Bursa’dan gelen Gazeteciler  gezi sonrası

övgü dolu yazılar ile ‘Karabük’e yer verdiler.

İlk yazısında “Kara talih nasıl Karabük`e dönüşmüş” ile bölgenin tarihsel gelişimi hakkında bilgiler veren  Gürçay son yazısı “Çeliğin Çocuklarından Selam Var” Yazsısı ile gezi anlarını dile getirmiş.

İşte Gazeteci/Yazar  Osman Gürçay’ın yazısından bölümler..

`Çeliğin çocukları`ndan selam var

Bursa Karabüklüler Derneği Başkanı Türkan Polat, Bursa ile Karabük arasında oluşan bağları güçlendirmek ve Karabük’ü bütün değerleri ile bize yaşatarak yansıtmamız dileği ile bir basın gezisi düzenlemiş ve bizi de aralarında görmek istediklerini ilettiğinde, `kaleyi terk etmememiz gereken günlerde nasıl olacak bu iş?` demeye kalmadan ağzımızdan “hee” kelimesi çıkıverdi.

Biz de “hee” nin gereğini yaparak kafileye duhul ettik. Yola çıkmadan önce bize yapılan bilgilendirmede Bursa Büyükşehir Belediyesinin, Kardemir A.Ş.`nin sponsorluğunda gezinin gerçekleştirildiğini öğrendik ama gezide yaşadıklarımız, bir elin parmakları kadar daha gönüllü sponsorun bu işte büyük katkısının olduğunu gösterdi ve hepsi de öykümüzün kahramanları oldular.

Merhaba Karabük…
Bu tür gezilerde en zor olan şey program ile saatleri eşleştirmek oluyor ve genellikle de bu iş başarılamıyor. Bizde de öyle oldu ve Karabük Valisi ile buluşma toplantısını randevuya “iki buçuk saat” geç kaldığımız için yapamadık. Program sarkıtan siyasilere sallardım ama artık bundan böyle insaflı ve sabırlı olacağım. Karabük’e girdiğimizde güneş bize veda etmişti ama yol boyunca ışıl ışıl pırıldayan Kardemir A.Ş. tesisleri bizim sanayi algılarımızı yeniden formatlatacak sürprizlerin ilk sinyallerini veriyordu.

‘BRTV’ vizyon bu’dur
BRTV binasının önünde durduk ve binanın kapısında BRTV Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Osman Çetinkaya tarafından karşılandık. BRTV’nin açılımı “Bizim Radyo Televizyon” oluyor. Uydudan yayın yapıyor. Ama asıl özelliği yeni yetme televizyonlardan değil, bir zamanlarının Star’ından sonra ilk yayın lisansı alan televizyon olması. O zamanlar nüfusu belki de on binlerle ifade edilen zamanının ilçesi olan Karabük’teki bir iş adamındaki vizyona bakar mısınız?

Kardemir hakkında kitap yazılacak kadar zengin bir öykü altyapısı ve karakterleri olan gerçekliktir. Bir gün ağır sanayinin ne demek olduğunu gözlerimle gördüğüm Kardemir yazmak ahdım olsun.

Karabük Üniversitesi’nde başım döndü
Pek öğündüğümüz 35 yıllık şantiye halindeki Uludağ Üniversitesini doğrusu yere göğe sığdıramıyorduk. Eğer mukayese imkanın yoksa düşündüğünü doğru sanıyorsun. Karabük Üniversitesi üç beş binadan oluşan zorlama üniversite değil, 45 bin öğrencisi ile dev bir kampüs ve içerisinde yok yok. Ve sıkı durun, bizimkinin emekliliği gelmişken bu henüz 7 yaşında bir çocuk. Bir stadı var, Avrupa Kupası finali oynatsan sırıtmaz.

