tüm bünyesinde hissettiren hayati bir organı yani..
Herkesin içinde yada kenarından bir anısı olduğu KARDEMİR..

Kardemir yeni bir idari yapı içinde misyonunu,vizyonunu yeniden belirlemeye başlayacak..

Bu arada görevden alınan  Genel Müdür ve Karabük kamuoyu ile paylaştığı son söylemleri bizde kendi penceremizden yorumladık..
Bir çoğumuz bu haberleri ve yorumları okurken farklı değerlendirmelerde bulundu..…
Bunlar ;
1-İşin aslını bilenler…
2-Bilmeden yorumlayanlar…olarak kaldı..

Geride kalan hoş bir seda…
Ancak bu kubbe içinde yaşayanlar dünü unutmadı.
Unutmamalı da…
Kör öldüğünde badem gözlü olmamalı..
Karabük kendine  verilen değeri , değersizliği iyi hesaplamalı..

Ne demişti görevden alınan genel müdür Kılavuz..
“600 bin tonlar seviyesinde olan çelik üretimi 1.1 Milyon ton seviyelerine
çıkartılmış, Kendine sonsuz güveni olan çalışanları bulunan,
bir şirket bırakarak, gururla ayrılıyorum”

Çalışanların bire bir ne düşündükleri konusunda yorumu onlarla konuşunca yaptığımızda güven kelimesi bazen kinlenme bazen de hadi canım sende ile karışıyor, ancak asıl bizi bu yazıya yönlendiren başka bir konu oldu..

600 bin ton kapasiteden 1.1 milyon ton kapasiteye !!  gidiş noktasında ki düşünce ..

Kardemir verilerinde  2000 yılı üretimi: 921 Bin ton..
2001 yılı üretimi : 775 Bin ton.
2002 yılı üretimi ( ki bu 4 ay gibi ücretsiz izinlerin çalışanlarca kullanıldığı , hammaddenin olmadığı,kriz günleridir , üretim ) : 690 bin ton civarında…
2003 yılında ( Kılavuzun göreve başladığı dönemde ise) 875 bin ton ….
2008 yılında 1087 ton..

Yani Osman Kılavuz göreve başlamadan öncede bu fabrika bu üretimleri yapıyordu.Sadece geliş sürecinde kriz süreci tamamlanmış,çıkış için gün sayılıyordu…

Peki kriz (2002) dönemlerinde dönemin Yönt.Kurulu başkanı ve Genel Müdürü Şinasi Altıner  ne diyordu hatırlayın…

“-160 Dolara maliyet hesabımız var, oysa 147 dolara satıyoruz..250 dolara satsak parayı kayacak yer bulamayız”…

Dönem zordu ve Şinasi beyin dediği gibi 250 dolara satılsa karlı bir ortam yaşanmaya başlanacaktı…
Yaşanma dı mı bu ortam..
2003 yılından sonra demir piyasası hızla reyting yaptı
2003 den 2008 e kadar demir piyasası o kadar rahat gitti ki..
İstanbul da yer ocağı ile yıllık 100 ton üretim yapan hadde bile para üstüne para kazandı..
Fiyatlar tavan , tavan gitti..
Bugüne kadar rahat bir ortam yaşandı.
Kardemir de bu süreçte bir borsa şirketi olarak…Yörenin can damarı olarak…Sorumluluklarını iyi bilmeliydi..
Sonra; bugüne gelindi..
Bugün  itibari ile kütük 435 Dolar civarında…
İnşaat demiri 790-800 Tl civarında..
Ancak demir piyasasında ki bir çok isim tekrar kriz yaşayabilir görüşünde..
Yani bunlar bu piyasada olağan..

İşin özü şu ; Piyasa iyi giderse karlısınız…
Bunun sizinle yada bizimle ilgisi olmuyor…
‘Dünya genelinde’ etkiliyor ve Ülke genelinde yansımasını en çok Karabük çekebiliyor..
Şartlar taban yapmaya başlarsa sıkıntı çekebiliyorsunuz..
Yine bunun sizinle yada bizimle bir ilgisi olmuyor…

Ama yine dünya genelinde şirketlerin dikkat edeceği ‘İdari uygulamalar’ vardır.
Örneğin bir şirket çok iyi giderken  %36 ya varan kül-uçucu oranı yüksek kömür bağlantısı yapım şirketinizin parasını heba ederseniz hesap sorarlar.
Sormalılar adama..Neden koklaşmaya müsait olmayan kömür aldın diye..
Yada 100 bin ton ray siparişi alacağım havasındayken yanlış üretim yaparsanız, yaptırırsanız..?? Ne oldu bu iş diye??

Bunlar tali  örnekler  tabi..
İşlerin Doğruluğunu  Şirketlerin  denetçileri ve idarecileri bilir…

Kardemir şimdi “Yöre halkı ile sosyal açılımı olmalı” görüşünde bir Genel  Müdür ile yola çıktı.
Yeni idari bünyesini olgunlaştıracaktır mutlaka Fadıl Demirel.
Yapıcı-Akılcı genç kadrolar ile destekleyecektir..
Ekibi ile yeni bir sürecin içine girmiştir ve bu süreçte demir piyasasından gelen sıkıntılar olduğunda ne kendisinin suçu olacaktır nede bundan önce ki  idarenin başarısı..

Olay demir piyasası ile kitlidir.
Piyasa durursa Karabük’te duracaktır.
Coşarsa , Karabük te Coşacaktır..
Olay budur..

 

ARŞİV