KİŞİYE ÖZEL NOT: Burası mizahimsi yazıların yayınlandığı bir yerdir. Mizah sevmeyenler ile elinde Türkçe Sözlükle yazıyı okumaya çalışanlar boşuna zahmet edip okumasın…
Bugün ki yazımıza bi soruyla başlayalım mı?? Size aşağıda 10 madde yazacağım..
- Elini sildiği ıslak mendil boşa gitmesin diye sonrasında masayı silen,
- Çorabın kirli olup olmadığını koklayarak anlayan,
- Şampuan bitince içine biraz su koyup dibinde kalan şampuanı kullanmaya çalışan,
- Kafasına kuş pislediğinde, gidip Milli Piyango bileti alan,
- 6 aydır fırçalanmayan dişlerini dişçiye giderken ayıp olmasın diye fırçalayan,
- Nezle olunca tuvalet kağıdını mendil olarak kullanan,
- Sokakta düşüp ağlamaya başlayan çocuğu, birde annesi döven,
- Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktıran,
- Plastik yoğurt kabından saksı yapan,
- Tozlanmış araba camına “Beni yıka”
Yazan birisi hangi ülkedendir??
- Amerikalı B) Fransız C) İngiliz D)Alman E)Türk
Bu soruya ben cevap vermeyecem… Bilmeyenler bi arkadaşına sorsun. Her şeyi de benden beklemeyin… Çok hazırcı olmayın… Okuyup araştıran bi okur kitlesi oluşturmaya çalışıyoruz burda…
TÜRKLERE ÖZGÜ “İNŞAATI SEYRETME” MERAKI…
Sadece bize mahsus bazı özelliklerimiz vardır ki, yıllardır anlam veremem… Misal, mahallede bi inşaat yapılıyosa, karşısına geçip inşaatı seyretmek… Bazıları nerdeyse inşaat işçilerinden önce gelip, sabahtan akşama kadar yapılan inşaatı seyreder…
Kendilerinde biraz cesaret gösteren olsa, gidip patrona, şantiye şefine işçilerin işe geç geldiğini, işi yaparken kaytardıklarını, iş makinası operatörünün malzemeyi kaldırırken az kalsın makinayı devirmekten son anda kurtardığını kalem kalem sayacaklar… Her zaman derim, Erken Emekliliğe Hayır…
Evde eşinin dırdırını çekmek istemeyen emekli büyüklerimize yapacak bi iş bulmamız lazım… Aksi halde inşaat başına 6-8 işçinin düştüğü güzide memleketimde, inşaatı seyreden emekli büyüklerimizin sayısı 14’ü buldu…
Erken emekli olup kendini evden dışarı atıp, Belediye hizmetlerinin nerelerde eksikliğinin olduğunu tespit eden, Araç- Soğanlı çayına bakıp suların bir önceki güne göre debisinin ne kadar azalıp arttığını ölçümleyen, çarşıda pazarda bir arkadaşını görüp ayaküstü yarım saat konuşmaya çalışan bir sürü emekli abimizi bilirim… Hepsine de eyvallah derim… Genç yaşta emekli olmuş, iş arasa Karabük’te iş bulamayan, evde kalsa akşama kadar hanımından bi sürü laf işiten çok sayıda büyüğümüz var…
Bunların bir kısmının teknoloji ile muhabbeti sadece televizyon kumandasını poşetleyip kullanmak, telefonu çalınca açıp Alooo demekten öte gitmiyo…
Diğer bi kısmı ise bilgisayar teknolojisine geçebilenler… Onlarında işi gücü akşama kadar internete girip tüm haberleri tek tek okumak… Hepsine de saygımız sevgimiz sonsuz… Bizim sonumuzda bunlar gibi olacağı aşikar…
TİTRETTİN ABİ’DE MERCEK ALTINDA…
Yaklaşık 4 ay önce başlayıp, haftada 2 gün yazmaya çalıştığımız KARABÜK GÜNDEM gazetesindeki TİTRETTİN ABİ yazıları da, internet kullanmayı öğrenmiş erken emekli büyüklerimizin merceğine takılanlardan…
Her yazımızdan sonra gazetemizi arayıp “Sizin yazarınız de/da’ları ayıramıyor. –ki bağlaçlarını yanlış kullanıyor. Sürekli imla hatası yapıyor. Yoldan geçen bile ondan daha düzgün Türkçe ile yazı yazar” diyenlerden tutun da, bizim bu köşede konuşma diliyle yazıp, cümlelerin sonuna R koymayıp “geliyo, gidiyo..” şeklindeki yazım hatalarımız dahil hepsi de şikayet konusu… Hatta üşenmeyip son yazımızla ilgili “Titrettin Abi köşesinde 44 tane yazım hatası var.” diye sayıp gazetemize telefon açanlar bile oldu…
ŞİKAYET HATTIMIZ YAKINDA HİZMETİNİZDE…
Yakında sırf gazetemizde “Titrettin Abi yazılarıyla ilgili şikayet dinleme hattı” diye bi departman kurup, ekstra bi personel istihdam etmeyi düşünüyoruz… Geçen ay gazetemize başlayan psikoloğumuz Dilanur TAŞKIRAN’ı da bu hattın başına geçirmeyi planlıyoruz… Sonuçta ben uğraşamam bunlarla…
Türk Dil Kurumu Karabük fahri elçiliğine soyunmuş küçük bi azınlıktaki emekli Türkçe öğretmeni tipler için Şikayet Hattımızın tez zamanda faaliyete geçmesini umut ediyom … (Not: Yukarıda da farklı cümlelerimizde olduğu gibi, burada yazdığım “ediyom” yüklemi de, “ediyorum” kelimesinin konuşma ağzı ile yazılmış halidir. Kapişşş??)
HERŞEY BOYANIN YERİNİ, FAYANSLARIN ALMASIYLA BAŞLADI…
Eskileri bilen bilir, umumi tuvaletlerde duvar yazıları çok meşhurdu… Tuvalete girenlerin bi kısmı, duvardaki müsait bi yere duvar yazısı yazardı… Kimi de daha önce yazılmış duvar yazısının altına cevap yazardı… O tuvaletlerden pek kalmadı artık…
Yeni nesil tuvaletlere fayans döşenince kalemle fayansa yazı yazamayan ama içinde yazı yazma heyecanı dolu kişiler, yazacak yer bulamayınca bizim köşe yazısının altını umumi tuvalet gibi kullanma hevesinde… Allah’tan cin gibi bi ADMİN’imiz var ki, her yorum yazmak isteyene “Buyur yaz” demiyo…
Onlar içinde üzülmüyo değilim.. Yazık yaaa… İçinde tut tut nereye kadar… Neyse yapacak bişey yok… Biz hata yapacaz, onlarda eleştirecek.. Bizim gazete ADMİN’i de onları yayınlamadan silip çöpe atacak.. Bu düzen böyle…
Yeni yazımızda görüşene dek kendinize iyi bakın…