Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ÇİMENTO FABRİKALARI VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ..!

Karabük’ün hava-su-toprak kirliliği konusunda

Karabük’ün hava-su-toprak kirliliği konusunda uzun yıllar ‘Kirliliğin Haddehaneler-Demir çelik  Fabrikaları ve  üretiminden kaynaklandığı’ konusunda düz bir mantık vardır.

Tabi ki her entegre tesis hava-su-toprak kirliliğine neden olabilir  tabi ki OSB ler, kent trafiği yanı sıra çarpık kent gelişimi bu kirliliği tetikler.

Ancak, gözlerden kaçan farklı bir çevre kirlenmesi de vardır ..

Kentler için görünmeyen ancak gerçekten hava-su-toprak kirliliğini derinden etkileyen çok tehlikeli, İnsan yaşamını tehdit eden tesisler vardır.

Bunlar; partikül madde ve çeşitli gazlar ile atık akarları ortama bırakan belli başlı sektörlerdir ve  ilk akla tekstil, Seramik, taş ve mermer ocakları, Termik-Jeotermal Santraller ile  Çimento Fabrikalarıdır…

Özellikle ÇİMENTO Fabrikaları..

Karabük hava kirliliği konusunda hep işaret edilen sektörlere kitlenmiş kalmıştır, oysa şehir merkezlerinin içinde kalan ve çevresini aşırı kirleten Çimento üretiminin olumsuz etkileri hiç konuşulmamıştır.

Çimento fabrika bacalarından salınan ve havayı kirleten küçük partiküller (PM10 ve PM 2,5) hastalık ve ölümlere neden olmaktadır.

Partikül miktarı arttığı sürece hastalık ve ölümlerde de artışlar görülmektedir. Partiküllerin çapı ile sağlık etkisi de ilişki göstermektedir. Oluşturdukları fiziksel kirliliğin yanı sıra çevreye salacakları zehirli baca gazları ve partiküllerin doğrudan insan sağlığına olan olumsuz etkileri, tarım arazilerine – yeraltı sularına olan zararlı etkileri düşünüldüğünde bu tesislerin geri dönüşü olmayan ciddi sağlık sorunlarına yol açtıkları bilinir.

Çimento sanayisi günümüzde küresel sera gazlarının %8’inden sorumludur ve bu emisyonların yarısı fosil yakıtlardan değil üretim sürecinden kaynaklanmaktadır.

Çimento fabrikalarının üretim süreçlerinde, bacalarından salınan ve havayı kirleten küçük partiküller (PM10 ve PM 2,5) hastalık ve ölümlere neden olmaktadır. Partikül miktarı arttığı sürece hastalık ve ölümlerde de artışlar görülmektedir.  Bu kirletici partiküller, toksit ve kanser yapıcı ağır metalleri de taşıdıklarından daha da tehlikeli olabilmekte yine çimento tozunun toprağı kirletmede kaynaklı 2 km mesafeye kadar yayıldığı da ayrı bir gerçektir…

Çimento fabrikası bacalarında çıkan tozlar ağaçların ve diğer bitkilerin gelişmesini engellemekte ve  endüstri kirliliğinin bitkilerde klorofil ve fotosentez aktivitesini de olumsuz etkilediği bilinmektedir.

Tarım alanları ve kent merkezleri içinde kalan bu çimento fabrikaların üretime devam etmesi büyük tehlikelere zemin hazırlamaktadır. 

Karabük’te bu konuda bir çalışma yapılmış mıdır…

Çevre dernekleri yada Çevre İl Müdürlükleri ? yapmış mıdır bu konuda araştırma..?

Ha! Yapan bir yer var…

Çok ciddi bir araştırma var…

Karabük için değil ama genel anlamda Çevre Şehircilik Bakanlığının bu konuda belgesel niteliğinde (2009 yılında) yaptığı çalışma var.. 

Ama ne yazık ki,  “ÇED Rehberi ve Çimento Fabrikaları” adlı belgesel çalışma arşivlerde kalmış, günümüzde halen İNSANA verilen değerin sadece kağıt üzerinde kaldığını bir kez daha  göstermiştir…

YORUMLAR

3 adet yorum var

  1. Bu çimento fabrikası marczing alter d.c. bunkarin hepsi aynı bokun laciverti..acil çimento fabrikası eskipazar organize gibi havadar bir yere taşınmalıdır…hatta kapatılmalıdır….

  2. Bazı kentlerde hava kirliliği gözle görülmediği için pek gündem olmuyor. Karabük içinse gözle görülür bir kirlilik var. Bu konuda ilgili bakanlıkların göstergeleri de gerçeği yansıttığı söylenemez. 2023 yılında yapılan bir doktora tezinde durumun vahameti net bir şekilde ortaya konuyor. Meraklıları için link aşağıda.
    http://acikerisim.karabuk.edu.tr:8080/xmlui/handle/123456789/2525
    Şehrin temelde iki sorunundan birisi hava kirliliği. Diğeri ise park-bahçe (Büyük bir rekreasyon alanı) eksikliği. Karabük ve Safranbolu’nun birleşerek büyük bir merkeze dönüştüğü bu vadide nasıl olurda bir siyasi, hele hele şu seçim periyodunda, şehre büyük (Batı Karadeniz’in en büyüğü) bir park sözü veremez. Akıllara durgunluk veren bir şey. Halkın bu kirliliğe ve park eksikliğine sessiz olması da malumun ilanı adeta.

  3. Hava kirliliğini azaltmak pekâlâ mümkün. Kirleticiler belli sonuçta. İkincisi büyük bir park yapmak da çok çok mümkün. Bostanbükü’nün doğusuna doğru alanlarda nehri her iki yakasını da kapsayacak şekilde Batı Karadeniz’in en büyük rekreasyon alanı yapılabilir. Bu alanın için halı saha, teniz kortları, basketbol ve voleybol sahaları, ağaçlandırma, en az 5 km lik ring olarak şekilde yürüyüş parkurları, piknik alanları, çocuk parkları hatta ve hatta yıllardır özlemi çekilen Luna Park dahi yapılabilir. Bir de parkın içinde etrafında yine yürüyüş yapılacak bir göl yapılsa muazzam bir gösteriş olur Karabük için.

    Fajat bu samimiyette bir siyasi irade yok anlaşılan. Bunun hayalini bile kuracak bir demeç henüz görmedim adaylardan. Ne demişler; “At binenin, kılıç kuşananın”. Ne yazık ki at var binici yok, kılıç var kuşanan yok. Hasılı ne attan haberleri ve ne de kılıçtan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tomruk yüklü kamyon devrildi, sürücü
Sıradaki Haber SAFRANBOLU’DA TRAFİK KAZASI İKİ CAN ALDI