Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Dinçel ” Adalet Diye Haykırıyoruz “

    Karabük Cumhuriyet

 

 

Karabük Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı

Av Eerdoğan Dinçel ve partililer Eski Belediye binası

önünde basın açıklaması yaparak “ADALET” istiyoruz

dediler.

 

Dinçel; “Ülkemiz, her geçen gün artan yoğunlukta bir baskı ile karşı karşıya bulunmaktadır. Anayasa ve hukukun evrensel ilkeleri göz ardı edilerek, emperyalist çıkarlara karşı koyan en ufak bir muhalif duruşun bile kabul edilmediği, İnsanların kazanılmış haklarının gasp edildiği, adil yargılama hakkının yok sayılarak insanların zindanlara atıldığı karanlık günler yaşamaktayız” diyerek başladığı konuşmasında şöyle dedi.;

“ Ülkemiz, adaletin yok olduğu, asıl suçluların yargılanmadığı, haksızlık ve hukuksuzluklarla insanların özgürlüklerinden mahrum edildiği bir süreçten geçiyoruz. Son olarak iktidar partisinin dayatmaları ile yaşanan hukuksuzluklar çerçevesinde , siyasi bir kararla 14 Haziran 2017 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili Enis BERBEROĞLU , adalet ve hukuk hiçe sayılarak 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar sonrasında , yine adalet ve hukuk tanımaz bir kararla Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı bir şekilde tutuklanarak cezaevine gönderildi.”
Enis BEREROĞLU, bir gazeteci ve halkın oyları ile seçilen bir milletvekilidir. Diyen CHP İl Başkanı Av Erdoğan Dinçel; “ Halkı temsilen parlamentoda bulunmaktadır. Bir gazetecilik faaliyeti nedeniyle halkı bilgilendirmek olan eylemi, casusluk olarak nitelendirilerek Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100 yıla yakın olan şanlı ve onurlu tarihinde ilk defa bir milletvekili tutuklanarak ceza evine gönderildi. Henüz daha temyiz aşaması varken, Anayasa’nın, milletvekillerinin tutuklanması ile ilgili güvenceleri ortada iken, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekillerinin tutuksuz yargılanması yönünde örnek kararları mevcutken ,böyle bir karar verilmesi toplum vicdanını ve adalet duygusunu derinden zedelemektedir.” Açıklamalarında bulundu .

