Osman NATIROĞLU

Tam bir Beyefendi, Saygın, Sevgin, Dost ve Hayırsever…..Cemiyetçi, Çalışkan,Dürüst, İnsan….Osman Natıroğlu’nu kaybettik…

2017 nin KARABÜK’Te ki ilk acı kaybı…

Vefat haberi sonrası Sosyal medya sallandı adeta… Karabük teki haber siteleri ilk haberleri duyurdu..Ardından gazetelerde Tv’lerde başsağlığı  mesajları….Baba diyenler, Dost diyenler, Saygın iş adamı, cemiyetçi diyenler… Herkeste ayrı ayrı bir üzüntü herkeste bir vefa…

Güle güle Osman Natıroğlu ağabey, Kültür,Sanat dostu, Gazeteci dostu, İş adamı, Cemiyetçi ve hepsinden öte İNSAN….

Karabük’te ki  Safranbolu’da ki  bir çok VAKFIN, Derneğin öncüsü… Kültür ve Eğitime önem veren kişilikli yapısı ile iz bıraktı bu hayatta ve hoş bir seda bırakarak hayır duaları alarak ölümsüz hayata göçtü..

El attığı her cemiyeti,siyasi partiyi ve iş yerini güzelleştiren güzel insan unutulmayacak. Ruhu şad olsun..Sevenlerinin başı sağolsun..

 

                            ***************                   ****************

 

Trafik Mi?

Karabük’te araç kullanmak ayrı bir sıkıntı olurken, yaya olmak da ayrı çile..  Araç kullanıcılarının bir çoğu trafiğe çıktıklarında sadece kendileri var zannediyorlar, yol çizgilerini ortalayıp gidenleri mi anlatayım, en sol şeridi kapatıp 30 km süratle trafiği alt üst edenleri mi anlatayım, Ha ! bu arada 3 şeritli bulvarda ilerlerken dikkat edin  en sağ şerit boş orta şeritte dizelenmiş araçlar ? , yol kenarına gelişi güzel park edenler..?  gerçekten trafik ahlakı bozuldu kentte, kimsenin kimseye saygısı falan kalmamış…

Yayalara YAYA Geçitlerinde yol vermeme, üstüne üstüne sürme ? gibi bir çok enteresan olayları yaşıyoruz gün boyu.. Özellikle PTT kavşağında, yada Güven kavşağında, yayalar zor anlar yaşıyor.

Araç kullanıcılarının da burada haklı  bir serzenişi var, çarşı merkezinde yada 100.yıl gibi yoğun yaya merkezlerinde her yerden yaya çıkıyor, yola atlıyorlar diye… Yayalar mutlaka yaya geçitlerini kullansınlar diye…

Tabi KARABÜK TRAFİĞİNDE tam bir deve neresi doğru ki dedirtiyor insana.. Üstelik TUİK verilerine göre 2016 yılında araç sayısında &6.66 artış ta yaşandı…

Ancak kentte 1950 model yollar, 2000 ve üstü  modelli araçlar tam bir tezat yaratıyor..

 

                            ***************                   ****************

 

Yatırımlar ve Boşa Yatırılanlar…

Karabük yatırım alıyor/almıyor tartışmalarına son dönemlerde fizibilitesi  bilimsel olarak yapılmadan başlanılan ve ele yüze bulaştırılıp dünya paraları boşa  harcanan  YATIRIMLARDA eklendi..

