Ülkemizde son 30 yıl çarpık yapılaşma ile uğraşılıyor
Doğayı bozmadan, gelecek nesillere taşıma adına yapılması gereken çalışmalar hep konuşulur ancak uygulamada maalesef Siyaset, Bürokrasi ve keyfi uygulamalar vardır..
Şehir yapılanmasına en güzel örnek Dünya miras kentimiz Safranbolu’muzu incelemek yine Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan gelişen Karabük’ün Yenişehir mahallesini incelemek yeterlidir aslında.
İnsanoğlu hastalanınca Doktor arar, İnşaat yaptıracaksa, Mühendis/mimar arar, Elbise diktirecekse terzi, arabası bozulduğunda ilgili servisini arar… Ancak iş Şehir Planlamasına gelince siyaset, bürokrasi yada kentin rol belirleyicileri raconu keser..
Şuraya şunu yapalım. Buraya bunu…
Alt yapı, ulaşım, faydalanabilme de yeterlilik, İnsana verimlilik, çevreye uyum..!
Hak getire…
Ben/o/şu/bu istedi…olacak….
Peki, Şehir planlayıcısı ne yapar ?
Bir şehrin yapısal olarak hem düzenli hem de planlı gelişmesinin sağlanması adına öneri ve projeler oluşturur … Öneri oluşturulurken şehri etkileyecek olan bütün mekânsal, tekniksel, kültürel ve sosyal faktörler göz önünde bulundurularak yapılır..
Nüfusun artması, şehir plancısının önemini arttırır. Ama bizde unutturur.. Şehir planlanmazsa ve çarpık gelişirse ne olur? Ne alt yapı sağlıklı olur, ne sosyal planlamalar akılcı olur, ne de görsellik…
Bir muhtar çıkar benim mahalleme spor salonu yapılsın der..Diğer siyasetçi çıkar kent parkı şuraya yaparsak oradan daha iyi oy gelir der.. Bürokrat zaten emir kulu siyaset ne derse aman tayinim kötü yere çıkar diye susar..
Ve Şehirler ölür..
Trafik keşmekeşi başlar, nefes alınmaz şehirler doğar, sosyal alanlarda, binalarda çarpıklık şehrin ortasında durur.. Kentler/şehirler mali-manevi çöküntü yaşar..
.
K A R A B Ü K S P O R D A D U R U M L A R K A R I Ş I K
190 Milyonlu borç batağı, sonrası yapılamayan kongreler, zorla atama başkan ve yönetimler derken KARDEMİR’İN kendini çekmesi, Sendikanın üye aidatlarının kesilmesi, taraftarın soğukluğu vs..vs..
Bugün gelinen nokta 3.lig ve bu ligde de kalıcı olunmayacak gibi..
Profesyonel kulüp amatör olacak, sonrası dosyalar bir bir kapanacak..
Kentte bir ara borç hükümlüsü olan yöneticilerin sıkıntılarını aşma adına hareketlenme oldu ve Karabükspor yönetiminin de uğraşı ile SGK /Vergi borçları yeniden yapılandı..
Hatta ilk iki taksit ödendi..
Karabük sporun 3.ligde kalıcı olması konusunda aklı selim düşünen bu işi bilen çevreler transfer tahtasının açılması konusunda neler yapılacak tartışırken, bu sefer yönetim içi kriz patlak verdi..
Bu sefer ki patlak öyle unutulacak cinsinden de değil..
2 (iki) Karar defteri olduğu iddiası..
Birinde görevden alınan Yöneticiler, diğerinde imza yetkisi kısıtlamaları ve TFF den gelen son 27 bin Tl nin ne olduğu hatta son süreçte 7 milyon liranın muhasebeleşemediği ve meçhul olduğu iddiaları..
Konunu Karabük Valiliğine kadar intikali ve C.Savcılarımızın harekete geçtiği iddiaları..
Şikayetler, şikayetlere karşı “benim kararım doğru” iddiaları..
Bu sefer işler karışık zira, çekte, evrakta “İmza taklit ” iddiaları var…
İddialar. İddialar… Suskun taraftar, suskun basın…suskun siyaset. Suskun iş dünyası. Suskun bürokrasi…
Ama iddialar. İddialar..
İzliyoruz bakalım bizde…