AK Parti Karabük İl Başkanı Av. İsmail Altınöz, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ dolayısıyla mesaj yayımladı.
AK Parti Karabük İl Başkanı Av. İsmail Altınöz yayımladığı mesajında, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle, sevgi ve fedakârlıklarıyla dünyayı güzelleştiren, hayatın her rengini hakkıyla taşıyan kadınlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Kadınlarımız, milletimizin yüzyıllardır devam eden varlığının teminatı olmuş, Cumhuriyetin kuruluşu dahil bütün kader anlarında sahne almıştır. 15 Temmuz’da olduğu gibi, istiklal ve istikbalimize yönelik tehditlere karşı en ön saflarda mücadele eden kadınlarımız, geleceğimizin inşasında önemli rol oynamayı da sürdürüyorlar.
Bir milletin kadın unsuru güçlü ise mutlaka toplumsal ilişkileri, huzuru, ekonomisi ve variyeti de güçlüdür. Çünkü insanı yetiştiren kadınlardır. Önce onlar öğretir iyiyi ve kötüyü, merhameti, sevgiyi, saygıyı, inanç ve değerlerimizi.
Kadın, ailenin temelidir. Kadın, bir eş, bir evlat olarak toplumun hedeflerine varmasının teminatıdır. Eğer kadın mutlu ise mutlu bir nesil var demektir. Eğer kadın umut dolu ise, millet de umut içerisindedir.
Kadınlarımızı daha cesur, eğitimli bireyler olarak hayatın her alanında daha fazla yer aldıkça, hayat da daha güzel olacaktır.
Bu gerçekler ışığında; Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü, hatalarımızı görmemize ve hızlı bir şekilde düzeltmemize vesile olmalıdır. Kadınların, herhangi bir sebeple istismara, şiddete, haksızlığa maruz kalması asla kabul edilemez. Kadınların uğradığı haksızlıklar, adaletsizlikler, ayrımcılıklar karşısında, toplum olarak hep birlikte gayret göstermemiz gerektiğine inanıyorum.
2002 yılından bu yana Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan liderliginde, “Şiddete karşı sıfır tolerans” anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalarla; eğitimden sağlığa, istihdamdan siyasal hayata katılıma kadar her alanda, kadınlarımız için pozitif ayrımcılık içeren pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik.
“Kadına şiddet, insanlığa ihanettir.” diyerek, şiddetle çok boyutlu bir mücadeleyi bütün gücümüzle sürdürdük. Aynı zamanda kadınlarımız için sosyal, ekonomik, hukuki birçok desteği hayata gecirdik. Bu mücadelede de en büyük destekçimiz, her alanda ülkemizin yüzünü ağartan, cesur, özgüvenli kadınlarımız oldu.
Türkiye ve kadınlarımız, asla şiddete teslim olmayacak. Bu mesele ve açtığı yaralar kapanana kadar gereken her şeyi yapacak ve kadınlarımızı asla yalnız bırakmayacağız.
Şiddet kurbanı olan, 15 Temmuz darbe girişimi ve terörle mücadele sırasında yitirdiklerimiz başta olmak üzere vatan ve bayrak için şehit olan tüm kadınlarımızı şükranla yâd ediyor, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.
AK Parti Karabük İl Kadın Kolları Başkanı Saime Öksüzoğlu ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
AK Parti Karabük İl Kadın Kolları Başkanı Saime Öksüzoğlu yayınladığı mesajında, “Yaratılanın yaratandan ötürü sevildiği, insani değerleri merkez alan, tüm kurallarıyla içselleştiren öncü ve kurucu bir medeniyetin yaşadığı bu topraklarda kadına karşı şiddetin varlığı kabul edilemez bir vakıadır. Bilhassa Ülkemizin kurtuluş mücadelesinde mucize gücü ve etkisiyle kendisini ispat etmiş Türk Kadını tüm dünyaya emsal olacak başarının gerçek mimarı olmuştur. Bu medeniyet coğrafyası, ahlakıyla, gelenek görenekleriyle özellikle de dini ve vicdani kuralları ile kadının toplum içerisindeki öncelikli yerini ortaya koymuştur” dedi.
Kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu ifade eden Öksüzoğlu; “Hükümetlerimiz döneminde, kadına yönelik şiddetin engellemesi amacıyla birçok ileri düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve cezai yaptırımlar arttırılmıştır. Bu düzenlemelerle beraber kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına ülkemizde büyük mesafeler kat edilmiştir. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kadınlarımızın toplumsal statüsünün yükseltilmesi, sosyal ve ekonomik hayatta maruz kaldıkları ayrımcılığın ve kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve kadınlarımızın arzu edilen konuma ulaşmasına yönelik önemli çalışmalara imza atılmıştır.
Kadına karşı şiddeti aslında insanlığa ihanet olarak gören Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Partimiz, iktidara geldiği günden bugüne, şiddetle mücadele hususunda sıfır toleransla çok önemli adımlar atmış sayısız düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Aslolan, cinsiyetten öte, insana bakış meselesidir, insana verilen değer meselesidir. 2004 yılında yürürlüğe giren Belediye Kanunu ile büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğü getirdik. “2005 yılında kadın-erkek eşitliği gözetilerek hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu’nda, kadının mağdur olduğu birçok suç topluma karşı işlenen suçlar kapsamından çıkarılıp, kişilere karşı işlenen suçlar kapsamına alınarak cezaları ağırlaştırılmıştır. Ayrıca, töre cinayetleri faillerinin kanunda öngörülen en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması hükmü getirildi” diye konuştu.
Öksüzoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü; “2005 yılında töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu kurularak önemli çalışmalara imza attı. “Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri ile Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler” konulu Başbakanlık genelgesi yürürlüğe girdi. 2009 tarihinde TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurularak, kadınların toplumsal hayatın her alanın da hak ettiği konuma ulaştırılması için çalışmalarını sürdürmektedir.
Tüm bu caydırıcı düzenlemelere rağmen kadına yönelik şiddet maalesef devam etmektedir. Yasal değişikliklerden önce esas değişim toplumsal zihniyette yapılması çok daha önemlidir. Cezai müeyyideleri ne kadar arttırsanız da toplum da kadının yeri ve toplumdaki algılanış biçimini değiştirmediğiniz sürece şiddeti tam olarak engelleyemezsiniz. Nereden ve kimden gelirse gelsin kadına uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı toplumumuzu mücadele ve dayanışmaya davet ediyorum.
Kadını ve erkeği ile mutlu, huzurlu ve güçlü bir Türkiye hedefimize ulaşmak için, güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum güçlü devlet anlayışı ile var gücümüzle çalışmalıyız. Kadın ya da erkek fark etmez “önce insan” anlayışının ön plana çıkarıldığı daha güzel bir dünyayı hep birlikte el ele inşa etmek dileğiyle.”