Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2020’de geçerli olacak asgari ücret görüşmeleriyle ilgili, “Asgari ücretin ne kadar olacağını hepimiz az çok biliyoruz” dedi.
Değirmenci, eski Hak-İş Genel Sekreteri ve Özçelik-İş Sendikası eski Genel Başkanlarından Metin Türker’in ölümünün 22. yılında mezarı başında anıldığı programa katıldı. Geçirdiği rahatsızlık sonucu 6 Aralık 1997’de tedavi gördüğü Amerika’da hayatını kaybeden Türker için ölümünün 22. yılında Öğlebeli Mahallesi’ndeki anıt mezarı başında mevlit okunarak dua edildi.
Program sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Değirmenci, asgari ücretin Türkiye’de 25 milyon insanı ilgilendirdiğini söyledi.
Her ne kadar bekar ve çalışan bir insan için asgari ücret tespit edilse de ülkedeki gerçeklerin böyle olmadığını ifade eden Değirmenci, “Evli olup da 2-3 tane çocuğu olan binlerce kişi asgari ücretle çalışıyor. Hak-İş olarak, asgari ücret tespit komisyonuna itirazımız vardı bizim, bu itirazımız devam ediyor. Çünkü bir tek konfederasyonun komisyonda bulunuyor olması bütün çalışanları temsil ediyor anlamına gelmiyor. O açıdan bizim itirazlarımız devam ederken, Türk-İş Genel Başkanı bir ‘DİSK ve Hak-İş’in görüşlerini alacağız’ diye açıklama yaptı. Bu görüşlerle ilgili söylemin ötesinde bir adım atılmış değil. Hak-İş ve bağlı sendikalar olarak çağrılarının içinin dolu olmasını bekliyorum” dedi.
“Beklentileri karşılayacak bir ücretin tespit edilip açıklanması lazım”
Asgari ücret tespiti yapılırken işletmelerin sorunlarını da dikkate almak gerektiğini vurgulayan Değirmenci, şunları kaydetti:
“Onlarında gücünü dikkate almak lazım. Buna göre ortaklaşa beklentileri karşılayacak bir ücretin tespit edilip açıklanması lazım. Hükümetin de asgari ücretle işçi çalıştıran işletmelere ve toplu sözleşmelerin uygulandığı işletmelere ayırarak değerlendirme yapması lazım. Vergi indirimi, sigorta pirimini, toplu sözleşmenin olduğu işletmelere destek olması lazım. Geçmişte bunun için adımlar atıldı ama bunlar yeterli olmadı. Bu aynı zamanda da sendikalaşmayı arttıracak ve kayıt dışılığı önleyecek. Bizim beklentilerimiz, asgari ücretin konuşulduğu dönemde çalışanların ve sendikal yaşamın eksiklerini, sıkıntılarını toplu şekilde değerlendirilip çalışanları mutlu etmek. İş yerlerini koruyacak devletimizin gücünün devreye girerek çalışma barışının daha da güzelleştirecek bir sistemin ortaya çıkmasını bekliyoruz.”