Atatürk’ün şahsi girişimleriyle korunması için ön ayak olduğu Anadolu’nun zeytinlikleri artık yok olma tehdidi altında. Zeytin ağaçlarının madencilik için yok edilmesine yol açacak yasa yürürlüğe girdi.
Peki, antik çağlarda bile yasayla korunan zeytin ağaçlarının insanlık tarihi için önemi nedir?
Kısaca Anlatmaya Çalışayım. 1 Mart’ta Resmi Gazetede yayınlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Maden Yönetmenliğinin 115.maddesine eklenen 4.fıkra ile Zeytin Ağaçlarının kömür madenciliği için yok edilmesinin önü açıldı.
Yıllardır imar politikaları uğruna feda edilen zeytinliklerin talanı yeterli gelmemiş olacak ki bu yasayı kaş ile göz arasında çıkardılar.
Tarih okuyanlar bilir. Antik Çağda, Atina’da Aristoteles, Zeytin ağacını kesen veya deviren herkes mahkemede yargılanacaktır. Eğer suçlu bulunurlarsa idam suretiyle cezalandırılacaklardır.
Antik Çağda Ege ve Anadolu Uygarlıklarında Zeytin Ağacı, Barış, Bilgelik, Sağlık, Zenginlik ve Bereket ile eş değerdir. Hal böyle iken kömür yerine zeytinde uzlaşılır umuyorum.
Cumhuriyet Döneminde Zeytinliklerin ıslahı çalışmalarına önem verilmiş,1939 da çıkarılan “3573” sayılı zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkındaki kanunla, Marmara ve Ege Bölgelerinde Yoğun çalışmalar yapılmıştır.
Yasaya göre bahçesine bakmayan ve bakım yaptırmayanların cezai yaptırım şart koşulmuştur.1950 den itibaren bu hassasiyetler değişmeye başlamış, zeytinliklerin içine Margarin fabrikaları ve yağ fabrikaları yapılarak, zeytinlikler sökülmeye başlamıştır.
Hatta Zeytinin gelişmeye engel olduğunu göstermek için, Zeytin Yağlı Yiyemem aman, Basmada Fistan Giyemem aman Türküsü yazdırıldı. Ve süreç bizleri bugüne getirdi.
Efendiler Zeytin Ağaçlarımıza Dokunmayın
TARİH ÖĞRETMENİ DE OLSA İNSAN CHP’Lİ EMEKLİ MEMUR OLUNCA DOĞRULARI ÇARPTİIRABİLİYORMUŞ DEMEK Kİ!!! İŞİN ASLI ŞU ŞEKİLDE SAYIN KARABÜK’LÜLER.
“””CHP zihniyetinin lideri İsmet İnönü, 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında Marshall Planı ile ABD’den ekonomik yardım paketi almıştır (BORÇLANMITIR). ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. İsmet İnönünün sayesinde, ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağını Türkiyeye ihraç etmiştir. Marshal planının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. İsmet İnönü de Türk halkına zorla mısır yağı yedirmiştir. Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir. Basma giyen kadınlar, plastik giysilerle tanıştırılır…İşte Türküdeki bu cahil İsmet İnönüdür. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Zeytin yağlı yiyemem aman,
basma da fistan giyemem aman.
senin gibi cahile,
ben efendim diyemem aman.
kaldım duman içi dağlarda,
sevgili yarim nerelerde.
kara üzüm asması,
yeşil olur yazması.
ben yarimden ayrılmam,
kara yazı yazması.
kaldım dumaniçi dağlarda
sevgili yarim nerelerde