Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

KBÜ’Den, M.Ali Şahin’e Fahri Doktora Unvanı Verildi..

Şahin Cübbeyi Giydi. Karabük

Şahin Cübbeyi Giydi.

Karabük Üniversitesi’nin akademik yıl açılış törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Rektör Polat ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin’e fahri doktora cübbesini giydirdi.

Ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da fahri doktora belgesini Şahin’e takdim etti.

Türkiye de Üniversiteler, fahri doktora unvanı vermesi için ‘Üniversite Senatosu’nun onayı’ gerekiyor.. Senato da belirlenen isme ise Fahri Doktora unvanı veriliyor.

KBÜ İlk olarak Fahri Doktora unvanını İş adamı Mutullah Yolbulan ve Kamil Güleç’e vermişti.

Fahri doktora adaylarının, bilimsel düzeyi kayda değer bir çalışma yapmaları veya ülkesi yararına üstün çalışmalarını kanıtlamış olması koşulları aranıyor.

Karabük Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora unvanı verilen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin, TSK’nın Fırat’ın doğusuna gerçekleştireceği Barış Pınarı Harekatı’ndaki amacın barış koridorunun oluşturmak olduğunu söyledi.

ŞAHİN AÇIKLAMALARDA BULUNDU


Karabük Üniversitesi’nin 2019-2020 yılı akademik yıl açılış töreninde fahri doktora unvanını alan ve cübbesini giyen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin gazetecilere yaptığı açıklamada, “İlk cübbeyi kendi köyümde İmam Hatip olarak giymiştim. İkinci cübbe avukatlık cübbesiydi. Şimdi de üçüncü cübbede Karabük Üniversitesi Senatosu’nun takdim ettiği fahri doktora diploması ve cübbesi oldu. Karabük Üniversitesi Rektörü hocamıza teşekkür ederim. Doğrusu kendileri beni arayıp bugün için böyle bir unvan takdimi etmek istediklerinde pek sıcak bakmamıştım. Çünkü bu hizmet karşılığı, üniversitenin gelişmesine katkı sağladınız o nedenle diploma veriyoruz denildiğinde ben hiçbir görevi veya işi bir beklenti karşılığında yapmam. Bu beni rahatsız etmişti. Nihayetinde Refik Hoca beni ikna etti. Doğrusu düşündüm böyle bir payeyi hak edecek ne yaptım diye. Karabük Üniversitesi 2007 yılında kurulduğunda ben İstanbul Milletvekili idim. Ancak o sırada kuruluş kanun tasarısının altında bakan olarak benimde imzam var. O bakımdan bugün almış olduğum fahri doktorluk diplomasını ve unvanını sadece şahsım adına değil tüm Karabüklüler adına aldım. Tek başıma aldığımı söyleseydim kendi içimde tartışmalı hale getirirdim, vicdanım kabul etmezdi” dedi.

“Amacımız bir barış koridoru oluşturmaktır”


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Fırat’ın doğusuna gerçekleştireceği Barış Pınarı Harekatı hakkında konuşan Şahin, “Biz Suriye topraklarını işgal etmeye, bir bölümünü Türkiye’ye katmaya gitmiyoruz. Bize tehdit oluşturan terör unsurlarını sınırımızın ötesine atmak için bir operasyon içerisindeyiz. Bunu da Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla yapmak istiyoruz. Çünkü onlar o yörenin insanlarıdırlar. Bizim amacımız bir barış koridoru oluşturmaktır. Bunu sağladıktan sonra bizim Suriye topraklarında askerimiz falan olmaz.” ifadelerini kullandı.


