Nöbetçi Eczaneler
GAZETECİ-YAZAR / MUSTAFA AKAY
Başta CHP olmak üzere, muhalefet partileri “erken seçim” üzerinde odaklaşıyorlar. Peki, yapılacak bir erken ya da zamanındaki seçimde, CHP, nasıl yol ve yöntem izleyecek ?
Üst yönetim nasıl bir yol izler tam anlamıyla bilemiyoruz. Ama, bize göre izlenecek tek yol parti içi demokrasiyi işletmektir. Bunun yolu da ön seçimden geçer.
Üye yapısı sağlıklı değil denilerek bazı yerlerde merkez yoklaması ile aday belirlemek, kaybetmeyi baştan göze almak demektir. Üye yapısının sağlıklı olmadığını kabul ettiğimiz yerlerde, bunca süre içinde neden sağlıklı bir hale getirilmediği de sorgulanmalıdır.
Geçtiğimiz dönemlerde ön seçim yapılan yerlerde belki üye yığılmasına gidilmiş olabilir. Birileri art niyetli düşünüp , adaylıklarını göz önüne alarak üye yazımı yapmış olabilirler. Başka olumsuzluklar da bulunabilir. Ama, en kötü ön seçim, en iyi merkez yoklamasından iyi sonuç verecektir.
Geçmişte yaşanan bazı olumsuzluklar örnek gösterilebilir merkez yoklamasını haklı göstermek için. O zaman sorun, olumsuzluğu örnek göstermek yerine olumsuzluğu ortadan kaldırmak olmalıdır.
Yapılacak seçim Türkiye’nin ve CHP’nin var olma seçimidir. Bu seçim mutlaka kazanılmalıdır. Faşizmin kendisini iyice hissettirdiği, halkın yoksullaşmasının hızlandığı, insanların seslerinin kısıldığı bir ortamda gidilen seçimi CHP kazanmak zorundadır. Bunun için de hata yapma lüksü yoktur.
Ankara’da üst yönetim oturup, bilmediği bir ille ilgili değerlendirmeyi ne kerte doğru yapabilir? O ilde yaşayanların yaşam tarzlarını, düşüncelerini ne denli gerçekten bilebilir?
Merkez yoklaması için birileri kendine yakın bulduğu isimler için Ankara’da genel merkez kapılarında ne derece doğru kulisler yapabilirler?
Aday olmak için genel merkez kapılarında bekleşenler, el etek öpenler kişiliklerini, benliklerini nasıl koruyabilirler?
Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar sonrası otaya çıkan aday profili, seçmeni, halkı ne denli kucaklayabilir? Böyle bir aday tipinin halka dokunması ne denli içten olabilir?
Belki önceleri böyle bir yol izlendiğinde doğru ve haklı bulabilmiş olabiliriz. Ama, yaşananlar gösteriyor ki, bunun hiçbir doğruluğu yoktur.
CHP’nin tepeden inme adaylarla değil, halkla kaynaşmış, halkın kendisini gibi yaşayan adaylarla seçmenin karşısına çıkması gerekmektedir. Bu seçim belki köprüden önceki son çıkıştır. Ruh hastası birisinin kişisel hırsları ile ülke uçuruma doğru hızla sürüklenirken, ülkenin kurucusu partinin hiç hata yapma hakkı yoktur.
Ön seçim kararı alınırsa, bu kararla birlikte seçim süreci çalışmaları da başlamış olur parti için. Ön seçimde aday adayı olacaklar, önce üye bazında çalışmalara başlarlar. Onlara ulaşmak için çaba gösterirler. Bu da üyeyi motive edecek bir çalışma biçimi olur. Üye kendisine değer verildiğini, arandığını, sorulduğunu görünce heyecanlanır çalışmalara katılır.
Üyenin çalışmaya katılması demek, çevresindekileri de olaya katması demektir. Böylece halka büyür yumak olur.
En son seçimde merkez yoklaması ile milletvekili yapılanların ceketlerini alıp, başka partilere gitmeleri, parti yöneticilerine bir şeyler anlatmalıdır.
Kısacası, CHP’nin başarı için tek şansı ön seçimdedir.
Ülkede demokrasi isteyen CHP, kendi içinde de demokrasiyi uygulamalıdır. Demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla işlerse hayat bulur.
Merkez yoklaması yapıldığında, ildeki bölgesel dengeler de bozulacaktır. Her bölge kendi adayı için kulis yapacak, böylece yeni kırgınlıklar ortaya çıkacaktır. Bunlar geçmişte yaşanmıştır. Adayın, bir grup tarafından değil, tüm örgüt tarafından sahiplenilmesi de çok önemlidir. Aday, genel merkezin atamasıyla geldiğinde, kendisini oraya karşı sorumlu hissedecek, üye ve örgütle bağ kurmada zorluk çekecektir. Oysa, üyenin ve örgütün gücüyle seçilecek bir aday, üyeyle, örgütle çok daha güzel bir bağ kurma yolunu izleyecektir.
Ön seçimle gelen aday gücünü üye ve örgütten alacağı için seçildiği takdirde, bu sorumlulukla çalışmalarında çok özenli olacak, ilişkilerini ona göre kuracaktır.
CHP’de başarı ancak ön seçimle gelir.