Çevre ve şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan MÜSİAD İzmir Şubesi 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı ve 2023 Vizyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çalışmaları konulu panele katıldı.
Bakanlığın önemli hedefleri ve çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Ceylan, konuşmasında şöyle dedi;
Kuruluşundan bu güne kadar, Ülkemizin gelişme ve kalkınmasında büyük gayretleri olan, ülkemizin karşı karşıya kaldığı bütün sorunlarında sağduyu ve sorumluluk duygusu içinde hareket eden MUSİAD’ ın İzmir şubesi Genel kurulunun hayırlı olmasını, camia ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Ülke ve millet olarak sıkıntılı günlerden geçiyoruz. İçteki ve dıştaki bölücü ve hain unsurlarla büyük bir mücadele içerisindeyiz. Allah’ın izni ve aziz milletimizin dirayeti ve duası ile inşallah bu sıkıntıları da aşacak ve geride bırakacağız.
Geçen hafta İzmir’de gerçekleştirilen bombalı hain ve alçak saldırıyı nefretle lanetliyoruz. Büyük bir faciayı önleyen kahraman şehit polisimize, Fethi SEKİN kardeşimize ve hayatını kaybeden kâtibimize Allah’tan rahmet diliyorum. Aziz Milletimizin Başı Sağ Olsun. Bu vesile ile yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Yeni umutlarla yeni bir yıla girmenin heyecanı içindeyken, maalesef terör bir kez daha en kalleş, en alçak, en sinsi yöntemleriyle ülkemizi hedef aldı. Fakat biz biliyoruz ki, sınırlarımız içerisinde ardı ardına patlayan bombalar ve terör örgütlerinin saldırıları büyüyen ve gelişen Türkiye’nin istikrarına, bu milletin iradesine yapılan hain girişimlerdir.
Biz bir oldukça, beraber oldukça, inşallah hiçbir güç bizi yıldıramayacak, sindiremeyecek, yolumuzdan alıkoyamayacaktır.
Şimdi ekonomide milli seferberlik dönemindeyiz. Zaman çalışma, zaman üretme zamanıdır. Teröre, ülkemizi bölmek isteyenlere verilecek en güzel cevap onların beklentilerini boşa çıkarmaktır.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, şu anda ülke olarak, millet olarak içte ve dışta üretme, harekete geçme, istihdam sağlama dönemidir.
Elimizi taşın altına koyacağız, başka çaresi yok.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak, aziz milletimize hizmet etme heyecanı ile çıktığımız kutlu yürüyüşte vatandaşlarımıza hak ettikleri ‘yaşanabilir bir çevre ve kimlikli şehirleri’ kazandırmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz.
Çevre ve Şehircilik alanında geniş bir görev ve sorumluluk üstlenen Bakanlığımız, sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmalarını hızla sürdürmektedir.
Bakanlık olarak temel amacımız ekonomik gelişmelere engel olmadan çevre değerlerimizi korumaktır.
Çevreyi gelecek nesillere karşı bir sorumluluk bilinciyle ele almakta ve bir emanet olarak görmekteyiz.
Çevresel, ekonomik ve sosyal etkenleri bütüncül bir yaklaşımla ele alarak sürdürülebilir kalkınma anlayışımız ile enerjiden sanayiye, ulaştırmadan tarıma, şehirleşmeden ormancılığa kadar birçok sektörde 2023 yılına yönelik çalışmalar gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz.
Şehirleşmede ise, Hükümetimizin ve Bakanlığımızın ortak vizyonu olan insan odaklı bir şehirleşme anlayışını ve yapılaşmayı benimsiyoruz .
Şehirlerimizin marka şehir hâline getirilmesi için projeleri geliştiriyor. “Kimlikli ve Kişilikli Şehirler” oluşturulmasını maddi ve manevi olarak teşvik ediyoruz.
Her şehirde o şehre ait geleneksel değerlerin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi için yöresel mimari projeler hazırlıyor, çok daha titiz bir anlayışla hareket ediyoruz.
İnsanı, şehir ve tabiat arasında bir seçim yapmak zorunda olan değil, şehri ve tabiatı iç içe yaşayan bir varlık olarak görüyoruz.
Şehir güvenliğine, temizliğine, estetiğine, yeşile, parklara daha fazla yoğunlaşıyoruz.
