Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Simidimizi yedirdik..!

Yıllardır Safranbolu simidi diye

Yıllardır Safranbolu simidi diye tükettiğimiz susamsız simit ne yazık ki Rize simidi adıyla Tescillendi. Safranbolu’nun bu aymazlığı önümüzde ki dönem daha çok hissedilecek..

 

Safranbolu denilince akıllara Safranbolu’nun tarihi mekanları ve UNESCO şehri  olması yanı sıra  Lokumu ve  o meşhur pekmeze batırılarak yapılan susamsız simidi gelirdi.

Ancak artık  susamsız simit Rize de akıllara gelecek ve Safranbolu satmak isterse telif ödeyecek.

İşte size  Salim Eren ASLAN  kaleminden Safranbolu’nun o  tanınan ama şimdi Rize’nin olan Susamsız simidinin öyküsü..

 

 

Safranbolu denilince benim aklıma ilk olarak o meşhur pekmeze batırılarak yapılan susamsız simidi gelirdi, ta ki bir arkadaşımın sosyal medyada “Bu Rize Simidi Bir Harika” paylaşımına şahit olana kadar!

Türk Dil Kurumu’na göre Marka, bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret demektir.

Günümüzde birçok alanda pazarlama aracı olarak karşımıza çıkan Marka, destinasyonlar tarafından da rekabet şartlarında etkili bir meydan okumadır.

Hal böyle olunca destinasyonlar birbirlerinin önüne geçebilmek, turistik çekiciliklerini artırabilmek için yöresinde ünlü ne varsa bunu imaj olarak tanıtım faaliyetlerinde kullanmaktadırlar.

Marka imajı tarihi bir kalıntı olabileceği gibi, doğal güzellik, endemik bir bitki, nesli tükenmemesi için koruma altına alınmış bir canlı, eskiden beri süregelen bir gelenek veya o yöreye özgü bir yiyecek olabilir.

Destinasyonların marka imajlarındaki sıralama kişilerin deneyimlerine göre değişmektedir. Yani Safranbolu denilince kiminin aklına ilk olarak tarihi evler, konaklar gelirken, kiminin lokum, kiminin safran bitkisi, kiminin cinci hanı ve hamamı, kiminin de bağlar gazozu gelebilir.

Hatta bağlar gazozunu o kadar ulusallaştırmışlardır ki, bir arkadaşımın İstanbul’da bir cafede garsonun “ne içersiniz” sorusuna “bana bir bağlar” diye cevap verdiğine bile şahit oldum 🙂

Dediğim gibi kişinin o destinasyondaki deneyimlerine göre imaj sıralaması değişebilir.

Tamam ben buralıyım, bu yörenin bütün özelliklerine hakimim ama Safranbolu denilince aklıma ilk olarak o meşhur pekmeze batırılarak yapılan susamsız simidi gelirdi, ta ki bir arkadaşımın sosyal medyada “Bu Rize Simidi Bir Harika” paylaşımına şahit olana kadar!

Hadi oradan nereden Rize’nin oluyor.

Bu bas baya Safranbolu simididir! dedim. Ve bunun üzerine hemen internette bir araştırmaya giriştim.

Meğer benim yıllardır Safranbolu Simidi diye yediğim şeyi sahiplenmeyen kalmamış.

Yörelerin bu simit ile ilgili sloganlarını aynen aktarıyorum;

-Sadeliğin Tadı Rize Simidi

-Susamsız Meşhur Giresun Simidi

-Tarihi Kastamonu Kel Simidi

-150 Yıllık Marka Safranbolu Simidi

-Ünlü Trabzon Simidi

-Meşhur Düzce Kabak Simidi diye devam etmektedir…

Siz “Meşhur, Ünlü, Kel, 150 Yıllık, Tarihi, Kabak” diye durun, Rizeliler 90 yaşın üzerindeki kişilerle yapılan röportajları da kanıt göstererek Susamsız Simidi Ağustos 2018’de Türk Patent ve Marka Kurumu’nca tescilleterek coğrafi işaret belgelerini almışlar bile.

Özetle “Senin olana sahip çıkmazsan, senin olana sahip çıkarlar” diyor bir Karabüklü olarak Safranbolu simidimize sahip çıkamadığımız için üzülsem de, bu girişiminden ötürü Rize Belediyesini tebrik ediyorum.

Karabüklü büyüklerimize de buradan “Simidimizi yedirdik, diğer değerlerimize sahip çıkalım” diye seslenmek istiyorum.

 

 

 

Web Tasarım & SEO: Best4SEO