Güzel futbol oynuyoruz, ama gol
ATAMIYORUZ,
Oyunun geneline hükmediyoruz, bol pozisyona giriyoruz, ama gol ATAMIYORUZ,
Kolay goller yiyoruz, ama gol ATAMIYORUZ,
Penaltı kazanıyoruz, ama maalesef onu da ATAMIYORUZ…
Son 3 haftada sadece 1 puan alabildik ve 3 sıra birden geriledik ve 4 sıra altımızdaki düşme hattındaki takımla aramızda sadece 1 puan var.
15 haftadır oynadığımız futbola, gol atma isteğimize, takım olmamıza yapılacak olumsuz bir eleştiri yok.
Almamız gereken maçları alabilseydik şuanda bu takımı yere göğe sığdıramazdık.
Ancak iyi oyunun değil skorun puana dönüştüğü bir sistemde, maalesef istediğimiz ve hakkettiğimiz puanları alamadık.
Her hafta hakemlerin çaldığı yanlış düdüklerden yakınıyorduk. Bu haftada kendini bilmez bir seyircinin çaldığı yanlış düdük golü yememize sebep oldu.
Burada suçu seyirciye mi, defans hattındaki futbolculara mı yoksa: ‘Futbol Oyun Kuralları’nda Kural 5 bölümünün 47. sayfadaki ‘Hakem’ başlıklı 3. Maddesine göre : Bir seyirci oyunu etkileyen bir düdük çalarsa oyun durdurulur ve hakem atışıyla tekrar başlatılır.’ Maddesini uygulamayan hakeme mi vermek lazım bilemedik.
Devre kapanmadan önümüzdeki 2 hafta düşme hattında bulunan 2 takımla yapacağımız maçlarda en az hasarla kurtarıp devre arasında önemli takviyelerle takımı güçlendirmemiz lazım.
Aksi taktirde iyi oyunu alkışlaya alkışlaya süper lige veda etmek trajikomik bir hikaye olur.