Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ÇEBİ ” Laiklik Ucubesi” Dedi..

    Saadet Partisi

 

 

Saadet Partisi Karabük İl Başkanı Muhsin Çebi nin Basın Açıklamasında, “Her gün şehit cenazeleri yüreklerimizi yakıyor, Suriye misali şehirlerimiz boşaltılıyor. Can, mal, nesil ve ülke güvenliği ciddi manada tehdit altındadır. “Canlı bomba”nın kimliğini tespit etmek en büyük başarı gibi sunuluyor, tetikçiyi kullanan üzerinde durulmuyor, sorunun çözümü için ciddi adım atılmıyor. İktidar ve muhalefet rutin beyanatlarla ve sun-i gündemlerle günü geçiştiriyorlar.”  diyerek  hem iktidara hem muhalefete yüklenirken Laiklik konusunda sert ifadelerde bulundu..

çebi il bşk

 

Çebi yayımladığı açıklamada şöyle dedi;  “Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz zamanda olmamıza rağmen, adeta hain planların yürürlüklerini rahatlatmak için kayıkçı kavgaları yapılıyor, farklı gündemler üretiliyor, fitne ve tefrika körükleniyor. Kurtuluş harbini en zor şartlarda başaran fedakâr ve cefakâr millet, bir asra yakındır Türkçe olmayan, tarifi herkes tarafından ayrı ayrı yapılan bir “laiklik” ucubesi ile bölünüyor, tehdit ve terbiye ediliyor. Bu aziz millete zulmetmeye, istikbalini karartmaya kimsenin hakkı yoktur.  TBMM Başkanı, yeni anayasada laiklik kelimesi olmasın demiş,”laikçiler” in saldırılarına maruz kaldı, partisi de sahip çıkmayınca, şahsi görüşümdür diyerek kabuğuna çekildi. Birileri mal bulmuş mağribi gibi ayağa kalktılar. “Laiklik” zırh olarak kullananların pervasızlıkları savruldu ortalıkta. Toplumu ve değerlerini küçümseyen, temel insan haklarını ayaklar altına alan küstahlıkları esefle kınıyoruz.” dedi..

” laiklik işte bu tür varlık garibeleri üretiyor. “

Bir televizyon kanalında eski iki bakanın “laikçilik” şovları Salman Rüştülere rahmet okutturacak tarzda idi şeklinde açıklama yapan  Çebi;  “Bu talihsiz şovlar ne yazık ki Türkiye de ki “laikçilik” in karakteristik özelliğini temsil ediyordu. Kur’an dan bir ayet okuyup istihza ve alay ederek kendilerini tatmin ediyordular, bütün Müslümanlara küfredercesine. Bu cür’eti onlara Türkiye’nin kendine mahsus laikliği veriyorsa bu sınırları aşırtan zırh delinmelidir. Her Müslüman Kur’anın iki cihan saadetinin yegane kaynağı olduğuna, hiçbir hükmünün tartışılmayacağına iman eden insandır. Bu zatlar da hem Müslüman olduklarını söylüyorlar hem de İslamın kaynağı ile alay ediyorlar. Türkiye tipi laiklik işte bu tür varlık garibeleri üretiyor. ” ifadelerinde bulundu

Kur’anı kavrayabilen laik değil Mümin olur, tefsir etmek için bakan değil müfessir olmak gerekir diyen Çebi Laik düşünce kavramında olanlara adeta ateş püskürdü ve  “Anayasanın laiklik maddesinden cesaret alarak ilahi mesaja saldıranlara hidayet dersi verecek durumda değiliz, hadlerini bilmeleri yeter.”   dedi.

Çebi  ” Özgecan ların katillerini üretenler bu tür laik çi kafayı taşıyanlardır.” diyerek açıklamasını şu şekilde sonlandırdı ; ” “Toplumun temel değerlerine saldıranların, toplumda itibarları sıfırı tüketmiş insanların tek dayanağı Laiklik oldu ise, daha fazla cürme alet olmaması için bu Laiklik yeniden gözden geçirilmelidir Türkçeleştirilmelidir. Müslüman kimsenin putuna taş atmaz, inancı bunu emreder. Kimsede Müslümanın İlahına dil uzatmasın, edep, adap, insan olmak bunu gerektirir de laiklik gerektirmez mi? Anayasanın en önemli maddesinin Türkçe olmaması önemli sorundur. Farklı tarif ve yorumlara yol açması birileri için zırh, birileri için suçlanma malzemesi, haksızlığın zulmün aracı, küstahlık malzemesi olarak da kullanılabiliyor. Din devlete karışmayacak ama devlet dine karışacak mı? Bu nasıl kural ki bir asra yakındır hala sınırı belli değildir. Öyle bir kural ki herkes kendine göre tarif ediyor. En iyi laiklik sevdalıları da her biri ayrı ayrı tarifler yapıyorlar. Kullanıcısının istediği zaman istediği kapıya uydurduğu maymuncuk, anayasanın en önemli maddesi olamaz. Açık açık Türkçe yazılsın, demeyi bile suç sayan bir zihniyetin samimiyetle hiçbir alakası olamaz. Bu anlayış ancak toplumsal yapının mikrobu olur. Yıllarca Laiklik bu memlekette Leninizm gibi uygulandı. Leninizm çoktan bitti bizde de bitsin artık. Anayasanın en önemli maddesi Türkçe yazılmayıp maymuncuk gibi kullanıldığı müddetçe bu ülkede hep taşlar bağlı kalacak köpekler serbest dolaşacaktır. Bu yapı ile ne milli bütünlük nede ülke güvenliği sağlanabilir. Akli selimi kullanmakta geç kalmanın faturasını beden gücü taşıyamaz. Bin yıllık şerefli tarihin mensubu bir milleti inancından dolayı suçlu, mağdur, mahkum durumuna sokarak ne barış ve kardeşliği ne de huzur ve güvenliği sağlayamazsınız. Milletin meclisinin güvenlik sorununu ve laiklik ucubesini çözene kadar olağan üstü toplantısına ara vermesi dahi görev ihlalidir. Allah milletimizin yar ve yardımcısı olsun.”