Çocuklar, gençler, yaşlılar, engelliler için çok daha fazla yatırım yapıyoruz. Şehirlerimizi, insan dostu, çevre dostu, estetik, katılımcı ve müreffeh bir anlayışla yeniden marka şehirler olarak inşa etmenin gayreti içindeyiz.
Bu şehircilik anlayışı çerçevesinde bir yandan deprem kuşağında bulunan ülkemizdeki sağlıksız ve kimliksiz konut stokunu kentsel dönüşüm projelerimizle yeniliyor, diğer yandan da terörden etkilenen bölgelerimizi yeniden imar ediyoruz.
İnşaat Sektörü:
Hiç şüphe yok ki, Ülke ekonomisinde inşaat sektörünün çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Emek yoğun bir sektör olan inşaat sektörü, birçok yan sanayiden girdi alan yapısıyla ekonominin lokomotifi durumundadır.
İnşaat sektörünün Türk ekonomisine katkısının %7 civarında olduğu bilinmektedir.
Yine emek yoğun bir sektör olması nedeniyle, istihdam açısından da en önemli sektörlerden birini oluşturmaktadır. İnşaat sektöründe sadece %1’lik büyümenin bile 250 bin kişilik bir istihdam oluşturduğu tahmin edilmektedir.
Özetle, inşaat sektörü ekonomimiz için vazgeçilmez sektörden birini oluşturmaktadır. Bu nedenle, Bakanlık ve Hükümet olarak genel ekonominin durağanlaştığı bir dönemde, inşaat sektörünün canlandırılması amacıyla çeşitli tedbir ve teşvik çalışmalarını yürütmekteyiz.
Sizleri de yakından ilgilendireceği düşüncesiyle yürüttüğümüz bazı çalışmaları burada sizlerle paylaşmayı arzu etmekteyim.
Her şeyden önce İnşaat sektörünün canlandırılmasına yönelik çalışmalara ışık tutması açısından, Bakanlığımızca Belediyeler ve ilgili sektör temsilcilerinin katıldığı birçok toplantı tertip edilmiştir.
Toplantılarda inşaat sektörünün karşılaştığı problemler görüşülmüş; finansman, vergilendirme, imar hak ve kayıpları gibi sorunlar ele alınmış ve çözüme yönelik öneriler tartışılmıştır.
Bu çalışmalardan Gayrimenkul Sertifikası İhracı, İmar Hakkı Transferi ve Gayrimenkul Borsasının kurulmasını önemsiyoruz.
Gayrimenkul Sertifikaları; Gayrimenkul projelerine Finansman sağlanması ve tasarruf sahiplerinin gayrimenkulü satın almadan proje değerine ortak olması fikrine dayanmaktadır.
Gayrimenkul sertifikaları hem ihraç edenler, hem yatırımcılar hem de gayrimenkul sektörü açısından bir çok avantaja sahip bulunmaktadır.
Gayrimenkul sertifikalarına ilişkin usul ve esaslar, sermaye piyasası kurulu tarafından 2013 yılında yayımlanan tebliğ ile düzenlenmiş ve kentsel dönüşüm projelerinde bu sertifikaların kullanılabilmesi amacıyla 2016’da değişiklikler yapılmıştır. Maalesef mevcut tebliğ ile inşaat sektörü açısından maliyet artırıcı bazı nedenlerden piyasada uygulaması henüz gerçekleşememiştir.
Bu nedenle sistem maliyetinin azaltılması ve bir takım teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu teşvikler arasında; vergi-harç indirimi, kredi kullanım kolaylığı, sertifikasyon, banka garantörlüğü gibi kolaylıkları saymak mümkündür.
Tüm bu sorunları gidermek amacıyla Bakanlığımızın koordinasyonunda SPK, Borsa İstanbul, Hazine Müsteşarlığı, TOKİ ve sektör temsilcileri ile çalışmalar yapılmış ve Sayın Başbakanımızın talimatıyla SPK nezdinde Tebliğ’in yeniden düzenleme çalışmaları tamamlanmak üzeredir.
Yeni düzenleme ile inşaat sektörünün sertifika ihracının kolaylaştırılması ve kentsel Dönüşüm uygulamalarında da yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.
İmar Hakkı Transferi (Sertifikası): Gayrimenkul Sektörünün, dolayısıyla inşaat sektörünün canlandırılmasına yönelik diğer bir çalışma ise İmar Hakkı Transferi(sertifikası)dır.
