Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ZEYTİN AĞAÇLARINA KIYMAYIN

       Atatürk’ün şahsi girişimleriyle

       Atatürk’ün şahsi girişimleriyle korunması için ön ayak olduğu Anadolu’nun zeytinlikleri artık yok olma tehdidi altında. Zeytin ağaçlarının madencilik için yok edilmesine yol açacak yasa yürürlüğe girdi.

      Peki, antik çağlarda bile yasayla korunan zeytin ağaçlarının insanlık tarihi için önemi nedir?

Kısaca Anlatmaya Çalışayım. 1 Mart’ta Resmi Gazetede yayınlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Maden Yönetmenliğinin 115.maddesine eklenen 4.fıkra ile Zeytin Ağaçlarının kömür madenciliği için yok edilmesinin önü açıldı.

      Yıllardır imar politikaları uğruna feda edilen zeytinliklerin talanı yeterli gelmemiş olacak ki bu yasayı kaş ile göz arasında çıkardılar.

      Tarih okuyanlar bilir. Antik Çağda, Atina’da Aristoteles, Zeytin ağacını kesen veya deviren herkes mahkemede yargılanacaktır. Eğer suçlu bulunurlarsa idam suretiyle cezalandırılacaklardır.

      Antik Çağda Ege ve Anadolu Uygarlıklarında Zeytin Ağacı, Barış, Bilgelik, Sağlık, Zenginlik ve Bereket ile eş değerdir. Hal böyle iken kömür yerine zeytinde uzlaşılır umuyorum.

      Cumhuriyet Döneminde Zeytinliklerin ıslahı çalışmalarına önem verilmiş,1939 da çıkarılan “3573” sayılı zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkındaki kanunla, Marmara ve Ege Bölgelerinde Yoğun çalışmalar yapılmıştır.

     Yasaya göre bahçesine bakmayan ve bakım yaptırmayanların cezai yaptırım şart koşulmuştur.1950 den itibaren bu hassasiyetler değişmeye başlamış, zeytinliklerin içine Margarin fabrikaları ve yağ fabrikaları yapılarak, zeytinlikler sökülmeye başlamıştır.

    Hatta Zeytinin gelişmeye engel olduğunu göstermek için, Zeytin Yağlı Yiyemem aman, Basmada Fistan Giyemem aman Türküsü yazdırıldı. Ve süreç bizleri bugüne getirdi.

                                            Efendiler Zeytin Ağaçlarımıza Dokunmayın

YORUMLAR

4 adet yorum var

  1. TARİH ÖĞRETMENİ DE OLSA İNSAN CHP’Lİ EMEKLİ MEMUR OLUNCA DOĞRULARI ÇARPTİIRABİLİYORMUŞ DEMEK Kİ!!! İŞİN ASLI ŞU ŞEKİLDE SAYIN KARABÜK’LÜLER.
    “””CHP zihniyetinin lideri İsmet İnönü, 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında Marshall Planı ile ABD’den ekonomik yardım paketi almıştır (BORÇLANMITIR). ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. İsmet İnönünün sayesinde, ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağını Türkiyeye ihraç etmiştir. Marshal planının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. İsmet İnönü de Türk halkına zorla mısır yağı yedirmiştir. Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir. Basma giyen kadınlar, plastik giysilerle tanıştırılır…İşte Türküdeki bu cahil İsmet İnönüdür. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).

    Zeytin yağlı yiyemem aman,
    basma da fistan giyemem aman.
    senin gibi cahile,
    ben efendim diyemem aman.

    kaldım duman içi dağlarda,
    sevgili yarim nerelerde.

    kara üzüm asması,
    yeşil olur yazması.
    ben yarimden ayrılmam,
    kara yazı yazması.

