Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

TOPRAK SENİNLE ONURLANACAK ÇORBACI…

18 Ocak 2024, Alper Akçam Ben senin dostluğunu kazanmakla, seninle

18 Ocak 2024, Alper Akçam

Ben senin dostluğunu kazanmakla, seninle arkadaş olmakla onur duydum Çorbacı.

Seninle tanışmak benim onurumdu…

Şimdi toprak seninle onur duyacak…

Asil insan nasıl olur diye merak edenler seni tanımalıydı. Adam gibi adam nasıl olur diye soranların yanıtı sendin Çorbacı…

Seninle hayatımın en buhranlı gençlik yıllarında, devrimci genç hekimliğimin armağanı olmuş sürgünler, açığa alınmalar, soruşturmalar, ölümüne kovalanmalar döneminde, sığınılacak bir insan adası gibi kalmış Karabük’te tanıştım.

Karabük Demirspor’da birlikte futbol oynadık. Karabük’ten Filyos’a, Kilimli’ye, Çatalağzı’na, Bartın’a birlikte kara tren yolculukları, otobüs yolculukları yaptık. Seyirci kadar jandarmanın da yer aldığı, kıran kırana geçmiş en gergin futbol maçlarında kardeşçe yan yana aynı takımın formasını giydik.

Sahalar sana yetmezdi, Demirspor’un kartal bakışlı santrfor Çorbacı.

Çok çekti kaleciler, kale direkleri senden…

Karabük’ün Yüzevler’deki toprak semt sahasında Karabükspor hocası Özhan Maraton’un karşımıza rakip olarak getirdiği profesyoneller senin, sana “pilav paslar” atan dostun Rızvan’ın, abisinden Cübüşlüğü devralmış Adnan’ın, Nejat hocamızın, benim karşımızda tutunamazdılar.

Demispor’un başkanı olmuş haddecimiz “Üç Papaz” dediği seni, beni ve Rızvan’ı istemeyince birlikte Esnafspor’a geçtik.

Esnafspor’u “İkici Amatör Küme”de şampiyon yaptık; ertesi yıl, aynı ligde oynadığımız Demirspor’u küme düşmekten kurtarmak için anlaşarak maç verdik ve sonra yeniden Demirspor’a döndük…

Ben Bursa’ya geçtikten sonra uzaklaştık birbirimizden; ta ki benim Çandarlı’ya, senin İzmir’e geçtiğin yıllara kadar.

Yıllardır Çandarlı’da, Aliağa’da Cübüş Adnan’ın hazırladığı sofralarda sürdü dostluğumuz, muhabbetimiz, güzel sohbetlerimiz…

Her yaz en az iki üç kez bir araya geldik, eskileri andık; memleketin durumunu konuşup bastık birlikte kalayı…

Son görüşmemize de oksijen tüpüyle, seve seve, koşa koşa geldin.

Zor soluk aldığın hasta zamanlarda bile birbirimizin seslerini duymaya, hayata birlikte tutunmaya, hayatın getirdiği kötülüklere birlikte direnmeye çalıştık.


Kimsenin dedikodusunu yapmamış, kimsenin kötülüğünü istememiş, kimseye zararı dokunmamış pırlanta yürekli bir insan olarak tanıdım seni.

Senin arkandan ağlamak benim için onurdur Çorbacı; seni yitirmiş olmanın içimde yaktığı ateş hiç sönmeyecek inan ki…

Seni tanımış olmak benim için büyük onurdu Çorbacı; şimdi toprak da seninle onurlanacak…

Uğurlar olsun güzel dostum; eminim, boşalttığın mekân da gittiğin yer de cennet olacak…

Adın hep bizimle yaşayacak…