İmar Hakkı Transferi(sertifikası) , herhangi bir arsa sahibinin, sahip olduğu imar hakkının, başka bir alana aktarılması veya menkul değere dönüştürülmesidir.
İmar Hakkı Transferi ile;
– İmar planında yeşil alan, sosyal donatı alanı gibi nedenlerle imar hakları kısıtlanan malikler, imar haklarını bu amaçla planlanan başka alanlarda kullanabileceklerdir.
– Ayrıca, bu haklara ilişkin sertifikaları piyasada veya borsada satabileceklerdir.
– İmar hakkını satın alan girişimciler ise ek imar hakkına sahip olabileceklerdir.
Bu Konuda, yasal düzenleme dahil çalışmalarımız devam etmektedir.
Emlak Borsasının Kurulması:
İnşaat sektörünü ve Genel ekonomiyi canlandıracak bir başka önemli çalışma ise ‘Emlak Borsası’ nın kurulmasıdır. Sn. Cumhurbaşkanımızın 30. İSEDAK Bakanlar kurulu toplantısında bahsettiği ve Hükümetimizin 2016-2018 Orta Vadeli Program da yer verdiği varlığa dayalı finans araçları ve kurumlarından biri olan ‘Emlak Borsası’ nın kurulması, inanıyorum ki ekonomimize orta ve uzun vadede çok önemli bir açılım ve dinamizm kazandıracaktır.
Halen, gayrimenkul yatırımlarının menkulleştirilmesinde vatandaşın önündeki seçenekler Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları(GYO) ile sınırlıdır.
İlki 1995 ‘te kurulmuş olan ve bugün sayıları ancak 31’e ulaşmış olan GYO’ ların ülkemizdeki gelişimi maalesef sınırlı kalmış, Borsa İstanbul’dan beklenen bir gelişmeyi sağlayamamışlardır.
Hal böyle iken; gayrimenkul sektöründe menkulleştirme imkanları en geniş kapasitede kullanıma imkan veren Emlak Borsası bu alanda yenilikçi bir yapı anlayışıyla, sektörde önemli bir hareketlenme ve dinamizm getirecektir.
Emlak Borsası; Temel olarak bir sepette toplanan gayrimenkullerin menkulleştirilerek ulusal ve uluslararası yatırımcıları ilgisine sunma fikrine dayanmaktadır.
Böylece; Gayrimenkul Sektörü ile Finans Sektörünün işbirliği genişletme imkanı ortaya çıkacak, bu yolla, yeni Özel Gayrimenkul Projeleri, TOKİ Projeleri, Kentsel Dönüşüm Projeleri, Yap-İşlet- Devlet Projeleri Kamu Özel Sektör Ortaklığı Projeleri, Belediye Alt Yapı projeleri gibi Projelere finansman imkanı sağlanmış olacaktır.
Diğer taraftan emlak piyasandaki riskleri yayarak yatırımcının riskini azaltma yanında, mevcut borsaya yatırımı, değişik sebeplerle tercih etmeyen yatırımcılara alternatif sunulmuş olacaktır.
Bu çalışmalar dışında;
-İnşaat sektörünün kayıt altına alınması
-Kentsel Dönüşüm sürecinin hızlandırılması
-Taşınacak Askeri alanların bir kısmının rezerv alan olarak değerlendirilmesi gibi çalışmalarımız da devam etmektedir.
Kentsel Dönüşüm Sürecinin Hızlandırılması:
Deprem riski altında bulunan ülkemizde, kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması zaruret arz etmektedir.
2012 yılında mevzuatı düzenlenen kentsel dönüşüm projeleri ile 4.5 yıl içinde ülkemizde, tüm gayretlere rağmen 1 milyon civarında bağımsız bölüm ve 3 milyon kişiyi ilgilendiren kentsel dönüşüm projesi gerçekleştirilebilmiştir.
Halbuki ülkemizde dönüştürülmesi tahmin edilen yapı stoğunun 7.5 milyon civarında olduğu ifade edilmektedir.
Bakanlığımız aracılığı ile kentsel dönüşüme aktarılabilen bütçe; kira yardımları, faiz desteği, kamulaştırmalar ve belediyelere sağlanan proje desteklerini ancak karşılayabilmektedir. Dolayısıyla; yapım sürecindeki kentsel dönüşüm projelerinin ilk yatırım maliyeti için ek finansal kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır.