    kaldım dumaniçi dağlarda
    sevgili yarim nerelerde

  2. EMEKLİ TARİH ÖĞRETMENİ CHP’Lİ NİN YALANLARINI ÇIKARTMAYA DEVAM EDELİM…”””İkili Anlaşmaların İçyüzü” kitabının yazarı Haydar Tunçkanat, “Oltadaki Balık Türkiye” kitabının yazarı M. Emin Değer bu konularda çok şey yazdı.
    Değer bu sürecin nasıl başladığını çok net anlatıyor: “Türkiye’nin Truman Doktrini kapsamına girmesinden önce ABD’nin Türkiye’ye Ortadoğu’da bir ileri karakol olarak kullanma hazırlıkları, peş peşe imzalanan anlaşmalarla başlamıştır.”
    Türkiye ile ABD arasında 1943’ten 1947’ye kadar çok sayıda anlaşma imzalandı.
    Bakın Değer ne yazıyor:
    “Ne yazık ki Türkiye, ABD’nin çıkarları için kullanıldığının ayrındına varamadığı gibi, 1947 Anlaşması’nın getireceği sorunları düşünmeden, yeni emperyalizmin en büyük tuzaklarından birine, Truman Doktrini’ne ‘beni de al, beni de’ diye koşarak girmiştir.”
    Bütün bunlar CHP Genel Başkanı İsmet İnönü döneminde oldu. Ayrıca İnönü de bunu saklamadı ve hatta toplumu alkışlamaya çağırdı:
    “Büyük Amerika Cumhuriyeti’nin memleketimi ve milletimiz hakkında beslemekte olduğu yakın dostluk duygularının yeni bir örneğini teşkil eden bu sevinçli olayı her Türk candan alkışlamalıdır.”
    “İsmet Paşa yanıldığını, ancak 1964’te anlayacak, Türkiye’ye de anlatmaya çalışacaktı ama iş işten geçmişti. Emperyalizmin oyunları bizi yeni tuzaklara sürürkleyecekti.”
    “Türkiye bu noktaya neden geldi?” sorusunun cevabı da büyük ihtimalle Attila İlhan’ın şu satırlarında saklı: “Mustafa Kemal yeni bir ülke yapmak istiyordu. İnönü ise bu ülkeyi emperyalist sistemin ülkelerine benzetmek.”
    1940’larda o uçak fabrikalarının kapanmasının, Marshall yardımlarının gelmesi ve askeri anlaşmaların yapılmasının Türkiye’ye bedel ödettiğini biliyorsunuz da sorumlusunun kim olduğunu neden saklıyorsunuz? Bu düpedüz halka yalan söylemek değil mi?

  3. Bu tür ismi belli olmayan, Tarih bilgisinden yoksun, birde Öğretmene dil uzatacak kadar nankör feyk hesapların yazı-yorumlarına izin vermeyin lütfen. Demokrasi ve hoşgörüde bir yere kadar.. Tarihi yanıltarak at gözlüğü takan feyk tipler diğer adıyla troller iş başına geçmiş yine… Bakın Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidara geldiği 2002’den bu yana zeytin sahalarının imara, madencilik, sanayi faaliyetlerine açılması için tam 9 kez yasa, yönetmelik değişikliği gündeme getirdi. Bu değişiklikler ya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ya da yargıdan geri döndü.

    Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile maden sahalarına denk gelen zeytinlik alanların madencilik faaliyetinin yapılabilmesi için taşınması veya zeytin ağaçlarının kesilmesi, madencilik faaliyeti tamamlandıktan sonra alanın rehabilite edilmesi öngörüldü..Şimdi tüm bu net gerçek hakiki bilgiler varken sayın Nuri Kırımlı hocamızın aklı sıra yazısını çürütecek zavallı isim vermekten korkan adamcıkların mı sözüne güveneceğiz…Hadi oradan Hadi..

  4. Şahsen iyi tanıdığım ve öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Değerli öğretmenimin her fikri dinlenmeye,her yazısı okunmaya layıktır.Onun öğrencisi olup emekli olmuş bir öğretmen olarak hala kendisini ülkesi ve insanlık için hizmet etmeye çalışırken görmek ne kadar güzel.Dünya görüşümüz hiç aynı olamadı belki ama şundan eminim biz hep onun çizdiği yolda , bize verdiği vatan ve Atatürk sevgisiyle ilerledik.Ona dil uzatmak yerin işi klişe CHP zihniyeti adı altında lekelemeye hatta mesleğinden dem vurmak yerine varsa bir fikriniz onu söyleseniz.Ama yok siz(yukarıda yazılan yazıya ithafen) fikir yerine kulaktan dolma iftira ve kalıplaşmış sözlerle karalamayı bilirsiniz.Sizin gibiler için kul hakkı vatandaş Hakkı galiba yazık diyorum.Hocam emeklerin ve gayretlerin için teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KARABÜK İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı
Sıradaki Haber SUÇ MAKİNASI KARABÜK POLİSİNDEN KAÇAMADI
Web Tasarım & SEO: Best4SEO