Bu sene kar bakımından bereketli bir yıl. Etraf beyaz karanlığa büründü. Yaşamın acılarını örtüyor sanki…
Sihirli bir aydınlığa dökülen kar taneleri,hayatımıza parçalara ayırıp yaşanmış kederli ne varsa onları
alıp,kaybolmuş zamanlardaki çocukluk günlerimize taşıyor..
Ruhumuz hatıralarımızla birlikte üşüyor ve titriyor… Umutlarımız, hayallerimiz, anılarımız ve ihanetlerimiz karla karışık yağmur sularında yıkanıyor…
Bir gerçek var ki;
Zihnimiz bir takım yenilgileri unutsa da, yüzümüz geçmişin resmini yansıtıyor… Geçip giden yıllar, geçip gitmeyen çizgiler var şimdi…
Bir tipinin içinde yaşar gibi yaşıyoruz hayatı… Kederli, korkak ve ürkek…
Ayaz yüklü rüzgârların, dağların tepelerinden savurduğu kar taneleri camlara vurduğunda beyaz bir yansıma oluşuyor… Yansıyan gölgemiz aslında…
Geçmişle gelecek arasına sıkışıp kaldığımız yaşamın derin dehlizlerinden süzülüp gelen yalnızlığımı, hüzünlenmenin zevkini yaşasam… Sessizliğin şarkısını, yoksulluğun türküsünü dinlesem…
Hani çıkıp şöyle karların üzerine yatsam…
Bembeyaz çarşaflar serilmiş KAR DÖŞEĞİNDE;
Küçük hayatlara sığınmadan uyusam!…