Boşa yapılan yada yapılıp kullanılmayan YATIRIMLARIN başını tabi ki Yeşilmahallede ki Belediye Binası çekiyor.. Dünya paralar gömüldü ama Belediye Meclisi Başkan Vergili’nin gitmeyelim fikrini benimsedi ve gidilmeyerek adeta o koca bina çürümeye terk edildi.. Şimdiler de VALİLİK binası olarak kullanılacağından  modernize edilmeye çalışılıyor ancak ne kadar başarılı olunacak bilinmiyor.. Karabük bu konuda paralarını sokağa atmış mıdır..Atmıştır…

Son dönemlerde ise KATI ATIK BERTERAF tesisleri  konusu yeniden gündemde.. İşin başında mühendisler/yer bilimcileri yok muydu,RAPORLAR alınmadı mı? Kim dedi buraya yapılsın kestirip attı da İNATLA dayatıldı KARABÜK’ÜN bu arada 7 senesi çalındı.. Zamandan çalındı birde milyon liralarda adeta toprağa gömüldü.. Devletin malı deniz mi… Bunun sorumlusu kim, kimler sorulmayacak mı?

Yazık ki ne yazık.. Bu kentte ben istedim oldu bak oluyor mantığı ne zaman bitecek… 1-2 Muhtar istedi diye spor salonlarını yada  sosyal bir takım merkezleri sağa sola gelişi güzel dağıtmanın bu kente ne faydası oldu/ olacak…

Bakın Sanat Koleji diye yapılmak üzere yola çıkan TOBB tarafından  Organize Sanayi Bölgesi yoluna yapılan bina (?) ne alemde… Zamanında etüt yapılsaydı da o bine KAMPÜS alanı içine konuşturulsaydı  ya ?

Şimdi KARABÜK Girişine insanların yaşam alanından uzak yere Cami yapılacak (!)… Güzel olan ancak kullanılmayan KENT meydanı, hemen arkasında KARDEMİR’E ait ölü bir alan tıpkı DDY arazilerinin bu kentin ortasında anlamsız durduğu gibi duruyor.. 

Deveye sormuşlar ya neren eğri diye biz hep deriz ah işte burası da  KARABÜK diye..

 

                            ***************                   ****************

 

Geldi de Gidiyor !!

Geliyor, geldi derken 2017 yılının ilk ayı’nıda süratle geçtik. Ülke genelinde terör ve ekonomik açılımlar Karabük ölçeğin de ise beklentiler değişmedi..

Havaalanı bu kent için artık olmazsa olmazlardan biri oldu.  Yine olmazsa olmazlardan biri katı atık bertaraf tesislerinin süratle yapılması  söz konusu ki 6-7 senedir Karabük gündemine asılı kalan ve çözülemeyen bu sorun da bu yıl içinde artık çözülmeli deniyor.Beklentiler içinde Safranbolu Üniversitesi var ve KBÜ Rektörü Prof.Dr Refik Polat’ın gündeme taşıdığı Kongre Merkezi var mesela.. Kentin simgesi olabilecek devasa bir kongre merkezi projelendirmişti KBÜ  sanırım 2017 yılı içinde bu düşünceler  uygulamaya alınır..

Karabük geçtiğimiz yıllar için de de bu dönem içinde de Karayolları ile yıldızını barıştıramadı, uyuşturamadı her ne hikmetse..Karabük-Kastamonu yolu üzerinde önce akıllı kavşak olarak düzenlenen ve binlerce lira harcanarak işte çözüm bulduk dendiği gün kazalar yaşanan, sonra bir daha değiştirilen projeleri ve ardından Karadeniz’e yük taşıyan  treylerlerin geçemeyişi tam bir komedi yaşanan, ( şimdiler de adına direksiyonel deniyor )  kavşak çalışmalarını adeta askıya aldı..Dün başka bir asparagas haberler veriliyordu, bugün de kış şartları bahane edilir artık…

Biz sürekli yazıyoruz,  duyarlı gazeteciler, STK ları dile getiriyor ama Karayolları adeta Karabük’e küsmüş pozisyonda… Karabük/Safranbolu’da bulunan 153.Bölge şefliği de sanırım gerekli raporları adam gibi vermiyor bölge Müdürlüğüne… Bir de Genel Müdür Karabük’ü biliyor buralı sayılır çözüm üretecektir diye bekliyoruz..Yeni yıl 2017 içinde Karabük’te trafik sorunu yine baş ağrıtmaya devam edecek.. Zira köklü çözümler üretilmek yerine ben  böyle düşündüm böyle olsun anlayışı  halen devam ediyor..

