Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

FABRİKALAR KURAN FABRİKA 22 ve 23 BÖLÜM

BÖLÜM-ŞANTİYEYE 30 YENİ KAYNAKÇI ELEMAN ALIMINDA BASKILARA BOYUN EĞMEDİK-FAKS CİHAZİNA GELEN YÜKSEK FATURA ve PTT HATTININ KAPATILMASI ve ŞANTİYENİN KAPATILMASI KARARI-450 TON GANTRY KREYN ÖNÜNDE ŞANTİYE İŞÇİLERİYLE TOPLANTI

BÖLÜM-ŞANTİYEYE 30 YENİ KAYNAKÇI

PENDİK ŞANTİYESİNE 70 YENİ İŞÇİ ALIMINDA  GELEN RİCA ve BASKILARA BOYUN EĞMEDİK

İlk etapta 30 tanesi sertifikali kaynakçı olmak üzere 70 yeni muvakkat elemana şantiyede iş başı yaptırdık. Boyutların büyüklüğü nedeniyle Karabük’ten nakliye imkanı olmadığından ana kiriş, rijit ayak ve mafsallı ayak imalatlarının Tersane sahasında yapılmasına karar verdik. İşe aldığımız bütün kaynakçılar (düz,yan, dik ve tavan kaynağı) önce  yazılı bir sınav ve ön eleme ile seçildiler. Ön elemeyi geçen Tüm kaynakçılar örnek test parçalarında kaynak yaptılar. Çekilen kaynak filmleri bağımsız  denetim kuruluşu ABS tarafından onaylandıktan  sonra sertifikalanarak işe alındılar.Böylece gerçekten ehliyetli ve liyakatli 30 kaynakçı objektif  bir sınavla seçilerek işe alınmış oldu.

Çelik Yapı ve Ağır Teçhizat Fabrikaları Müdürlüğü ve Tevsiat Montaj Müdürlüğünden  emekli ustalar istihdam ettik.Bu ustalarımıza beklediklerinin üzerinde ücretler verdik.Tek şart olarak yanlarına vereceğimiz elemanları 2 yıllık imalat süresince çok iyi yetiştirmeleri ve tecrübe kazandırmalarıydı.Gerçekten çok tecrübeli bu imalat ustalarının yanında yetişen elemanlar  şantiye kapandıktan sonra Karabük Demir Çeliğin çeşitli birimlerinde    ustabaşı pozisyonlarına kadar yükseldiler.

Pendik Şantiyemizde çalışan işçiler çelik imalat ve montaj, makine ve elektrik montaj işleri, boru imalat ve montaj işleri, hidrolik ve pnömatik devre montaj işleri gibi çok değişik alanlarda tecrübe kazandılar. Bu nedenle Pendik şantiyesinden Karabük’e dönen işçilere her konuda tecrübeli diye bütün birimler sahip çıktılar ve şantiyedeki tecrübeleri ile çalıştıkları birimlerde büyük katkılar sağladılar.Çoğu ustabaşı oldu.

1992 yılı başında  kaldırma kapasitesi(450 Ton), kaldırma yüksekliği (68 m) ve ayak açıklığı(129m)olan ülkemizdeki en büyük vincin imalatı bitmiş  montaja hazır hale gelmişti.

O dönemde yeni göreve gelen T.D.Ç.İ Genel Müdürü Pendik Şantiyesinde yapılan işlerden birikmiş alacaklarımız hemen ödenmediği takdirde şantiyenin kapatılması emrini verir.        Gerçekten anı bir kararla şantiyenin kapatılması ve iki kamu kurumunun mahkemelik olması adeta bir faciaya yol açacak ve büyük bir skandal olacaktı.

Yurtdışından geçici ithalatla getirilen ve ayakların dikilmesi, ana kirişin kaldırılması operasyonlarında kullanılacak vinçler , hidrolik teçhizat, onlarca kalem gergi halatları ve özel donanım vardı.        Eğer bir gecikme yaşanırsa bu teçhizat için gün başına binlerce Mark  (günlük 7.800,DM)  ceza ödenecekti.

Pendik şantiyesindeki ekip dağılırsa yeni gelecek ve bu işte tecrübesiz ekiplerle böyle bir işe devam edilmesi çok büyük riskler ortaya çıkaracaktı. Ayrıca gantry kreynin hizmete alınması da çok gecikecekti ki buda büyük işletme zararlarına yol açacaktı. Şantiyede uzun yıllar  birlikte çalıştığımız  rahmetli Bahrı UĞUR anlatmıştı.

