Karabük’ün hava-su-toprak kirliliği konusunda uzun yıllar ‘Kirliliğin Haddehaneler-Demir çelik Fabrikaları ve üretiminden kaynaklandığı’ konusunda düz bir mantık vardır.
Tabi ki her entegre tesis hava-su-toprak kirliliğine neden olabilir tabi ki OSB ler, kent trafiği yanı sıra çarpık kent gelişimi bu kirliliği tetikler.
Ancak, gözlerden kaçan farklı bir çevre kirlenmesi de vardır ..
Kentler için görünmeyen ancak gerçekten hava-su-toprak kirliliğini derinden etkileyen çok tehlikeli, İnsan yaşamını tehdit eden tesisler vardır.
Bunlar; partikül madde ve çeşitli gazlar ile atık akarları ortama bırakan belli başlı sektörlerdir ve ilk akla tekstil, Seramik, taş ve mermer ocakları, Termik-Jeotermal Santraller ile Çimento Fabrikalarıdır…
Özellikle ÇİMENTO Fabrikaları..
Karabük hava kirliliği konusunda hep işaret edilen sektörlere kitlenmiş kalmıştır, oysa şehir merkezlerinin içinde kalan ve çevresini aşırı kirleten Çimento üretiminin olumsuz etkileri hiç konuşulmamıştır.
Çimento fabrika bacalarından salınan ve havayı kirleten küçük partiküller (PM10 ve PM 2,5) hastalık ve ölümlere neden olmaktadır.
Partikül miktarı arttığı sürece hastalık ve ölümlerde de artışlar görülmektedir. Partiküllerin çapı ile sağlık etkisi de ilişki göstermektedir. Oluşturdukları fiziksel kirliliğin yanı sıra çevreye salacakları zehirli baca gazları ve partiküllerin doğrudan insan sağlığına olan olumsuz etkileri, tarım arazilerine – yeraltı sularına olan zararlı etkileri düşünüldüğünde bu tesislerin geri dönüşü olmayan ciddi sağlık sorunlarına yol açtıkları bilinir.
Çimento sanayisi günümüzde küresel sera gazlarının %8’inden sorumludur ve bu emisyonların yarısı fosil yakıtlardan değil üretim sürecinden kaynaklanmaktadır.
Çimento fabrikalarının üretim süreçlerinde, bacalarından salınan ve havayı kirleten küçük partiküller (PM10 ve PM 2,5) hastalık ve ölümlere neden olmaktadır. Partikül miktarı arttığı sürece hastalık ve ölümlerde de artışlar görülmektedir. Bu kirletici partiküller, toksit ve kanser yapıcı ağır metalleri de taşıdıklarından daha da tehlikeli olabilmekte yine çimento tozunun toprağı kirletmede kaynaklı 2 km mesafeye kadar yayıldığı da ayrı bir gerçektir…
Çimento fabrikası bacalarında çıkan tozlar ağaçların ve diğer bitkilerin gelişmesini engellemekte ve endüstri kirliliğinin bitkilerde klorofil ve fotosentez aktivitesini de olumsuz etkilediği bilinmektedir.
Tarım alanları ve kent merkezleri içinde kalan bu çimento fabrikaların üretime devam etmesi büyük tehlikelere zemin hazırlamaktadır.
Karabük’te bu konuda bir çalışma yapılmış mıdır…
Çevre dernekleri yada Çevre İl Müdürlükleri ? yapmış mıdır bu konuda araştırma..?
Ha! Yapan bir yer var…
Çok ciddi bir araştırma var…
Karabük için değil ama genel anlamda Çevre Şehircilik Bakanlığının bu konuda belgesel niteliğinde (2009 yılında) yaptığı çalışma var..
Ama ne yazık ki, “ÇED Rehberi ve Çimento Fabrikaları” adlı belgesel çalışma arşivlerde kalmış, günümüzde halen İNSANA verilen değerin sadece kağıt üzerinde kaldığını bir kez daha göstermiştir…