Tabi bu işler vizyon sahibi kişiler ile oluyor. Bu Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ı hayranlıkla dinledim ve peşinden koşarken yoruldum. Binalar çiçek gibi rengarek. Peyzaj deseniz bir harika, zaten de ödül almış. Öğrencilerin yüzünde güller açıyor. Rektör Hoca da durmadan yeni fakülte açıyor. Bizimkiler Bilgisayar Fakültesi önerimize `başımıza iş açmayın` diyor. Burhanettin Hoca yepyeni mühendislikler üretiyor. Raylı Sistem Enstitüsüne raylı sistemleri akredite etme yetkisi almak için gece gündüz çalışıyor. Bu arada bizimkiler uyurken ya da gökte uçarken Oto Test Merkezinin Eskişehir’e doğru yol aldığına da ondan öğrendik.

Bu vekil başka vekil.
Kardemir’den ayrıldıktan sonra Safranbolu’yu gezdik. Kâh tepeden baktık. Kâh o bize tepeden baktı. Bayırlarında yürüdük. Tarihi Kaymakam Konağına konuk olduk. O gün zaman zaman yağmur da bize eşlik ettiğinden kendi payıma biraz da yükseklik korkumdan Seyir Terası`na gitmekten kaytardım. Yerel giysilerle kına gecesi gösterisini zevkle izledik. Cinci Han’da yemek sonrası bir konuğumuz oldu. Karabük Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyon Başkan Yardımcısı Osman Kahveci ile çok özel sohbet ettik. Kendisi Cumhuriyet Tarihinin en uzun süreli Orman Genel Müdürlüğünü yapmış. Daha sonra Ak Parti’nin iki vekilinden biri olarak TBMM`ye girmiş. Çevre konusunda çok duyarlı ve çevreyi kirletenlere karşı çok öfkeli.
`Çevre konusunda üç önemli kriter vardır` diyor. `Adam gibi yasa, adam gibi yönetmelik ve adam gibi sanayici`. `İlk ikisi varsa üçüncüyü yola getirmek kolaydır` diye de ekliyor.
`Marzinc` dedik, `Sizin bize gönderdiğiniz kazık` dedi. Ama son olaylardan sonra 30 milyon dolarlık arıtma ve emisyon için yatırım yaptırdıklarını ve gözüm üzerinizde dediğini de ekledi.
Biz `Ormana çimento fabrikası kurulur mu?` dedik. `Marzinc`i bize gönderdiniz, onu da başka yere gönderin` dedi.
HES’ler için de, `çok açgözlüler ve 12 ay üretim yapmak istiyorlar. Oysa ki debinin yüksek olduğu aylarda üretim izinleri var` diye altını çizerek, `Doğaya ve yasaya karşı hile yaparak yatak değiştiriyorlar. Bu konuda da yeni düzenlemelerimiz olacaktır` dedi.

Dönüş değil şölen…
Her sayılı gün gibi dama dedik ve dönüş programını dinlemeye başladık. Eflani’yi ziyaret, mantar pazarından alışveriş, gölette bot ile gezi ardından Yenice Ormanlarını görüp ilk günden beri bizimle olan Şeref ve Osman Bey’lere veda edip yollara düşeceğiz.
Eflani yolları bir harikaydı. Ormanın içinde bir anda göleti görünce kendinizi cennette sanıyorsunuz. Ağaçlar size doğru eğilmiş altındaki lezzetli “Kanlıca” mantarlarını ikram ediyor. Ve Zodyak ile gölette rüya gibi tur atıyoruz. Ardından toparlanıp Yenice’ye doğru yola çıkıyoruz.

Cennete giden yollar
Güz ortasında yeşilin bu kadar güzel olduğunu unutalı yıllar olmuş. Yılan gibi kıvrılan yolların arasından akan nehir boyunca peşpeşe 17 tane tünelden geçerek Cennet`e ulaştık. Orada bizi Şeker Kanyon girişindeki Yenice Evinde yörenin köylerinin muhtarları ve başkanları Niyazi Çenesiz karşıladı. Yenice Belediyesi Basın Sorumlusu Aşkın Uzunkaya’da başkana vekaleten bizi ağırladı. Çevreyi gezerken yayla turizminin katacağı değer konusunda Osman Çetinkaya ile çok derin sohbet ettik. Yenice Ormanlarını görmeden gözünüzün gördüğü bazı renkler eksik kalır.

Yazının tamamı için http://www.agazete.com.tr/koseYazisiDetay.aspx?id=369

Kaynak agazete / Bursa