Kalabalığın “Susma sustukça sıra sana gelecek ve Adalet İstiyoruz” sloganları ile konuşmasına devam eden Dinçel “ Gerçek suçluların yargılanmadığı, serbest dolaştığı bir ortamda gazetecilik mesleği icra eden , mesleği gereği halkın bilgilenmesi için haber yapan bir milletvekilinin cezalandırılarak tutuklanmasının , demokrasi ve insan hakları ile bağdaşır bir tarafı yoktur. Bugünlerde Türkiye’de basın emekçileri tarihinin en büyük baskısı ile karşı karşıya bulunmaktadır. Tüm geçmişini FETÖ terör örgütü ile mücadele ederek geçirmiş Cumhuriyet ve Sözcü gibi gazetelerin demokrat yazarları, gülünç bir şekilde FETÖ terör örgütü üyesi olarak yargılanmakta ve ceza evinde tutulmaktadırlar.Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde demokrasiye bu kadar büyük darbe vurulmamıştır Türkiye’nin temel taşları ile oynanmış, Ülkemiz bir korku İmparatorluğuna dönüştürülmüştür.15 yıllık AKP İktidarı, ülkenin kaderini kendisiyle özdeşleştirmiş, insanlar umudunu, geleceğini, hayallerini ve yaşamlarını kaybetmiştir. Halkımız, hukuka ,adalete, yargıya ve yarınlara güvenmekten uzak, korku , panik, endişe ve kaygıyla yaşamaya mahkum edilmiştir. Türkiye’de sorunlar derinleşmektedir. Pek çok insan hangi suç nedeniyle açığa alındığını ve hangi suç nedeniyle görevden uzaklaştırıldığını bilmemektedir. Bir yandan FETÖ ile mücadele edilirken, biryandan da FETÖ ile mücadele adı altında birçok solcu, devrimci, demokrat ve yurtsever, kamu görevinden uzaklaştırılmakta, kamudan tasfiye edilmektedir Bugün bu ülkede; damatlar. FETÖ terör örgütünün siyasi kanadındaki imamlar, Atatürk’ün manevi şahsına hakaret eden sapkınlar, kadınlarımızı acımasızca katledenler, Siyasi iktidara yakın ve yandaş olanlar serbest bırakılarak ve elini kolunu sallayarak gezmekte, yaşamlarını sürdürmektedir. Ancak halkın oyu ile milletin temsilcisi olarak seçilenler, gazetecilik görevi yaprak halkı bilgilendirmek ve gerçekleri ortaya çıkarmak için haber yapanlar ceza evlerine, zindanlara atılmaktadır. Evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda yargılanma hakkı ihlal edilecek şekilde, suçsuz insanları suçlu insanlardan ayıramıyor ve bir hukuksuzluğa yol açıyorsanız toplumdaki adaletsizlik duygusunu, güvensizliği yok edemezsiniz. Servet ve zenginliğin kaynağının devlete yakın olmaktan geçtiği fikrini yıkamazsınız. Toplumda adalet duygusunu sağlamak, hukukun herkese eşit uygulandığı, adalet dağıtanların tarafsız ve bağımsız kararlar aldığı bir sistem ile olanaklıdır. Bunun yolu da parlamenter sistemin, yani kuvvetler ayrılığının güçlendirilmesi ile mümkündür. Referandum çalışmaları sırasında önemle ve ısrarla ortaya koyduğumuz, anlatmaya gayret ettiğimiz, hassas konulardan birisi ve en önemlisi de bu olmuştur. 16 Nisan referandumu gösterdi ki, iktidarın elindeki tüm güce rağmen ‘HAYIR’ diyen, teslim olmayı reddeden, ‘bu ülkeyi siz bu hale getirdiniz’ diyen milyonlar var. Bu milyonların ortak paydası, ortak talebi adalettir Olmadık bir şeyden mağduriyet yaratarak hukukun temel kuralları yok sayılıp keyfi tutuklamalar yapılarak, insanların sorgusuz sualsiz, maddi temeli ve ispatı olmadığı halde özgürlüklerinin elinden alınmasına seyirci kalmamalıyız. Adalet olmadan ekmek, özgürlük olmadığına inanıyoruz. Bu nedenle ADALET diyoruz. Bu ülkeye yeniden adalet gelmesi için sadece ‘ADALET’ yazan pankartla Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlatan Genel Başkanımıza Cumhuriyet Halk Partisi Karabük Örgütü olarak tam destek veriyoruz. Bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak gelinen bu noktada; demokrasiye, özgürlüğe, insan haklarına ve barışa olan inancımızı, yaşanan tüm bu hukuksuzluklara rağmen güçlü bir şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Bu süreçte haklılığımızı ve adalet anlayışımızı ortaya koyarak Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde başlattığımız ADALET yürüyüşümüzü; barıştan, adaletten ve özgürlüklerden yana, asla şiddetin tarafı olamadan, meydanlarda ve sokaklarda bir dizi etkinliklerle sürdüreceğiz. Bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu ülkede düşünce ve ifade özgürlüğünü, demokrasiyi, adaleti, barış içinde yaşamayı ve beraber yaşama hakkını sonuna kadar savunacağız.” İfadelerine yer verdi…

“Bu ülkeye adaleti getirene kadar, yılmadan, daha da büyüyerek ve güçlenerek mücadeleye devam edeceğiz. “ Diyerek sözlerini noktalayan Dinçel “ Demokrasi, barış ve adalet isteyen tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve tüm halkımızı mücadelemize katılmaya ve destek olamaya davet ediyoruz.” Dedi..

 

Açıklama sonrası kalabalık sessizce dağıldı..

Web Tasarım & SEO: Best4SEO