Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

BAŞ VERİRİZ, CAN VERİRİZ, HEPİMİZ KUBİLAYIZ…!

“kesilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın başı değildir; tam tersine laik,demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin başı kesilmek istenmiştir.”

"kesilen Asteğmen Mustafa Fehmi

Karabük ADD ( Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Merkez Yönetimin ülke genelinde yaptığı yazılı açıklamada  ” Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve temsil ettiği çağdaş değerlere; intikam duygusuyla saldıran kesimler hala diridir, ayaktadır, maşa olarak kullanılmaktadır.” diyerek şu açıklamada bulunuldu;


” TürkiyeCumhuriyeti; Milletimizin, Büyük Atatürk’ün eşsiz liderliğinde yedi düvele karşıverdiği mücadelenin onurlu bir sonucudur. Milletimizin, çağdaş dünyada saygınbir konum edinmesini sağlayan Cumhuriyet;tüm mazlum milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Ancak, yüzyıllar boyu süren saltanatyönetimiyle dünyadan kopuk bir toplum haline dönüştürülen milletimize; ışıklıufuklar açan Cumhuriyetin, bilhassa,laiklikilkesi ilk günden beri açık-gizli saldırı altındadır. Cumhuriyetin getirilerine bakıldığında,adım adım laik ve çağdaş bir devlet modeli oluşturulacağının kesin işaretlerivardır. Yüzyıllar boyu insanlarımızın eğitimsiz, cahil ve dünyadan kopukbıraktırılmış olmasından beslenen karanlık, gerici ve işbirlikçi kesimler;etkilerini gün ve gün yitirdiklerini görerek; ayaklanmışlar, kanlı olaylaraneden olmuşlardır. Bu bağlamda; Türkiye Cumhuriyeti’ninilk yıllarında; Şeyh Said’in 1925’debaşlattığı isyandan sonraki en acı ve en önemli olay; 23 Aralık 1930’da, Menemen’deAsteğmen Kubilay’ın başınınkesilmesiyle gerçekleşen gerici başkaldırıdır.

“Şeriat isteriz”, “hilafet ordusu Menemen’e girmeküzeredir”, “kâfirlere ölüm” sloganlarıylaCumhuriyetin temsil ettiği değerlereyönelik kanlı meydan okumada, esasen kesilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın başı değildir; tam tersine laik,demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin başı kesilmek istenmiştir.

Büyük Kurtarıcı ve Devletimizin Kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; Menemen olayından sonra ( 28 Aralık 1930) yaptığı çarpıcı açıklama, ders niteliğindedir: 

“Gericilerin yaptığı bu açık vahşet karşısında, bütün cumhuriyetçiler ve yurtseverler utanmalıdır. Çünkü, bu olay acı olduğu kadar hepimiz için utanç vericidir.”

Kubilay, Cumhuriyet kazanımlarını savunurken verdiğimiz bilinen ilk şehidimiz olmakla birlikte; aynı olayda şehit olan Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi de hatırlamak vatan, namus borcudur.

Cumhuriyet tarihimizde Devrim Şehitleri ünvanı sadece Kubilay’la, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile sınırlı kalmamıştır. Cumhuriyetin ışığını söndürmek; milletimizi gerici ve karanlık zihniyete teslim etmek için emperyalist güçlere hizmet eden odaklara karşı, canı pahasına mücadele veren aydınlarımız da haince katledilmiştir.

KubilayBekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin kanı yerde kalmamıştır. Failler anında hak ettikleri cezayı bulmuşlardır. Fakat, sonrasındaki, aydın katliamlarının hiç biri açığa çıkartılmamış; failleri malum iken, meçhul olarak karanlıkta kalmıştır. Bu durum, ülkemizde aydın katliamlarının birbiri ardına, zincirin halkası gibi gelmesine neden olmuştur.

1980 sonrası gerçekleşen aydın katliamlarına bakıldığında; 31 Ocak 1990’da katledilen Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy cinayetinin aydınlatılmasıyla bile Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu’nun katledilmelerine engel olunabilecekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüştürülmesi için, aydınların susturulması gerekiyordu.

Burada, AnkaraÜniversitesi Öğretim Görevlisi Necip Hablemitoğlu’na ayrı bir yer açmak isteriz. Necip Hablemitoğlu; Türkiye’de cemaat, tarikat, ticaret ve siyasetilişkilerini en açık şekilde belgelemiş bir büyük araştırmacıydı. FETÖ’ye “cemaat” ve “Hizmet Hareketi” denildiği dönemde cesaretle terör örgütü diyebilmiş, bunlarıbelgelediği için de katledilmiştir (18Aralık 2002). Tüm aydın cinayetlerinde olduğu gibi değerlerine sahip çıkamayansiyasi yöneticiler sorumludur. Duyarsız kalan toplumumuz ise vebal altındadır.

Atatürkçü Düşünce Derneği; inanarak, mücadele ederek, toplumu aydınlatarak ulusal bir görev yaptıkları için katledilen aydınların yolundan en ufak bir tereddüt göstermeksizin yürümeye devam edecektir. BAŞ VERİRİRZ… CAN VERİRİZ… HEPİMİZ KUBİLAYIZ…

Devrim Şehidimiz Kubilay başta olmak üzere; Bekçi Hasan’ı,Bekçi Şevki’yi ve bugüne kadar şehit verdiğimiz tüm aydınlarımızı; bağlılık ve şükran duygularımızla anıyor; davalarının davamız, yollarının yolumuz olduğunun bilinmesini istiyoruz.  ” 

Web Tasarım & SEO: Best4SEO