İstanbul, Mondros ateşkes antlaşmasından sonra 13 Kasım 1918 de İtilaf devletleri tarafından işgal edilmişti. İngiliz devlet adamı Henry Asguith o günlerde şöyle der; “Hasta Adam bu defa gerçekten öldü. Ve mezar taşına ne yazılırsa yazılsın yeniden dirilmesi mümkün değil.”
16 Mart 1920 İstanbul bu kez geçici olarak işgal edildi. İstanbul hükümeti işgali kabullenir. Halka da “ Herkes büyük bir sessizlikle işi gücüyle uğraşsın..der.
Bu işgal sonucu Milletvekilleri tutuklanmış, Bazı Vekillerde Malta adasına sürgün edilmiştir. Bu durum Mudanya Ateşkes antlaşmasına kadar devam etti.
Kurtuluş savaşının sonunda 11 Ekim 1922 de imzalanan Mudanya ateşkes Antlaşmasıyla Osmanlı Devlet Hukuken sona erdi. Mudanya ile İtilaf güçleriyle olan savaş sona erdi. İstanbul ve Boğazlar ve Doğu Trakya’nın yönetimi TBMM’ne devredilmiştir.
Mudanya Ateşkes Antlaşmasını TBMM adına General İsmet İnönü imzalamıştır. Refet Bele Edirne, Kırklareli ve Tekirdağîn içinde bulunduğu Doğu Trakya’yı Yunanlılardan teslim alır.
İşgal Güçleri İstanbul’u terk etmezler, Lozan da kurulacak barış masasına bırakmışlardır. Emperyalistler o masa da Türkleri Mat edeceklerini zannederler.
Lozan Barışın dada TBMM’ni İsmet İnönü Temsil eder. Emperyalistlere büyük direniş gösteren İsmet Paşa Lozan Barışını İmzalar. Lozan Barış Antlaşması Cumhuriyetin kurucu antlaşmasıdır.
Türkiye’nin bugünkü sınırları büyük oranda Lozan da çizilmiştir. Kapitülasyonlar kaldırılmış, Ekonomik bağımsızlığımız sağlamıştır.
23 Ağustos 1923 günü TBMM Lozan Barış antlaşmasını onaylar.
Nihayet 2 Ekim 1923 Toplarını Dolmabahçe sarayına Doğrultarak gelenler o gün Dolmabahçe Rıhtımında yapılan törenle gönderilir. Taşkışla da dalgalanan İngiliz bayrağı o gün indirilir. Yerine Boyacı Esnafı, Hacı Ahmet efendi Tarafından yaptırılan Türk Bayrağı çekilir.
102 yıl evvel bugün İstanbul Fatih Sultan Mehmet’ten sonra, Mustafa kemal Atatürk tarafından bir kez daha fethedilmiştir.
6 Ekim 1923 de Türk Ordusu,3.kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşanın komutasında İstanbul’a girer. Halk ordumuzu Büyük bir coşku içinde karşılar. Bu coşku Türkiye Cumhuriyetinin ayak sesidir.
23 gün sonra Ankara da TBMM 29 Ekim 1923 de Cumhuriyeti ilan eder.