Yeni Genel Müdür  Karabük Müessese Müdürlüğüne ilk gelişinde tüm ünite müdürlerini bir toplantıya çağırıp herkesi tek tek dikkatle dinlemiş. O dönemde dış şantiyelerin çoğu kapanmış bir tek Pendik Şantiyesi’nde faaliyetlerimiz devam ediyordu.

Tevsiat Montaj Müdürü de Pendik şantiyesi hakkında açıklamalara başlar başlamaz o ana kadar dinleyen ve pek soru sormayan Genel Müdür “ PENDİK Şantiyesinde yapılan işlerden doğan alacaklarımız ödendi mi ?” diye sorar.        Tevsiat Montaj Müdürü          “Bir çözüm için görüşmelerimiz devam ediyor “ derken sözünü keser ve “Borçlarını ödemezlerse derhal şantiyeyi kapatın. Biz onları finanse etmek zorunda değiliz” deyince Montaj Müdürü bir cevap veremez  ve herkes susar.Şantiyede yapılan işlerin Tersane ve ülkemiz açısından önemini çok iyi bilen Bahrı UĞUR bey söz alır ve Pendik Tersanesi ile 12 yıldır devam eden iyi ilişkileri anlatmaya çalışır fakat fazla konuşamadan susturulur.

Ben o toplantıda bulunabilseydim sayın Genel Müdüre şu soruyu sormak isterdim. Aynı mantıkla  T.D.Ç.İ Genel Müdürlüğü’nün de cevher ve kömür hammaddesi taşımaları nedeniyle DEVLET DEMİR YOLLARI  (DDY) Genel Müdürlüğüne borcu var.  Eğer DDY “borç nedeniyle biz onları finanse edecek değiliz. Taşımaları derhal durdurun” dese ne yaparız? Toplantı sonrasında  Müessese Müdürü şantiyenin kapatılması için gerekli hazırlıklara hemen başlanması talimatını verir.

250 Dolar Telefon görüşme  bedeli ve  PTT Hattının iptali

Montaj işlerinde karşılaştığımız problemler nedeniyle sürekli olarak PROJE ve  Teçhizatları temin eden KONE CRANES  uzmanlarıyla iletişim kurmamız gerekiyordu. Biz o dönem iletişim için  TELEKS kullanıyorduk . Teleksle resim ve görüntü paylaşmak mümkün değildi. Bu nedenle problemleri sadece metin olarak  teleksle anlatmak çok zor oluyordu ve zaman alıyordu. Uzman elemanı çağırsak aylık maliyeti 10.000 $(Dolar) mertebesindeydi.

İşlerin kontrolu için zaman zaman Tersaneye gelen KONE CRANES montaj uzmanı Mr. Riikonen bir FAKS cihazinin iletişimde büyük kolaylık sağlayacağını söyledi. Biz de FAKS cihazları yeni çıktığı ve çok pahalı olduğu için alamayacağımızı ve kurumun müsaade etmediğini söyledik.Mr. Riikonen bir öneride bulundu.İşitme özürlü bir akrabası için aldıkları FAKS cihazini  kullanamadıkları için bize çok uygun bir bedelle satabileceklerini söylediler.

KONE Cranes ile iletişimde çok işimize yarayacağını düşündüm  ve  az  kullanılmış   faks cihazini  alış fiyatının yarısı kadar bir bedelle  satın aldım.Masrafı kendim karşıladım ve o zamanki bir aylık maaşım kadar bir paraya mal olmuştu. Tabii ki faks cihazini kullanabilmemiz için şehirler arası ve uluslararası görüşmeye açık bir PTT hattı almıştık.

Nisan 1992  ayı  telefon  görüşme bedelinin  hakedişlerimizden mashup edilmesi için Tersane tarafından Müessese Müdürlüğüne yazılan yazıyı  Müessese Müdürü Yapım Baş Müdürüne “Bu çok yüksek bir meblağ. Konunun acele tahkikini, özel görüşme bedellerinin tahsilini ve ileriye dönük (bu  şantiyede ve benzeri yerlerde) başbakanlık tamimlerine uygun tedbirlerin alınmasını önemle rica ederim” derkenar emriyle havale etmişti.

Yapım  Baş Müdürü de: “ Pendik Şantiye şefinin UYARILMASI  ve konunun araştırılması. Ayrıca bu PTT telefonunun kapatılması, bunun yerine Fab. Dahili telefon bağlanması konusunda Pendik Tersanesi Müdürlüğüne yazı yazılması “ derkenar notu ile Tevsiat Montaj Müdürlüğüne havale etmişti. Tevsiat Montaj müdürü de“Tasarruf tedbirlerine azami uyulması hakkında şantiyeye yazı yazı yazılmasını rica” diyerek yardımcısına havale etmişti. İlk bakışta telefon bedeli yüksekti. Hatta Müessese Müdürü Montaj Müdürüne “benim aylık telefon masrafım bile bu kadar yüksek değil” demiş.

