Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

KESK 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Açıklaması

KESK’li  Kadınlar Adına Eğitim Sen

KESK’li  Kadınlar Adına Eğitim Sen Kadın Sekreteri  Ayşegül SARI TERZİ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü adına açıklama yaparak “161 yıl önce ‘eşit işe eşit ücret’  talebiyle greve giden New York’lu kadınların isyanı bu yıl dünyanın dört bir yanından kadınların eşitsizliğe, şiddete, militarizme, savaşa ve sömürüye karşı “ARTIK YETER!’‘  isyanıyla büyüyor, küresel bir kadın grevine ve boykotuna dönüşüyor. Bu 8 Martta kadınlar herkesi üretimden ve tüketimden gelen güçlerini kullanarak bin yıllardır süregelen bu sömürü çarkını durdurmaya çağırıyorlar.” dedi.

Ayşegül Sarı Terzi yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi; ” Küreselleşme, kapitalizm ve neoliberal politikalar dünya ekonomisini belirlerken kadınlar daha da ucuz emek gücü olarak görülmeye devam ediyor. Ev işleri, yaşlı, çocuk, hasta, engelli bakımı biz kadınların görünmeyen emeğini daha da arttırıyor. Kiralık işçilik uygulamasıyla hepimize modern kölelik dayatılıyor.   

Düşük ücretli, kısmi süreli, esnek, yarı zamanlı, uzaktan, evden, kayıtsız, sigortasız, güvencesiz çalıştırılıyoruz. Çıkarılan KHK’ler ile işimiz, emeğimiz gasp ediliyor. Sendikal hak ve özgürlüklerimize dönük keyfi yasaklarla örgütlenme hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Artan işsizlik ve yoksulluk erkek egemen iktidarların kadın bedenini ve emeğini daha fazla denetlemek için kullandığı bir araç haline getiriliyor.

Bir yanda güvencesizliğin, yoksulluğun ve işsizliğin, diğer yanda şiddetin türlü biçimlerine her gün daha fazla maruz kalıyoruz. Kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve katliamların korkunç boyutlara ulaştığı bir süreçte sözde dini liderler tarafından sürekli olarak kadınları ve kız çocuklarını hedef alan, insan ve çocuk haklarını hiçe sayan fetvalar yayınlanıyor. Çocuk istismarcılığını  ‘hastalık’  olarak meşrulaştıran AKP iktidarı, “9 yaşındaki kız çocukları evlenip çocuk doğurabilir” diyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sosyal politikaları icra eden bir kuruma dönüştürmüş durumda. Dini referanslarla toplumu yeniden tasarımlama çabasıyla her gün yeni fetvalar çıkarılıyor, yasal düzenlemeler yapılıyor, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal yaşamın tümünü dinselleştiren uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor.

Eşit, adil, özgür, laik ve barış içinde yaşayacağımız bir dünyayı yaratmak için kurtuluşumuzun kendi ellerimizde olduğunu biliyoruz.

Bunun için evde, işte, sokakta, bizleri yok sayanlara karşı direnmeye devam edeceğiz.

Bize dayatılan yoksulluğu, şiddeti, ayrımcılığı, gericiliği, baskıyı kabul etmiyoruz.

  • 8 Mart’ın ücretli izin günü sayılması için,
  • Eşit işe eşit ücret sağlanması için,
  • OHAL’in kaldırılması, KHK’lerin iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan 20 bin kadın emekçiyle birlikte tüm emekçilerin görevlerine iade edilmesi için,
  • İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılması için,
  • Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmesi için,
  • Kapatılan kamu kreşlerinin açılması, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılması için,
  • Grevli toplu sözleşme hakkımız başta olmak üzere sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki tüm engellerin kaldırılması için,
  • Doğum izinlerinin 24 haftaya çıkarılması, süt izninin kullanımı önündeki keyfi engellerin kaldırılması ve ücretli-ücretsiz doğum izninden dönen kadınların statü kaybı yaşamaması için,
  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kaldırılarak yerine Kadın Bakanlığı kurulması için,
  • Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyici yasal düzenlemelerin acilen yapılması için,
  • Eğitim alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmesi için,
  • Kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin hayata geçirilmesi için,
  • Demokratik, özgür, laik bir dünya ve ülkede eşit biçimde, bir arada yaşamak için,

Vardık, Varız, Var Olacağız!

 

Tüm yurttaşların, emekçilerin taşıdığı ağır yükleri, kadın olmaktan kaynaklı, katmerli olarak misli ile taşıyor olmamız; katlediliyor, tacize, tecavüze uğruyor olmamız ne fıtratımız ne de kaderimizdir. Ataerkil kapitalizmin sömürüsünden, eril zihniyetin tahakkümünden kurtulana dek, eşitlik, özgürlük, emek ve hak mücadelemizi yükselterek devam ettireceğiz. Tüm emekçi kadınları da mücadeleye katkı sunmaya davet ediyoruz.”