Bu bayramı da pandemi koşullarında Ülkemizde ve tüm Dünya kayıplar yaşarken bir de SİYONİST İsrail’in mazlum FİLİSTİN Halkına yaptığı baskı zulüm ve kanla karşıladık maalesef..
Oysa hayat bayram..
Hayat bayram olsa, İnansa tüm İnsanlık buna…
Abdurrahim Karakoç’un bayramları farklı pencereden anlatan bu güzel bir şiiri ile “bayramlarda yaşananları” canlandırmış adeta..
“Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı ” bayram” dedi, yalınayaklı
Adam ” Bayram” dedi tam ağlamaklı
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi dili tutuldu
Güç bela ağzından bir ” of” kurtuldu
Oğlu ” Bayram dedi sırtı yamalı
Adam ” he ya” dedi gözü kapalı
Düşündü kış yakın, evde odun Yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış: tuz yok, sabun yok
Avrat ” Bayram” dedi eğdi başını
Adam ” evet” dedi, sıktı dişini
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim ” Bayram” dedi, silindi yazı
Adam ” öyle” dedi, bağrında sızı
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta;
Yer – gök ” Bayram” dedi ağzını açtı;
Adam ” Bayram” dedi evinden kaçtı.“
Bayramlar tadında yaşamak güzel… Ancak, acıları yaşayanlarda var.. Onlar içinde üstat Nazım Hikmet Ran bakın nasıl almış kaleme dizileri..
“Bayram gelmiş kime ne anam garibem, diye bir türkü duyulacaktı memleketten.
Ve bayram bile bayram olduğuna pişman olacaktı belki…
Ama yine de o türküyü dinleyerek eriyecekti yollar.
Gurbetten sılaya bir yolculuk değildi bizimkisi.
Bir ömürdü iki şehir arası, bir ömürdü iki ülke hatta iki dünya arası.
Hep bir gün bu hasret bitecek ve herkes köyüne geri dönecek diye süren,
Ama kimsenin hiçbir zaman köyüne dönemediği bir yolculuktu bizimkisi.
Ha bu gece bayram gecesi,
Ha her gece bayram gecesi.”
Şairler duygularını kelimelere dökerler, anlatımları ile iz bırakırlar hafızalarımızda, Bakın birde CAN YÜCEL’İN Bayram şiiri vardır ki, “Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.” der üstat …
“Hepinize Bayram hediyem olsun…
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan…
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık…
Sızlamayan her organ, hele de burun diregi bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp “çok şükür bugünü de gördük” diyebilmek…
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek te öyle…
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek,
dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
“Ona güvenmiştim, yanılmamışım” sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram…
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi,
Akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi.
Sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek Bayram..
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..! “
Hayattan tat almaya eldekilerin kıymetini bilmeye, An’ı yaşamaya bakın. Sevdiklerinizi güzel sözlerle mutlu edin, kalbinize hoşluklar katın… Gülün coşun, en önemlisi sevdiğinize koşun (diyemiyorum) telefondan görüşün.. Hepinize mutlu bayramlar, Sağlık dolu güzel günler dilerim..
Günü bayramla yaşayın her gününüz bayram tadında olsun..