26 Mart 1992 de 1200 Tonluk ana kiriş kaldırma operasyonu tamamlanmıştı ve acilen  ek kaynaklarını bitirerek  kiralama  süresi aşılırsa günlük kira bedeli 7800. DM  cıvarında  hidrolik teçhizat , yer vinçleri ve gergi halatlarını vs. serbest bırakıp geri göndermemiz önem arz ediyordu. Bu süreç içerisinde KONE CRANES Teknik elemanlarıyla sürekli bir  iletişim  gerekiyordu.

Eğer  bu kritik süreçte  sorumluluktan kaçınarak  1 ay için yabancı uzmanın gelmesi gerekiyor deseydim kesinlikle kabul edilecek  ve aylık 10.000.$ bedelle uzman gelecekti. Kiralama süresi 10 gün aşılsa ilave 78.000, DM  ödenecek ve  kimse hesap sormayacaktı.

250 $ yüzünden meselenin bu kadar abartılmasına üzüldüm ama itiraz etmedim ve yönetimle bir tartışma içine girmedim. Mevcut PTT hattını  iptal ettirdim ve masrafları  kendim karşılamak üzere yeni bir PTT hattı aldım. Acil aramalarda  görüşmeler uzun sürecekse KONE Teknik  elemanlarına kapatmak zorunda olduğumu belirterek kendilerinin aramasını  rica ediyordum ve onlar geri arıyorlardı.O günkü şartlarda  sorunu ancak bu şekilde çözebilmiştim.

Yer montaji bitmiş ve kaldırmaya  hazır 450 Ton Gantry Kreyn önünde ,tüm şantiye çalışanlarına  bir  konuşma yaptım.  

Değerli çalışma Arkadaşlarım,

2 seneden beri imalat ve montaj işlerine devam ettiğimiz, ülkemizin en büyük vincinin montaji sürecinde  ayakların dikilmesi ve ana kirişin kaldırılması gibi 2-3 ay sürecek  en zor işlemlere başlamak  üzereyiz. Zor, sıkıntılı ve stresli günler geçiriyoruz. Sözleşmesini imzaladığımız tüm işler teslim edilene kadar şantiyemizin devam etmesi için Türkiye Gemi Sanayi ve T.D.Ç.İ. Genel Müdürlüğü yetkileri arasında görüşmeler devam ediyor. Bu süreç içerisinde şantiyenin kapatılmaması için verdiğimiz mücadeleden dolayı her an beni görevden alabilirler ve şantiye kapanabilir.

İstemediğimiz halde böyle bir gelişme olursa ne yapabiliriz diye çok düşündüm.Tersane Müdürü ile gelişmeleri konuştuk ve ne yapabileceğimizi değerlendirdik. Sizler hepiniz iki senedir çalıştığınız  bu işte çok tecrübe kazandınız. Şu anda bu işi  ülkemizde  güvenli olarak en iyi yapabilecek tecrübeye sahip bir ekip olduğumuza inaniyorum.

2 senedir hepimizin çok tecrübe kazandığı  bu işte en azından ayakların dikey konuma getirilmesi, 1200 tonluk ağır kaldırma operasyonu tamamlanmasına kadar birlikte devam etmemiz büyük önem arz etmektedir.

Tüm zor operasyonları Mart sonuna  kadar bitirmek hedefimizdir. Bu operasyonlar yapılırken basın mensuplarını da çağıracağız ve yaptığımız işin önemini bütün Türkiye duyacak. Belki bu sayede hem şantiyenin kapatılmasını geciktirmek  ve hem de  geçici  kadroda çalışanların daimi kadrolara geçişi için de sesimizi daha iyi duyurabileceğiz….

Yaptığım uzun konuşmayı “benim görevden alınmam veya şantiyenin kapatılması durumunda gerekirse 2-3 ay hiç bir ücret  almadan, başladığımız işi tamamlamak bizim için onurlu bir görev ve gurur kaynağı olacaktır. Böyle bir fedakarlığı göze alıp hep  beraber çalışmayı kabul edebilecek misiniz ? “ diye sorarak bitirdim.

