ÖZEL OKULLAR & VELİLER VE KAMUSAL EĞİTİM..
Nuri Kırımlı / MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü Verilerine Göre Eğitimde Öel Sektörün Payı %8 düzeyinde..Bakanlık bu oranı, OECD ortalaması olan %15’e çıkarmak istiyor.
Verilere göre son bir yılda 1777 özel okul açıldı.
Buna göre özel okullara kaçış var…
Çünkü veliler çocuklarını imam-hatip yerine, laik eğitim veren okullara vermek istiyor. Ayrıca kendi siyasi düşüncesine yakın, özel okullara da verenler var.
Ayrıca veliler, devlet okullarında yaşanan fiziki sıkıntıları, öğretmen niteliği, sınıf mevcutlarındaki yoğunluk ve politik kutuplaşmanın artması nedeniyle, bu okullarda nitelikli eğitim alamayacaklarını düşünüyor.
Anne ve Babalar, bu kaygıyı giderebilmek için özel okullara yöneliyor. Bu yönelme aslında bir kurtuluş değil. Velilerin sadece kendi çocuklarını kurtarması ile ilgili bir hareket.
Aslında Vatandaşlarımızın yapması gereken, kurumsal nitelikli eğitimin sağlanması için inisiyatif almalarıdır. Çocuklarının gittikleri devlet okullarında, okul aile birliklerinde görev almaları gerekir.
Eğitimin niteliğini yükseltmek için, okul idaresi ve öğretmenlerle iş birliği yapabilirlerse, hatta rehberlik servisini harekete geçirebilirlerse, sadece kendi çocuklarını değil, ülkenin bütün çocuklarının nitelikli bir eğitim alması için mücadele etmiş olurlar.
Bunun en güzel örneği, Antalya Kepezde yaşandı. Kepez eczacılar ortaokulunda müzik öğretmeni yoktu. Okul Aile Birliği, Halk Eğitim müdürlüğünden yardım istedi. Müdür ortaokula Keman Eğitmeni gönderdi. Şu anda okulda keman sesleri arasında ders yapılıyor.
Ülkemizde özel okullarla devlet okulları arasında çok önemli bir fark olduğunu düşünmüyorum. Bunun hukuki nedenleri var; Çünkü özel okullar isteseler dahi MEB müfredatının dışında bir eğitim uygulayamaz.
Bu nedenle özelde de, devletteki gibi aslında aynı müfredat uygulanıyor. Sadece yan etkinliklerle özel okullar çeşitliliği yaratmaya çalışıyorlar, kurumsal özel okullar ise çeşitli farkındalıklar yaratabiliyor.
Özel okulların tuvaletleri daha temiz, Öğle saatlerinde yemek veriliyor, öğrenciler okulda kalıyor, tam gün eğitim yapılıyor, sınıf mevcutları az olması gibi fiziksel farklılıkları var.
Kurumsal özel okullarda, ders sonu etütler, hafta sonu kursları, çeşitli sanatsal faaliyetler, okula olan ilgiyi artırıyor. Bu etkinlikleri Devlet okulları da yapabilir. Sadece öğretmenlere yeterli ek ders verilmeli.
Ama dünya da özel okul tercih etmenin en önemli nedeni; okulların fiziksel özelliği değil de, pedagojik yaklaşımlardır. Bu duruma öncelik veren özel okullarımızda var, yok değil.
Bu gün okullarda çocuklarımıza yaşam becerilerini kazandırmakla ilgili bir çalışma yürütülmelidir. Çocuğun kendini, çevresini, doğayı, dünyayı algılaması ve onunla iyi bir ilişki kurabilmesi ile ilgili eğitim verilmelidir.
Öğretmenlerimizin en önemli hedefi, okul veli işbirliği yaparak her çocuğun yaşam becerileri sayesinde okuldan mezun olduklarında hayatını nitelikli sürdürebilmesi, çevresiyle kurduğu ilişkide pozitif dönüştürücü gücü olması, insan-insan, insan doğa ilişkisinde de yıpratan değil, yeniden kuran, inşa eden ve pozitif katkı sağlayan bir birey olması en önemli hedefleri olmalıdır.