Kentsel dönüşüm alanında başta finansman konusu olmak üzere yaptığımız çalışmalarla, dönüşümde kullanılacak kaynak yetersizliğinin önüne geçerek;
-Yüzlerce büyük kentsel dönüşüm projesini hayata geçirilebilir
-Yıla 500.000’den fazla konutun inşası başlatılabilir
-Bundan da yılda 1.5 milyon hak sahibi yararlandırılabilir
-15 yılda da yaklaşık 7.5 milyon yapı stokunun yenilenmesi gerçekleştirilebilir.
Böylece; Hem inşaat sektörüne uzun vadeli bir canlılık gelmesinin yanında hem de deprem riski altındaki yapılarımızın da dönüşümünü gerçekleştirmiş oluruz.
İzmir’de Yürüttüğümüz Kentsel Dönüşüm Projeleri:
İzmir’de kentsel dönüşüm projelerimiz büyük bir hızla devam ediyor.
Bu kapsamda, İzmir-Karabağlar ilçesinde 540 ha. Alan, 2012/4048 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2012 tarih ve 28514 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak “Riskli Alan” olarak ilan edilmiştir.
Uygulamanın birinci etabında 101 ha. alanın imar planları tamamlanmış olup bu alanda Bakanlığımızca yaptırılacak 3500/4000 konutun ihalesinin İller Bankası tarafından mart ayı sonunda yapılması planlanmaktadır.
Birinci Uygulama etabında yaklaşık bir milyon metrekare inşaat alanı bulunmaktadır. Bu projenin İzmir’e sağlayacağı katkıyı sizler de takdir edersiniz.
Karabağlar- Buca (191 ha.) alanda çalışmalarımız devam etmektedir. Karabağlar ve Buca Belediyelerine kendi ilçe sınırları içerisinde olmak üzere yetki devri yapılmıştır.
Buca Belediyesi yetkisinde olan alan için uygulama imar planı çalışmaları devam etmektedir. Karabağlar Belediye Başkanlığı, Bakanlığımıza yetki devrinin geri alınması için talepte bulunmuştur. Bakanlığımız ile Karabağlar Belediyesi arasında yazışmalar devam etmektedir. Bu nedenle Karabağlar Belediyesi’nin yetkisinde olan alana dair çalışmalara başlanılmamıştır.
Menemen (44 Ha.), Narlıdere (43 Ha.), Karşıyaka (2,59 Ha.), Kemalpaşa (79.57 Ha.) alanda da kentsel dönüşüm çalışmalarımız devam etmektedir.
Kemalpaşa belediyesi tarafından bu alanda yaklaşık 4500 konutun yapımı ilk etap 1500 konutun ihalesi yıl içinde yapılacaktır.
Bakanlığımızca İzmir belediyelerinden gelen dönüşüm alanı teklifleri ivedilikle değerlendirilmekte olup Bakanlar Kurulu Kararı alınarak 8 adet kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı belirlenmiştir. Bu alanların büyüklüğü yaklaşık 270 ha dır. Bunlardan biri olan Uzundere kentsel dönüşüm projesinde yer alan 280 konut 33 işyerinin temeli de geçen ay atılmıştır.
Bakanlığımızca İzmir’den gelen projelere özel bir ilgi gösterilmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Bakanlığımızda bekleyen herhangi bir dosyası bulunmamaktadır.
Diğer taraftan İzmir’de riskli binaların dönüştürülmesi süreci de hızla devam etmektedir.
Bugüne kadar 24.179 adet konut ve 3.793 adet işyeri olmak üzere toplamda 27.972 adet bağımsız bölümden oluşan toplam 12.037 adet bina riskli yapı olarak tespit edilmiştir.
İzmir’de Riskli yapısını dönüştüren vatandaşlarımıza bugüne kadar 100 milyon liranın üzerinde kira yardımı yapılmıştır.
Böylece, İzmir’de önümüzdeki dönem kentsel dönüşümde büyük bir hamle başlatılmış olacaktır. Bu çalışmalarla hem İzmir’de gecikmiş olan Kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılmış olacak, hem de İzmir Ekonomisi canlanmış olacaktır.
Sözlerimi sonlandırırken kongrenin hem MÜSİAD camiasına, hem de İzmir iş dünyasına bir kez daha hayırlı olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.