KARDEMİR Yönetim Kurulunca yapılan açıklamada “Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinin üstünde tutma anlayışlarının bir örneğidir.” denerek bugün gerçekleşemeyen genel kurul öncesi ve sonrası yaşanan gelişmeler kamuoyu ile paylaşıldı
Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş (KARDEMİR) Yönetim Kurulu, çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle ertelenen 25. Olağan Genel Kurul toplantısıyla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, “Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in katılmama sureti ile kasıtlı olarak KARDEMİR A.Ş. Olağan Genel Kurul toplantısının yapılmasını engellediklerini ortaya koymuştur” denildi.
KARDEMİR Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 30 Mart tarihinde yapılacağı ilan edilen olağan mali genel kurul toplantısının etkili olan pandemi süreci nedeniyle yapılamayarak ertelenmek zorunda kaldığı belirtildi.
Bu erteleme nedeniyle şirketin 2020 hesap yılı için bağımsız denetim şirketinin de belirlenemediği, şirketin ilk 6 ay finansal sonuçlarının bağımsız denetimden geçerek 19 Ağustos tarihine kadar kamuoyuna açıklanma zorunluluğu bulunduğu ifade edilen açıklamada, “Yönetim kurulumuzca da bu zorunluluk gözetilerek olağan genel kurul toplantımızın 27.07.2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.
“Toplantıya katılacaklarını Bildirmişlerdi “
Şirketimiz yönetim kurulu üyeleri ve aynı zamanda şirketimiz hissedarı Çağ Çelik A.Ş.’nin hakim hissedarları ile kanuni yöneticileri olan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç toplantı tarihinden bir gün önce şirketimiz yatırımcı ilişkileri birimini arayarak toplantıya katılacaklarını bildirmişlerdir. Bu bildirim kapsamında genel kurul saatinde büyük miktarda yerli ve yabancı hissedarımız gerek fiziki ve gerekse çevrimiçi olarak toplantıya katılmışlardır.
Ancak Çağ Çelik A.Ş.’nin yetkilileri olan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in toplantıya katılmaması ve katılımı engellemesi nedenleriyle yasal çoğunluk oluşmadığından toplantı yapılamamıştır.
Bu durumdan belki daha da üzücü olan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in toplantı salonuna gönderdiği müdürü ve avukatları vasıtası ile toplantı nisabının oluşmadığından emin olma çabalarıdır.
Bu çaba katılımcı hissedarlarımızın huzurunda Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in katılmama sureti ile kasıtlı olarak KARDEMİR A.Ş. Olağan Genel Kurul toplantısının yapılmasını engellediklerini ortaya koymuştur. Esasen şirketimizin bağımsız denetim şirketi belirleme zorunluluğuna rağmen Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in katılmama sureti ile toplantı yapılmasını engellemesi toplantı gündeminde yer alan usulsüz takas işlemleri nedeni ile yapılacak bilgilendirmedir.
Bu durum; her iki yönetim kurulu üyemizin bundan önce defalarca örneği görülen kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinden önde tutma anlayışlarının bir sonucudur. Yapılan usulsüz takas işlemleri nedeni ile bağlı ortaklıklarımız KARÇEL A.Ş. ve KARDÖKMAK A.Ş. genel kurullarında ibra olmayan Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç, KARDEMİR A.Ş. Genel Kurulunda da ibra olamayabilecekleri endişesi ile kasıtlı olarak KARDEMİR A.Ş. Genel Kurulunun da yasal nisabın sağlanmasını engellemişlerdir” denildi.
25 Temmuz 2017 tarihinde Kamil Güleç tarafından yapılan takas işlemleriyle Çağ Çelik A.Ş. tarafından edinilen KARDEMİR B grubu paylar ile Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilmelerine ilişkin genel kurul kararının iptali davasının sonunda verilen Karabük Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nin 2018/10 E. 2019/260 K. sayılı kararının gerekçesinde pay takas işlemlerinin usulsüz olduğunun tespit edildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Şirketimiz İç Denetim Direktörlüğü ve Hukuk Müşavirliğince de takas işlemlerinin usulsüz olduğu tespit edilmiştir. Bu işlemler nedeni ile şirketimizce suç duyurusu da dahil olmak üzere tüm hukuki süreçler başlatılmıştır. Kamuoyunca bilinmesi gereken bir husus ise Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in usulsüz takas işlemleri nedeniyle oluşan vergi yükü kapsamında yasal ve ekonomik şartlar oluşmamasına rağmen bağlı şirketlerce takasla elde edilen KARDEMİR A ve D grubu hisse senetlerinin satılması yönündeki ısrarları dır. Bu ısrar da Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinin üstünde tutma anlayışlarının bir örneğidir. Usulsüz takas işlemleri ile oluşan sorumluluklarından kurtulmak saikı ile şirketimizce oluşturulan komisyonun istisna şartları ve ekonomik koşullar kapsamında hisselerin satılmaması gerektiği yönündeki raporuna rağmen Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç tarafından hisselerin 31.12.2019 tarihine kadar satılması yönünde yönetim kuruluna önerge verilmiştir. O tarihte başta bağımsız yönetim kurulu üyelerimiz Ömer Faruk Öz, Bülent Gedikli ve Mehmet Erdoğan ile yönetim kurulu başkanımız Mustafa Yolbulan, yönetim kurulu üyelerimiz Murat Yolbulan, Burak Yolbulan, Talat Yılmaz ve Atilla Tamer Alptekin’in oyları ile reddedilmiş ve hisseler satılmamıştır. 31.12.2019 tarihinden bu yana KARDEMİR A ve D grubu hisselerin ulaştığı değer göz önüne alındığında yönetim kurulumuzun basiretli kararı ile Şirketimiz büyük miktarda ticari kayba uğramaktan kurtulmuştur. Kamil Güleç ve Hüseyin Çağrı Güleç’in bu güne değin gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantılarında yönetim kurulu üyesi sorumluluğundan uzak bir tavır içerisinde şirket iş ve işlemlerinin sürüncemede bırakılmasına yönelik, sorumsuz ve nezaketten uzak davranışları, talepleri ve usulsüz şerhleri de kamuoyunca bilinmesi gereken bir başka husustur. Bu kişilerin kendi menfaatlerini KARDEMİR A.Ş. menfaatlerinden üstün tutma davranışları defalarca yönetim kurulu toplantılarında da tezahür etmiş ancak başta bağımsız yönetim kurulu üyelerimiz ve diğer yönetim kurulu üyelerimizin basireti ile şirketimiz işleri sorunsuz olarak yürütülmüştür. 27.07.2020 tarihinde şirketimiz genel kurulunun yapılabilmesi için fedakarca görev yapan şirketimiz çalışanlarına, genel kurulumuz için toplantı salonuna teşrif eden tüm hissedarlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz. KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu üyeleri olarak başta 83 yıllık mazisi olan şirketimize, genel kurulun yapılması için fedakarca çalışan şirketimiz görevlilerinin emeğine, toplantıya teşrif eden tüm hissedarlarımıza yapılan bu saygısızlığı, şirkete ihanete eşdeğer olan bu tutum ve zihniyeti kınıyor kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”