Benim ve tüm şantiye çalışanlarının çok duygulandığı bir andı ve herkes büyük bir coşkuyla “her zaman ve her şart altında, sonuna kadar sizinle beraberiz şefim. Yıllardır buranın ekmeğini yedik. Gerekirse biz de ayrılır ve 2-3 ay  ücret almadan çalışırız ve bu şerefli işi birlikte omuzlamış oluruz  “diye beni yürekten destekleyerek dakikalarca ayakta alkışladılar. Bu toplantı herkeste iyi bir motivasyon oluşturmuş ve moralleri yükseltmişti. Ben de çok duygulanmıştım. Baraka içinde tek başıma kalınca o duygusallık  ve ağır gerilim  içinde 15 yıl önce (21 Aralık1976)   Karabük’e ilk gidişim aklıma gelmiş ve ağlamıştım. Gerçekten çok sıkıntılı ve stresli günler geçiriyorduk.

Yaptığımız tüm işler çok ağır ve tehlikeli işlerdi. Şantiye çalışanlarının % 80 ‘e yakını geçici iş akdi ile çalışan elemanlardı ve şantiye kapanırsa işsiz kalacaklardı. Kısa bir süre önce bir iş kazası geçirmiştik ve bir posta başı arkadaşımız ağır yaralanmış  fakat kısa sürede  iyileşmişti. Bu kaza nedeniyle  yargılandım ve  4,5 ay hapis cezası aldım fakat paraya çevrilebildiği için hapse girmekten kurtulmuştum. 210 Tonluk  MAFSALLI AYAK ve 270 Tonluk  RİJİT AYAK  montaji bitmiş  ve  1200 tonluk ANA KİRİŞ ağır kaldırma operasyonu için hazırlıklarımız devam ediyordu.

20.03.1992 tarihinde Yapım Başmüdürü beni telefonla arayarak,19 Mart 1992 tarihine kadar ödenmesi için süre verildiği halde ödemeler konusunda bir gelişme olmadığı için 26 Mart 1992 günü için planlanan 450 tonluk Gantry Kreynin 1200 tonluk ana kiriş kaldırma operasyonunu durdurulması talimatını verdi. Ben de:

      ” Şu aşamada bu operasyonu durdurmak mümkün değil. Ön montaj ve yükleme testlerine başlandı. Yazılı emir gelmeden kesinlikle bu talimatınıza uyamam” diyerek telefonu kapattım.(Yazılı emir gelse bile ettiğim mühendisilik yeminine bağlı kalarak  kesinlikle   uymayacaktım ama yazılı emir vermeye cesaret edemiyeceklerini biliyordum).

Aylarca süren hazırlıklar son aşamaya gelmiş ve 1,5 ay önce kaldırma operasyonunun 23-25 Mart tarihlerinde yapılmasına karar verilmişti. Finlandiya’dan ve hidrolik kaldırma teçhizatını temin eden firmadan gelecek uzman elemanlara 23 Mart için haber verilmişti.

           Adeta hastaya narkoz verilmişken ameliyatın durdurulması isteniyordu. Hasta borcunu  ödeyemedi diye kalp veya beyin ameliyati gibi bir operasyonun başhekimin/başmüdürün  talimatiyla durdurulmasına bir mühendis olarak evet diyemezdim.Yönetimin vereceği her türlü cezayı göze almıştım.

         Derhal Tersane Müdürüne haber verdim ve acilen 6 kişilik kreyn kontrol heyetini 21 Mart 1992 de toplantıya çağırdım. Toplantı öncesi bir taslak metin hazırladım ve şu aşamada ağır kaldırma operasyonunu durdurmak veya ileri bir tarihe ertelemenin teknik sakıncaları nedeniyle mümkün olmadığını gerekçeleriyle beraber açıkladım. Heyet de benim görüşüme aynen katıldı. Ayrıca gecikme durumunda yurtdışı teçhizat ve yabancı uzman için günlük 7800 DM ilave bir maliyet çıkacağını belirterek müştereken bir TEKNİK RAPOR metnini imzaladık.

Hemen bir yazı ekinde bu Teknik Raporu faksla Tevsiat Montaj Müdürlüğüne gönderdim. Yazıda ayrıca bundan sonra bu konu ile ilgili (Müessesemizce) Şantiye şefliğimizce uygulanması istenen kararların ,Kontrol heyetine de izah edilebilmesi ve yanlış anlamalara meydan verilmemesi için yazılı olarak bildirilmesini talep ettiğimizi belirttik. Şantiye Şefliğine ait telefona bir faks cihazi bağlandığını acil yazı ve kararların faksla yapılabileceğini de yazıya ilave ettik.

 

24.bölüm devam edecek