Kısacası 2016 için bitti bitiyor  2017 geldi gelecek derken geçti de gidiyor bile…

 

                            ***************                   ****************

 

Karabüksporumuz

İkinci yarıya galibiyetle başlaması iyi oldu. Zira kentin olmazsa olmazı olduğu halde Karabüklüler tarafından uzaktan takip edilen takımının bundan sonra zorlu maçları var. Maçlar zorlu olabilir, yenilirsin,yenersin ancak oynadığın futbol ruhu/inancı önemlidir. Kulüp olarak takındığın kurumsal yapı ve güç önemlidir.

Karabükspor bu sene iyi bir takım kurdu ve bunda başarının 3/2 si Başkan Tankut’da zira tüm transferleri tek başına, yada menajeri ile yaptı. Başarısız olsaydı sorumlusu kim olacaktı.. Şu an ki bir çok Yöneticinin bile dediği gibi “ Başkan Yaptı Transferleri” denecekti  haklı olarak ve fatura Ferudun Tankut’a kesilecekti..

O zaman başarı geldi ise onunda mimarı Başkan Tankut’dur… Burada Yiğidi öldürür hakkını veririz.

Ancak, Sezonun 6. ila 7.Haftalarında  KBÜ de  ki bi söyleyişi de TFF Yöneticilerine hitaben sadece bir kupanın geç gelmesi yüzünden ağır-anlamsız eleştirileri KURUMSAL değildi..

Başkan,Yönetici her bildiğini, her doğruyu,  her yerde söyleyemez…Kulübün yapısı, geçmişi,geleceği önemlidir ve tartarak konuşmalıdır…

Ha..! Ne oldu 6 ve 7. Hafta sonrası hepimiz biliyoruz TFF hakemleri avantaj kurallarını hep rakiplerden yana kullandı.

Sıkıntılı bir süreç yaşandı lakin futbolda bir gerçek var hakem bir vermez iki avantaj kuralını rakibe tanır ama sen inatla disiplin içinde oynamaya devam edip 2.sini atarsın, 3. atarsın hakemi de yenersin..Hakeme çanak tutacak hataları yapmasın…Yener geçersin yani…Önemli değil bir iki karşılaşmada şansız an yaşarsın…Taraftarın bunu görür mağlup olduğun maçta bile tribünlere çağırır bağrına da basar..Son Akhisar maçında bunu yaşadık da. Üç önemli eksik, üstelik devre arası çalışmalarda çok verimli olmamışken, 3 puan alınırken Hakem bir şey yapabildi mi?

Bakın bir kez daha yeniliyorum,altını çize çize yazıyorum… 2013-14 sezonunda Küme düşen takımız  bu gün ki takımdan çok daha kaliteli ve iyiydi.. Neden düştü…! Bizim hep söylediğimiz bir atasözü vardır “ Karabükspor Ayağını yorgana göre uzatmalıdır” diye O dönem de Mustafa Yolbulan’ın gayretlerine rağmen Talunay Kafkas’ın hakemelere,Federasyona anlamsız sert çıkışları, Dönem yöneticilerinin gelişi güzel konuşmaları sonucunda fatura takıma kesildi..Düştü…

Şimdi bu sezonda yine güzel bir takım ve bize oturaklı görünen bir Teknik Direktör yakalandı, KURUMSAL yapı içinde bunu iyi değerlendirmek gerek…Yok illaki düşelim denecekse eğer, futbolcuya ödeme yapmaz, oyuncıyu satarım diyerek huzursuz eder,  hakemlere federasyona savurur,üfürür,  kenti tribünlere gelmiyor diyerek suçlamaya devam edersiniz …!  İnanın kesin Başarırsınız..