Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Ramazan Ayında Beslenme Uyarısı

Beslenme alışkanlıklarının değiştiği Ramazan

Beslenme alışkanlıklarının değiştiği Ramazan ayında, sağlıklı ve dengeli beslenmek için tüketilen yiyeceklere dikkat edilmesi gerekiyor. Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Büşra Demirer, Ramazan ayında sağlıklı beslenmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarında medyana gelen değişiklikler, sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemini ortaya çıkarıyor. Enerjik ve sağlıklı bir beden için ise özellikle sahur ve iftarda tüketilen yiyecek ve içeceklere dikkat edilmesi gerekiyor. Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Büşra Demirer, Ramazan ayında sağlıklı beslenmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

SAHURDA VE İFTARDA SIVI TÜKETİMİNİ DENGEDE TUTMAK GEREKİYOR

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Büşra Demirer, Ramazan ayında su tüketiminin önemine vurgu yaparak, “Ramazan dönemi oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay. Bu süre zarfında da sağlıklı bireyler için de kronik hastalığı olan bireyler için de dikkat edilmesi gereken çok fazla nokta var” dedi. Dünya literatüründe ve ulusal birçok rehberde sıvı tüketimine dikkatin çekildiğini belirten Arş. Gör. Demirer, “Biz zaten gün içerisinde ramazan dışındaki dönemlerde de sağlıklı yetişkin bireyler için yaklaşık 2- 2,5 litre su tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Ama Ramazanda açlık yaşadığımız yaklaşık 14 saatlik bir dönem, 10 saatlik bir beslenme periyodumuz olacak. Bizim o 10 saat içerisinde 2- 2,5 litre sıvıyı tüketmemiz gerekecek” diye konuştu. Arş. Gör. Demirer, özellikle iftarda daha çok tüketip sahurda daha az tüketme eğiliminin önerilen bir davranış modeli olmadığının altını çizerek, “Sahurda da iftarda da eşit olacak şekilde 10 saatlik beslenme periyodunda sıvı tüketimini dengede tutmak durumundayız” ifadesini kullandı.

SAHURU MUTLAKA YAPMALIYIZ

Ramazan ayı içerisinde sahurun önemine dikkati çekerek sahurun mutlaka yapılması gerektiğini ifade eden Arş. Gör. Demirer, “Sahuru atlama eğiliminde olan çok fazla danışanımız oluyor. Bizim önerdiğimiz mutlaka sahurun atlanmaması ve sahurun zengin bir şekilde tamamlanması. Bu dönemde sahuru bazı bireylerde kahvaltı öğünü gibi tüketenler de olduğu gibi yemek ağırlıklı beslenenler de oluyor. İkisinin de bir sakıncası yok. Bizim için burada önemli olan tükettiğimiz yiyeceklerin ne olduğu” dedi. İftarda çok ağır beslenmemek gerekiyor çünkü sindirimi zorluyor ama sahur döneminde özellikle daha az yağlı beslenmek bizim için daha fazla öneme sahip” şeklinde konuştu.

Arş. Gör. Demirer, sahurda özellikle daha az yağlı beslenmek gerektiğine işaret ederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sahur döneminde mide boşaltımı süresini uzatacak besinler tüketmemiz gerekecek. Çünkü midemiz ne kadar geç boşalırsa aç kaldığımız dönemde bizim kan şekerimiz o kadar regüle olacak. Bunu dengede tutabilmemiz için tam tahıllı beslenme modelini tercih etmemiz gerekir. Tam tahıllı ekmek, çavdar, kepekli ekmek, kepekli makarna veya kepekli pirinç olabilir ama en çok tavsiye ettiğimiz bulgur tercih edilmesi. Bir kase kadar bir çorba tükettikten sonra bu bahsettiğimiz besin gruplarından sağlıklı bir tabak oluşturabiliriz sahur için. Eğer ki kahvaltılık tüketmek istiyorsak daha az yağlı peynir, yağlı tohum grubu dediğimiz ceviz, fındık, fıstık, badem mutlaka sahur soframızda yer almalı. Bu besinler de mide boşalma süresini geciktirecek ve bize o açlık periyodunda daha rahat ettirecek kan şekeri regülasyonunu sağlamamıza yardım edecek. Sahur döneminde kavrulmuş, kızartılmış besinlerden uzak durmak gerekiyor. Bu dönemde daha sağlıklı pişirme metotlarıyla beslenme düzenimizi oluşturmamız gerekiyor.”

ARA VEREREK YEMEK YEME MODELİNİ BENİMSEMELİYİZ

İftar döneminde ara vererek yemek yeme modelinin daha sağlıklı olacağını belirten Arş. Gör. Demirer, yemeğin ardından tatlı tüketimi konusuna dikkati çekti. Arş. Gör. Demirer, “14 saatlik açlıktan sonra özellikle iftar sofrasını hazırlayanlar olarak sofradaki kişilerin yiyebileceğinden çok daha fazla yemek hazırlama eğiliminde olabiliyoruz. 14 saatlik açlıktan sonra kan şekerimiz çok alt seviyelerdeyken bu eğilimimiz daha yüksek oluyor. Onun için masada bizim yiyebileceğimizden çok daha fazla yiyecek olacak. Bu noktada irademizi kullanmak zorundayız. Bir kase çorba ile başlamak, bir dilim ekmek ya da biraz peynirle başlayıp 15 dakika civarında ara vermekte fayda var. Hiç ara vermeden çorbamızı tükettik hemen ana yemeğe geçtiğimizde yapılan çalışmalar, çok daha fazla besin tükettiğimizi ve çok daha yüksek kalorili besinleri tercih ettiğimizi gösteriyor. Özellikle bu dönemde tatlı tüketimi bizim için çok önemli. Yemeğin hemen ardından şerbetli tatlı tüketmememiz gerekiyor. Bana kalırsa sütlü tatlıları da yemeğin hemen ardından tüketmek çok da sağlıklı bir tercih değil” ifadelerini kullandı.

KRONİK HASTALIĞI OLANLAR MUTLAKA HEKİMLERİ İLE GÖRÜŞMELİ

Kronik hastalığı olan bireylerin mutlaka hekimleri ile görüşerek Ramazan dönemini kontrollü bir şekilde geçirmelerini tavsiye eden Arş. Gör. Demirer, “Kronik bir hastalığı olan özellikle kardiyovasküler bir hastalığı olan, metabolik sendromu, insülin direnci ve diyabeti olan hastalarda bireysel tedavi metotları kullanılması gerekiyor. Bu noktada öncelikle şunu belirtmekte fayda var, bu hasatlığa sahip bireylerin mutlaka hekimleri ile görüşüp Ramazan döneminde oruç tutup tutamayacaklarını öğrenmeleri gerekiyor. Eğer düzenli kullandıkları ilaçları varsa mutlaka hekimlerinden onay alarak oruç tutmalarında fayda var. İlaç düzenleri ve ilaç doz ayarları, iftar-sahur dengesine göre ayarlanmalı. Eğer hekim oruç tutabilir onayı verdiyse bahsettiğimiz bütün noktalar onlar için de geçerli olacaktır” dedi.

Web Tasarım & SEO: Best4SEO