Eskiden Mahalle aralarının en süslü melodisi çocuk sesleriydi,
Çiçeklerin anası topraktan, bereket fışkırırdı da Yoksulluğun dergahında sevdalı olan mutlu olurdu.Şimdilerde, kadınları öldüren, genç kızları yakan, kurumların başında çalan ; takım elbiseli, lort ayakkabılı hırsızlar mutlu…
Parayı sonradan gören, mangalda kül bırakmayan magandalıktan sıyrılamamış Şerefsizler mutlu…
Şimdilerde, Gargameller sokaklarda balgam atma yarışında, çevreyi katleden fabrikalara takla atan yazarların ilan kavgasında, Yola çıktığı dostunu satma yarışında…
Soysuz dizilerde, kimin eli kimin cebinde, merakla beklenirken her gece, uyduruk yarışmalarla zenginlik hayali kuruyor artık, İnsanlarımız..
İpiyle kuyuya inilecek insan kalmadı, Paranın ve yalanın dili her şeyi susturur oldu..
Dürüstlüğü ve haksızlığa karşı haykırmayı terk eden bir zamanın içindeyiz.
Organik insanlardan, hormonlu delikanlılara geçiş yapan bir düzeni alkışlıyoruz hep birlikte…
Eskiden her kentin bir-iki serseri-şerefsizi varken şimdilerde adam gibi adam bulmak zorlaşır oldu memlekette..
Yasaklanan kitapları inadına okuyan onurlu erkekler döneminden, Vicdansız,namusuz,hırsız, şerefsizler devrine geçtik!
Ne Allah korkusu, ne kültür yapısı…
Hepsi tüketilmiş…
İnsanlık, ayağından vurulmuş atlar gibi terk edilmiş
Şimdiki zamanda erkekliğin leşinden meydanlara heykel bile dikilebilir.
O kadar çok düzenbaz türemiş ki, o kadar çok Patron, Başkan, Müdür , Yetkili , Zengin..! sıfatı ile etrafımızdalar ki…
Hasar büyük! “Hukukumuz böyle erkeklere zeval vermesin!” diyerek düşünenlerin ülkesindeyiz.
Önce ÖZGECAN sonra MUĞLA’nın Ortaca İlçesi’nde kanalda cesedi bulunan 18 yaşındaki Cansu…
Vatan,Millet,Sakarya diye Bağıran benim Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan Ülkem..şimdi Özgür müsün, İnançlı mısın…
Mutlu musun Türkiye…