“Sınırımızda bizi tehdit eden terör unsurlarından kurtulmak istiyoruz”


Şahin, daha önce düzenlenen Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı operasyonları ile girilen yerleşim yerlerinde, ilçelerde, beldelerde oranın yerli halkının kendi meclisini kurarak yönetimini oluşturduğunu belirterek, “Belediye Başkanını, muhtarını seçti. Bizim onlara faydamız oralarda o yönetimin başarılı olması için onları tecrübelerimizi aktarmak. Hastane ile ilgili sağlık hizmetlerinin verilmesi konusunda destek olmak. Yoksa biz kendimiz orada bir üniversite açmıyoruz. Onlar için bu eğitim adımlarını atıyoruz. Bu insanı bir adımdır. Aslında Türkiye büyük fedakarlık gösteriyor. Bunu bazıları farklı bir şekilde yorumladılar. Şimdi de bu Fırat’ın doğusu ile ilgili yapılacak operasyonda tamamen terör unsurlarını sınırımızın belirli uzaklıklarına atmak ve orayı bir güvenlik bölgesi haline getirmek. Arkasından da Suriye’den Türkiye’ye sığınmış olan sığınmacıların oraya yerleşmesini sağlamak. Bunu Türkiye’den başka yapacak olanda yok. Başka ülkeler binlerce kilometre uzaktan gelen ülkelerin bunu gerçekleştirmesi mümkün değil. Bunu ancak Türkiye yapabilir. Konuya insani yaklaşmak lazım. Sık sık Cumhurbaşkanımız açıklıyor, biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye topraklarında gözümüz falan yok. Sadece sınırımızda bizi tehdit eden terör unsurlarından kurtulmak istiyoruz. Sınırımızın güvende olmasını istiyoruz. Bunu sağlamak için yapılan bir operasyondur. Allah güvenlik güçlerimize kolaylık versin.” diye konuştu.

“Türkiye’nin kararlı olduğunu Trump ve Amerikalı yöneticiler anladılar”
ABD Başkanı Donald Trump’ın attığı tweetlerle ilgili yorum yapan Şahin, “Akşam başka sabah başka konuşuyor. Kendisinin siyaseten sıkışık durumda olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü azil sürecinin muhalefet partisinin demokratlar tarafından başlatıldığı haberleri geliyor. İşte temsilciler meclisinden geçebilir ama senatoda cumhuriyetçiler çoğunlukta, orada reddedilir diye bir beklenti var. Bu ABD Başkanı için ciddi bir risktir. Birçok çevreye mesaj veriyor. Bize farklı mesaj veriyor, PKK unsurlarına başka mesaj veriyor. Kendi içindeki Türkiye’ye yaklaşımı konusundaki tavra karşı çıkanlara başka bir mesaj veriyor. Ama şu bir gerçek ki Türkiye’nin ne kadar kararlı olduğunu başta Trump ve Amerikalı yöneticiler anladılar.” ifadelerine yer verdi.

Terör örgütlerini Türkiye’ye zarar vermeyecek hale getirmeye çalışıyoruz”


Gazeteciler tarafından HDP’nin TSK’nın terör unsurlarıyla mücadele kapsamında sınır ötesinde görevlendirilmesi ile ilgili tezkerenin 1 yıl uzatılmasına karşı çıktığının hatırlatılması üzerine Şahin, şunları söyledi: “HDP’nin karşı çıkması biz PKK’yı destekliyoruz anlamı gelir. Onlar ‘Savaşa Hayır’ gibi bir takım cümleler kurarak tezkereye karşı çıktıklarını söylediler. Aslında biz kimseyle savaşmıyoruz. Biz terör örgütlerini Türkiye’ye zarar vermeyecek hale getirmeye çalışıyoruz. Karşımızda orda düzenli bir devlet yok ki savaş olsun. Biz terörle mücadele ediyoruz. HDP’nin durumu artık bellidir. Artık o PKK terör örgütünün siyasi uzantısıdır. Dünde bunu bir kez daha ortaya koymuşlardır. Onlardan farklı bir şey de beklemiyoruz. Biz işimize bakalım. Bana göre devletimiz doğru yapıyor. Nitekim tezkereye istemeyerek de olsa ana muhalefet partisi de destek vermek zorunda kaldı. Milletçe yek vücut olmalıyız. Çünkü sınırımızda kurmayı planladıkları bir terör devletini Türkiye hem diplomatik çalışmaları ile hem de kararlılığı ve güvenlik güçleriyle engellemeye çalışıyor. Bu çok önemli bir başarıdır. Henüz tam netice almadık ama bu başarıya giden yolda çok önemli bir adımdır. O nedenle Türkiye’nin başarılarıyla sevinen üzüntüleriyle üzülen herkesin devletin yanında olması gerekir diye düşünüyorum dedi.